Orhan Ender AĞCA

Orhan Ender AĞCA

BEN NEY´İM

Kıymetli okurlarım bu haftaki yazımda Ney´e olan sevdamdan dilim döndüğünce bahsetmeye çalışacağım.
Daha çocuk yaşta başlamıştı bu sevda...
O zamanki tabirle neyin bize vermek istediği mesajı merak ediyordum. Küçük yaşta o mesaj dediğim şey ilerleyen zamanlarda anladım ki neyin içindeki sır olarak ifade ediliyormuş... Artık neyin içindeki o sırrı daha da merak etmeye başlamıştım. Bu kadar yürek yakmasının yanında huzur vermesinin bir hikmeti olduğunu daha küçük yaşta anlamıştım...
Ustalarımdan dinlediğim ve bazı kaynaklarda da rast geldiğim bir kıssayı sizinle de paylaşmak istiyorum;
´´Efendimiz (sav) miraç hadisesinden sonra bir sırra nail olur. Bir gün bu sırlar üzerine tefekkür ederken, Hz. Ali içeri girer; sizi çok düşünceli görüyorum. Acaba bir sorununuz mu var? diye sorar. Hz. Muhammed(sav); ´´yoktur ya Ali. Bana verilen sırları düşünüyorum.´´ buyurur. Hz. Aliyi bir merak kaplamıştı. Hz. Ali ´´bu sırların bir kısmına benimde vakıf olmam mümkün müdür?´´ diye sorar. Kaldıramazsın ya Ali der efendimiz(sav). Fakat Hz.Ali´nin gözlerindeki isteği görünce başlar anlatmaya;
Hz. Ali, işittiği şeylerden sonra içinde yoğun bir aşkınlık dalgalanır. Yerinde duramaz gibi olur ve efendimizden huzurundan çıkmak için müsade ister. Öylesine ağır gelmiştir ki o sırlar mekke sokaklarında dolaşıp herkese duyurmak gelir içinden. Ancak o zaman rahatlayacaktır. Lakin bunu yapamaz. Adı üzerinde, yüküne talip olduğu şey sırdır. Herkese açık değildir. Aklına bir fikir gelir. Mekkenin dışına çıkar ve kör bir kuyu bulur. Kuyuya haykırır içindeki bütün sırları. Sonunda sakinleşip rahatlar.
Kör kuyuya tesir etmiştir bu sırlar, dayanamaz coşar taşar birden. O taşan suyun olduğu bölgede sazlar biter. Oradan geçen bir çoban o sazlıktan bir kamış keser içini temizler delikler açar ve üfler. Fevkalade bir nida yükselir semaya. Çünkü o ilahi sırrı anlatır duyabilene...
Özellikle ney üflemeye yeni başlayan ve başlamak isteyen dostlar öncelikle kendilerine şu soruyu sormalarını tavsiye ediyorum; ben ney´im...
Ney olmamız için o sırra nail olacak bir nefese ve yüreğe ihtiyacımızın olduğunu unutmayalım.
Ney oldum demek bir bakıma yanmaktır. Yanmak sabır gerektirir. Neyin o sırrına ulaşmak sabır işidir...
Ney üflemek isteyen okurlarıma nacizane bir tavsiyem daha var; ney sizi bırakmak istese de sabredin ve siz onu bırakmayın. Hz. Ali nasıl ki ısrar ederek efendimiz(sav)den o sırlara vakıf olduysa siz de neyin içindeki o eşsiz güzelliğe vakıf olmak için bırakmayın...
Ney size ne söyler onu duyun!
Şemsi Tebriziye atfedilen bir kelamla sözlerime son vermek istiyorum;
´´Zorluklardan acılardan kaçma. Her ebe acı çekilmeden doğum olmayacağını bilir. Senin içinden de yepyeni bir sen ortaya çıkması için, acılara, zorluklara, karşına çıkabilecek engelelere hazır olman gerekir.´´
O vakit dostlar sabrın sonu ney´dir...?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan Ender AĞCA Arşivi

ÇOCUK HAYATTIR

10 Haziran 2025 Salı 14:40

PATOLOJİK DİL

12 Mayıs 2025 Pazartesi 11:42

YORGUN EVLİLİKLER

08 Mayıs 2025 Perşembe 11:01

DOĞANŞAR'IN GÜZELLİKLERİİ

20 Temmuz 2024 Cumartesi 13:20

ALLAH'IM HAYIRLISIYLA KOLAY EYLE

31 Mayıs 2024 Cuma 11:57

KADERİMİZ:İLİTAM

10 Mayıs 2024 Cuma 21:45

BEN ÖĞRENMEK İÇİN BURDAYIM!

10 Mayıs 2024 Cuma 14:49

BEN ÖĞRENMEK İÇİN BURDAYIM!

02 Mayıs 2024 Perşembe 15:54

OKUMANIN GÜCÜ

08 Şubat 2024 Perşembe 15:10

AKIL SAĞLIĞIMIZLA OYNUYORLAR!

26 Ocak 2024 Cuma 09:08