USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ANNE SÜTÜNÜ DOĞAL YOLLARLA ARTIRMAK

08-12-2020

Emzirmenin ilk 4-6 haftasında yapılacaklar emzirme başarısının ana belirleyicileridir. Hele de ilk kez anne oluyorsanız, bu durum daha da dramatik olabilir. Pek çok anne daha doğum gerçekleşmeden bu konu ile ilgili endişe duyar ve bebek doğumu ardından en üst seviyeye çıkar: ?Acaba Bebeğimi Emzirebilecek miyim???
Güzel bir haber verip konunun ayrıntılarına geçelim. Annelerin çok büyük bir kısmı (özel bir durumu olmadığı sürece) yeterli anne sütü üretimi yapabilir, bebeğini sadece anne sütü ile besleyebilir.
Sağlıklı süt tedariki için doğal yollar;
Kendinize en uygun yöntemi bulmak ve sık sık emzirmek en önemli adımdır. Aşağıda sayacağım yöntemleri ilaç ya da bitkisel bir destek almadan önce denemenizi istiyorum.
1. Bebeğinizin mandalımı değerlendirin.
Bebeğinizi doğru şekilde memeye yerleştirmek en önemli ve ilk adımdır. Yetersiz anne sütü üretiminin de en sık nedeni bebeğin anneyi tutamamasıdır. Doğru tutunma olmazsa bebeğiniz göğsünüzden süt çıkaramaz ve gerçekten de süt yokmuş gibi davranır. Bunun tam tersini düşündüğümüzde, bebeğiniz eğer doğru şekilde tutunma yapar ve süt çıkarmayı başarır ise annenin göğsüne daha fazla süt üretimi için sinyal gitmiş olur. Bu konuda sıkıntı yaşıyorsanız çocuk doktorunuzla görüşerek yardım talep edebilirsiniz.
2. Emzirmeye devam edin.
Vücudunuz sütü, arz-talep dengesine göre sütü üretir. Dolayısıyla sütü artırmak için talebi artırın. Kavrama iyi olduğu ve emme devam ettiği sürece vücudunuz daha çok süt üretimi için çabalayacaktır.
Unutmayın: Bebeğiniz yenidoğan dönemi boyunca (ilk 28 gün) her üç saatte bir beslenmeli. Uyuyorsa da uyandırıp 3 saatlik süreyi aşmayacak şekilde beslemesine devam etmelisiniz.
3. Göğüs sıkıştırması kullanın.
Emzirme sırasında bebeğinizin daha fazla süt alması için kullanılan ve emmeye yardımcı olan bir tekniktir. Bu teknik ile göğsünüzü sağarken de daha çok süt çıkmasını sağlayabilirsiniz. Bebeğiniz çok güzel emiyorsa bu tekniği kullanmanıza gerek yok fakat henüz kuvvetini alamamış bir bebeğiniz varsa ya da uykulu bir bebeğiniz, kullanmanızı öneririm.
4. Göğüslerinizi Uyarın, Canlandırın.
Emzirme süreciniz bittiğinde göğüslerinizi tekrar canlandırmak için göğüs pompası veya bir el uyarım tekniği kullanın. Birçok anne pompa kullanmak yerine el uyarım tekniğini kullanır, çünkü doğaldır ve hiçbir maliyeti yoktur. Özellikle de doğum ardından ilk birkaç günde pompadan daha kullanışlı ve işe yarar olabilir. Şunu da unutmayın her teknik gibi zamanla, denedikçe, kullandıkça daha efektif yapmaya başlarsınız, yani öğrenirsiniz.
5. Tamamlayıcı besleme aracı/sistemi kullanın.
Anne sütünüz hiç olmasa dahi bebeğinizin anne göğsünden beslenmesini desteklemek aracıyla kullanılabilir. Bebeğiniz sütünüzün akmasının yavaşlaması ile sinirlenerek beslenmeyi tamamen reddedebilir. Bu amaçla ister daha önce sağdığınız anne sütünü, isterse de formuyla mamayı kullanın. Her iki durumda da daha çok meme başı uyarımı sayesinde daha çok anne sütü üretimi için anne süt salgı bezleri uyarılmış olur.
6. Sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri yapın.
Farkında olmadan gündelik hayatta yaptığınız işler ve alışkanlıklarınız anne sütü üretiminizi olumsuz yönde etkileyebilir. Siz hayal etmeden ben söyleyeyim; sigara kullanmak ya da sigaralı ortamda olmak, stres, uykusuzluk, doğum kontrol hapları kullanımı... Talep gelirse bir sonraki yazımızı da sadece anne sütü üretimini azaltan etmenler olarak hazırlayabiliriz. Dediğim gibi; günlük rutininizde ufak birkaç değişiklik sayesinde süt oluşumunuzu artırabilirsiniz.
