Bu yazımızda sizler ile hatalı uygulamaların, klasik kalıplardan kurtulamamanın ve bunun oluşturduğu kaçınılmaz başarısızlık neticeleri hakkında görüşlerimizi sizler ile paylaşacağız.
Toplum olarak her anlamda daha müreffeh yarınlar hedefliyor ve başarı merdivenlerini hızla tırmanarak ulusumuzu dünya milletleri içerisinde en saygın noktalarda görmek istiyor isek;
- Liyakati ve sadakati esas almak zorunda olduğumuzu,
- Her hususta ehlinin tercih edilmesi gerektiğini,
- Ehliyetin de liyakat ve sadakatten ayrılmaz bir bütün olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayarak hareket etmemiz gerektiğini yaşam düsturu haline getirmeliyiz.
Bu doğrultuda, öncelikle hep istişare üzere olup, doğru hedefler koyup bu hedeflere sağlam adımlar ile yürüyerek doğru kararlar almayı başaralım.
Liyakat sadakati ve ehliyeti esas alarak bugünün kısa vadeli hesabını değil, yarının ayakları yere sağlam basan güçlü / onurlu duruşunu sergileyip en güzel yarınlara bu cennet vatanı, bu asil milletimizi taşıyalım.
Bizden sonraki nesillere örnek davranışlar ile, üstün gayret ve çabalarımız ile daha yaşanabilir yarınlar bırakalım.
Liyakati, sadakati, ehil olmak gibi temel değerleri dikkate almayan, bu yetilere sahip olmadığı halde benlik duygusu ile ön planda olmayı hedefleyen, faydasından çok salt orada bulunması ile zarar veren bireyleri ciddi bir eleminasyona tabi tutarak, zararlardan arınalım ki, genel bütünlük genel ve fayda sağlayan ahengi hep korumayı başaralım.
- Kamu dediğimiz kavram her bir bireyin ortak paydası şeklinde kabul görsün ve kamusal menfaatler şahsi menfaatlerden hem vareste tutulsun hem de kamu menfaatleri korunduğunda bireysel menfaatlerin de en geniş detayda korunduğu bilinç ve idraki aşılansın,
Tevazu, samimiyet ve gayret kamunun her alanında hakim olsun, kamuda ehil görülerek tercihe şayan tutulmuş bulunan yöneticiler ile toplumun her katmanı her zaman bir arada olmak hakkına sahip olsun,
Toplumsal ihtiyaçları kapsayacak genel ve kamusal menfaatler için gereklilik addeden projeler etkin araştırmalar ile ortaya çıkarılsın, yapılacak tüm hizmetler ortak akıl ile oluşturulmuş ve toplumun istisnasız her kesiminin faydalanabildiği projeler olsun.
Ancak, üzülerek ifade etmek isterim ki, günümüzde gelinen noktada belirttiğim değer ve hassasiyetlerin nerde ise tamamı bir kenara bırakılarak başkaca ve bizleri sürekli hatalara sürükleyerek başarısızlık kaçınılmaz neticesini gözler önüne serecek uygulamalara imza atılmaktadır.
Zira, tüm bu genel değerlerin aksine salt sübjektif ve dar kapsamlı düşünce yapıları ile yol haritaları çizildiği dikkatlerden kaçmamaktadır.
Ülkemiz her dönemde jeopolitik ve stratejik konumları itibarı ile bir çok saldırının hedefinde olmuş, Asya ve Avrupa kıtalarının bağlantı noktasında olması konumu itibarı ile de her dönem bu saldırılara maruz kalacağı gerçekliği aşikardır.
Buna göre hedef konulması, faaliyet ve işlemlerin buna göre tasarlanması, yarınların buna göre şekillendirilmesi en doğru olandır.
Belirttiğim hassasiyetlerin aksine daha da ileri safhalara varan davranışların bu yönde sergilenen menfi tutumların kimseye faydası olmayacaktır.
Benlik duygusundan uzak,
İstişare ve ortak akıl ile,
Makamdan yada sembolik olarak koltuktan güç alarak değil, makamlara ve sembolik olan tüm koltuklara güç vererek ülkemizi en güzel yarınlara taşıyabiliriz.
Artık bu yönlü hatalarımızı kabullenmenin zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir.
Tarihin şanlı milleti olan bizler bir an önce silkelenmeli ve her türlü tehlikeden bilim ile akıl ile inanç ile sadakat, liyakat ve ehil uygulamalar ile yolumuza en kapsamlı şekilde devam edebilmeliyiz.
Hatalı uygulamaların hepimiz için kaçınılmaz başarısızlıklar getireceğini, her hatanın sadece hatayı yapana değil tüm toplumumuza sirayet edebileceğini hesap edip buna göre tedbirler almalıyız.
Ümidimiz bu yazımız ile de vatandaşımızın bu yönlü beklentileri hususunda da gönüllere tercüman olabilmek ve olması gerekene, doğru hedefe yönelmeyi başararak, hatalı uygulamaların başarısızlığa açıkça götüreceği gerçekliğini hafızalara daha etkin şekilde işlemektir.
Sağlıcakla kalın?
