Rakip, ligi forsa eden 2 takımdan biri. Her ne kadar bazı yıldızları eksik olsa da, kazanma alışkanlığı ve serisi yakalamış bir takım.
Sivasspor ise, belki de ön önemli maçında takıma skor anlamında en çok katkı sağlayan iki oyuncudan yoksun çıktı. Biri Kayseri maçında son anlarında gördüğü kartla cezalı duruma düşen Manaj. Diğeri ise sakatlık bahanesi ile oynamayan Saiz.
Bülent Uygun, savunma güvenliğini ön plana alarak başladı maça.
Savunmada 5’li blok, 3’lü orta saha ve önde Barrow ile Koita’yı izledik. Yani 5-3-2 şeklinde bir dizilişe tanık olduk. Öncelik ‘doğal olarak’ gol yememekti.
Sivasspor özellikle oyunun ilk bölümünde, tam kadro kendi kale sahası önüne gömülerek rakibi karşılamaya çalıştı.
Asıl direncin orta sahada olması gerekirken, blok halinde geri çekilme rakibin kalene daha rahat gelmesini, doğal olarak da daha rahat pozisyon bulmasını sağladı. Özellikle savunmadan topu uzaklaştırmada Sivassporlu futbolcuları çok telaşlı gördük.
Galatasaray’ın baskılı ve yakın temas oyunu nedeni ile Sivasspor top tutmakta zorlandı. Oysa tek ve seri paslarla rakibi bozmaları gerekirdi.
Bu bölümlerinde rakibin önce Kerem’le, sonra Mertens ile iki topunun direkten dönmesi Sivasspor adına şanstı.
25’ten sonra Sivasspor biraz daha maça denge getirerek, rakip kaleye gidebilmeye başladı.
40’ıncı dakikada Kvet boş pozisyonda net bir gol fırsatından yararlanamadı.
2 dakika sonra bu kez Barrow’un pasında Keita net bir vuruş imkanı bulmasına rağmen topu üstten dışarı gönderdi.
Sivasspor tam maça oldu, ikinci yarıda daha iyi şeyler yapabilir derken, maçın ilk yarısında 1 dakikalık uzatma bölümünde, savunmadaki bir anlık dalgınlıkla gelen Galatasaray golü moral bozdu.
Bülent Uygun ikinci yarıya Kvet-Ziya ve Aladdin-Burak değişiklikleri ile başladı. Kadroda eksikler ve hazır olmayan oyuncular nedeni ile muhtemelen Ziya’yı orta alanda kullanmak zorunda kaldı.
Maçın iyilerinden Charisis’in talihsiz sakatlığı ve oyundan çıkmak zorunda kalması orta saha direncini olumsuz etkiledi. Ziya, uzun süre oynamamasına rağmen, ikinci yarıda oyuna girenlerin en iyisi oldu.
60’ncı dakikalardan sonra Galatasaray’ın oyun gücünün zayıflamaya başladığını gördük. Rodrigues’in de girmesiyle Sivasspor kanatları da kullanarak rakip kaleye gitmeye çalıştı. Hakan’la çok net bir fırsatı kaçırdı. Sivasspor’un son bölümde yüklendiği anlarda kazanılan tertemiz penaltıyı Koita iyi kullandı ve takıma beraberliği getirdi.
Neticede Sivasspor, ilk 25 dakika hariç çok da kötü olmadığı bir maçta, hem eksiklerin fazlalığı, hem maç içindeki eksiklerle birlikte çok çok önemli bir puan aldı. Bülent Uygun’lu dönemde biri zorluk derecesi çok yüksek olmak üzere iki maçta 4 puan yaptı.
Takımda verimsiz ve keyfine göre oynayıp oynamama kararı veren oyuncuları derhal şutlayıp, direkt katkı sağlayacak yeni oyuncularla acil yola devam etmeliyiz.
Son bir not.
Keşke kombine satmak için bu maçta bilet fiyatlarını yükseltmeseydi yönetim. Böyle bir maçta taraftar desteği en önemli unsurdu oysa. Sivasspor tribünlerinin boş hali bize yakışmadı. Dolu tribünler galibiyeti bile getirebilirdi.