7. Daha uzun emzirme süreleri
Yenidoğan döneminde bir bebeğiniz varsa her iki göğsünüzü de en az 10 dk emmelidir. Uyuyakalırsa onu, nazikçe uyandırarak beslenmeye devam etmesini sağlayın. Unutmayın; Beslenme yani emme, aktif bir süreçtir. Uyuma değil, beslenme mekânıdır annesinin göğsü. Bebeğin aktif emme süreci ne kadar uzun olursa süt salgısı da o denli yoğun olur ve artar.
8. Beslenmeyi atlamayın ve formül vermeyin.
Bebeğiniz emdiği kadar anne sütü gelir demiştik. Eğer bebeği emzirmeyi atlarsanız ya da bebeğinizi emzirmeden sadece formül süt ile doyurmaya kalkarsanız bu durumda süt üretimine gerek yok şeklinde bir sinyal gidecektir. Bu da süt oluşumunu azaltacaktır. Süt sağma işlemi süt üretiminizi artırma yollarından biri olmasına rağmen bebeğin emmesine oranla çok daha az faydası olan bir yöntemdir.
9. Her iki memeyi de emzirtin.
İlk ay boyunca her iki göğsünde aktifleşmesi için her beslenme sırasında her iki göğsünüzü de emzirtin. Her seferinde diğer meme ile başlayın, çünkü ilk emzirilen meme daha çok uyarılır ve süt üretimi de daha çok olur. Hep sağ ya da sol taraftan emzirmeye başlarsanız, sonunda emzirmeye başladığınız meme daha büyük olacaktır. İlerleyen süreçte tercihe göre her beslenmede tek memeyi bitirerek diğerine geçiş de yapabilirsiniz, her iki meme ile de beslenmeye devam edebilirsiniz.
10. Bebeği uyanık tutmaya çalışın.
Yenidoğan bir bebek günün 20 saatini uyuyarak geçirebilir. Yenidoğan döneminde bebeğinizi her 3 saate bir uyandırarak beslenmenin yanında, onu beslenme sürecinde uyanık da tutmalısınız. Bunu da üzerini açarak, nazikçe ellerini ve ayak altlarını ovuşturarak, altını değiştirerek, aydınlık bir yere geçerek başarabilirsiniz. Bu şekilde bebeğiniz yeterli uyarımı alırken sorun yaşanmadan da beslenmesi yapılmış olacaktır.
11. Cilt Cilde temas uygulayın.
Başlangıçta sadece prematüre bebekler için bir çeşit tedavi yöntemi iken bugün, zamanında doğan bebekler için de birçok fayda getirdiğini anladığımız bir yöntemdir. Konumuz anne sütü olduğu için kanguru bakımı olarak adlandırılan yöntemi kısaca tarif edip konumuza devam edeceğim. Bu yöntemde bebeğe şapka ve bez dışında hiçbir şey giydirmeden annesinin göğsüne yatırırız ve üzerini battaniye ile örteriz. Bu şekilde hem uygun şekilde süt artışı sağlanırken hem de bebeğin stresini azaltması, bebeğin solunumunu dengelemesi, anne ve bebeğin bağlanmasını, kalp atımını dengelemesi, uygun flora oluşumunu sağlaması, bebeğin vücut ısısını düzenlemesi gibi ek yararlar da elde ederiz.
Araştırmalar, kanguru bakımının bebeğin daha uzun süre emmesini teşvik edeceğini ve annenin de daha çok süt üretmesine yarar sağlayacağını göstermiştir. Annenin yaralarını da daha erken dönemde kapanmasını sağlayacağını da söylemiş miydim? :)
12. Göğüs pompası alın.
Anne sütü çıkarmanın bir diğer yöntemi de göğüs pompası kullanmaktır. El uyarım tekniğinden rahatsızsanız emzirme seansları ardından kullanın. Her beslenme sonrası göğsünüz ne kadar boşalırsa o denli de fazla anne sütü üretirsiniz. Her beslenme sonrasında yapacağınız pompalamalar hem bebeğinize hem de çocuğunuza süt sunumu sağlayabilir. Bunun için anne sütü gelmesi bitikten sonra 2-3 dakika daha süreyle sağmaya devam edin.
13. Emziği beklet.
Araştırmalar, anne sütü ile beslenen bebeklerin de emzik kullanabileceğini gösteriyor. Hatta AAP(Amerikan Pediatri Akademisi) bu konuda yaptığı araştırmalar sonucunda, ani bebek ölüm sendromu ihtimalini azaltması nedeniyle emzik kullanımını önerdiğini açıkladı. Fakat ideal olarak 1. ay sonrasında kullanım en doğrusu olur. İlk ay içerisinde bebeğinizin tam kapasite beslenmeyi öğrenmesi ve anne sütünün tam kapasite gelmesi sağlanmalı. Bunun ardından başlanması daha doğru olacaktır. Doğumun ardından 1. Günden itibaren de emzik kullanacak ve onun için iyi olacak bebekler de olacağını unutmayın. Aileniz için en iyisinin ne olacağını, ebeveynleri olarak sizler ve çocuk doktorunuz birlikte kararlaştırmalısınız.
14. İyi ye !
Özellikle emzirme döneminde hem kendinizi hem de yeni bebeğinizi doyurmanız gerektiğini unutmayın. Bunu da ancak güzel yiyerek sağlayabilirsiniz. Ancak bu sayede gerekli enerji ve mineralleri edinebilirsiniz. Bunu yaparken de her fırsatta söylediğim gibi TAZE, TEMİZ, DOĞAL üçlüsünü hedefleyerek beslenme yapın. Yulaf Ezmesi, Yeşil sebzeler, Mevsim meyveleri ve Badem gibi süt üretimini artıran besinleri bol bol atıştırmalık olarak da olsa tüketmeye çalışın.
15. Bol sıvı iç !
Anne sütünün %90 şık kısmı sudan oluşur. Bu nedenle her gün 1,5-2 litre su tüketmeye gayret edin. Ortalama 5 kg bir bebeğin günde 600 ml suyu sizden alacağını da hesaba katarak adımlarınızı atın. Susuz kalmamak için olabildiğinde sağlıklı ve doğal içerikli sıvılar tüketin. 2 litrenin tamamını sudan almanıza gerek yok ama abartılı çay-kahve tüketiminin farklı etkileri olacağını da unutmayın.
Susamış hissediyorsanız, başınız ağrıyorsa, başınız dönüyor ve halsiz hissediyorsanız ve ağzınız kuruyorsa vücudunuz susuz kalmış denektir. Hemen gidin ve 1 bardak su için. Bu arada her emzirme öncesi ve sonrası bir miktar su içmeyi alışkanlık haline getirirseniz işler daha dengeli gidecektir.
16. Biraz dinlenin.
Yorgunluk ve stres bir aşamadan sonra süt üretiminizi olumsuz yönde etkileyecektir. Yenidoğan bebeği olan yeni anne olmak ne kadar büyük sorumluluk gerekirse ve bebeğiniz size ne kadar çok ihtiyaç duysa da onu yeterince doyurabilmek adına dinlenmelisiniz. Bebek uyuduğu anda siz de uyuyun. Etrafınızda size yardım edebilecek herkesten yardım istemekten çekinmeyin. Sokaktaki vatandaşı işe katın demiyorum ama eşiniz ya da kardeşiniz size destek olmak istiyorsa onları dinleyin. Ek dinlenme sizi ekstra enerjik hale getirecek ve stresle baş etmenizde size yardımcı olacaktır. Tabi ki süt üretiminizi artırmanızı da sağlayacaktır.
17. Süt arzını azaltan şeylerden kaçının.
Özellikle bebeğin doğumu ardından ilk 6 haftalık süreç içerisinde kullanacağınız östrojen içerikli doğum kontrol kapları süt üretiminizi azaltır. Çok fazla kahve içmek, alkol almak, sigara tüketmek gibi zararlı alışkanlık da birçok farklı mekanizma ile süt üretiminizi bozar.
Son söz; Kendinize İnanın.
Çoğu anne, bebeği için yeterli miktarda süt üretme ve ihtiyacı miktarınca sütü ile onu besleme yeteceğine sahiptir. Elinizden geldiğince emzirdiğiniz ve bebeğinizin yeterli anne sütü aldığında dair daha önceki YouTube videolarımda bahsettiğim işaretleri gördüğünüz sürece her şey yolunda demektir. Korkunuzun sizin özgüveninize zarar vermesine izin vermeyin.
Süreçlerde sorunuz olursa ya da sorun yaşarsanız, insanlardan duyduğunuza göre adım atmayı değil de doktorunuzdan, doğru ve kaynağı belli olan bilgi ile adım atmayı alışkanlık haline getirin. Beslenme kısmında ya da herhangi bir sorunda danışmanlık verecek kişilerden ve mümkünse çocuk doktorunuzdan görüş alın. Yardım talebinde bulunun. Burada saydığımız maddeler sadece bir kısmı. Süreçte sizlerle paylaşmayı planladığım diğer bilgilerden haberdar olmak için YouTube kanalıma ve Instagram hesabıma abone olarak takip etmeyi unutmayın.
Hepinize mutlu günler diliyorum :)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?