RAMAZAN GÜZELDİR

Varlığımıza güzellik  katan, gönül  ferahlığımız, Rahman'ın en büyük rahmet tecellilerinden birisi olan  Ramazan-ı  şerifin  şerefiyle ömrümüz  bir  kez  daha  şereflendi. Bir şehr-i  gufrana  ve bereket zamanlarına   daha  eriştik.Tüm bereketi, ihtişamı ve güzelliğiyle gelerek, sükunet sardı hem şehri, hem günü ve geceyi.

Rabbimiz  ne  kadar  affedici  ve cömert  ki   bunca  günaha, isyana, her  halimizin  ve her  şeyimizin  onun  tarafından  bilinmesine   karşı   cennetin  kapılarını  bizlere  sonuna  kadar  açtı.  Ramazan  sıradan  bir ay  değil,  insanoğlunun ömründeki   bereket   ve  bağışlanma mevsimleri. Sezai  Karakoç:  ''Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün  insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır.'' der. Kalbe nur, gönle sürûr bu  şölende  neler  var  neler…

İbadetlerin en zorudur belki ama  ve  en karlısıdır. Bu ayın  her  günü  cehennemden  kurtuluştur. Finalinde ise bayram vardır. İnsan kendisiyle hesaplaşarak, ebedi dünyasını ve sabrı hatırlar. Dua, şükür, sabır gibi olguların son derece anlam kazandığı durumdur. Huzurun tanımı bu  olmalı, dedirtir insana.

Birçok hikmetler ve dersler çıkardığımız ramazan ayının eşsiz güzelliklerinden biri manevi arınma ve iç huzurudur. Ramazan güzide  bir temizlik ayıdır. Hangi takvime gelirse gelsin, yaz veya kış, hep bahar olur. Oruçtan gaye ne açlıktır, ne ne susuzluktur. Bedeni değil, nefsi aç bırakmaktır. Aç kalmış bir beden ile maneviyata girilmez ama terbiye edilmiş nefs ile sonsuz kapılar aralanabilir.

Oruçtan  maksat, kulluk  ve  iyi  insan  olmaktır. Çünkü oruç  bizi yalandan, haramdan, iftiradan, gıybetten, kötü düşünceden, nefsin  isteklerinden, kaba ve  kırıcı  davranmaktan, kalp  kırmaktan, hak yemekten   kısacası   yüce  dinimizin  men  ettiği  her  türlü  kötülüklerden  alıkoyar. Dilini, ağzını, elini, kalbini, yönünü, yüzünü mühürletir. Oto kontrol sağlayarak iradeyi arttırır.  Bütün azalara  Allah’ı  hatırlatarak  ona kul olmanın, acziyetinin, eksikliğinin, nefsiyle   mücadele  etmenin, tüm  iyi  şeylerin  sabırdan  sonra  geldiğinin  farkına  varıyorsun. Sabrı, paylaşmayı, hoşgörüyü, merhameti, açın, susuzun  halinden  anlamayı  yani  empati  yapmayı, kulun  kendisini  tekrar tekrar   inşa  etmesini, öze dönmesini  öğretir. Bedeni ve zihni terbiye eder. İnsan nefsinin aşırı isteklerine ve ihtiraslarına engel olur. Oruç bizi  insan olarak tutar. Oysa biz orucu tuttuğumuzu sanırız. Bir yere kadar doğrudur. Zira orucu gerçekten tutanları oruç da tutar. Dik tutar, diri tutar, kendinde ve âgâh tutar ve işte tam bu nedenle oruç tutmak kendini tutmaktır.

Bu  anlamda  manevi  bir  eğitim veren  Ramazanın ruhu, aslında  Rabbimizin  istediği   ideal  insan modelidir. İnsan ve  kul  olmanın gerekliliklerini  yerine  getirdiğimizden  bu  ayda bulduğumuz  iç  huzuru  başka  bir  ayda  bulmamız  mümkün  değildir. Maddi  ve manevi  sıhhati  bir  arada  yaşayıp ruh  inanılmaz  nimetlerle  doyduğu için, temizler, arındırır, haleti ruhiyesini  güzelleştirir. İnsana uhrevi ve sakin bir hava katar. Kalan 11 aya maddi ve manevi insanı hazırlar.

Tüm  bunların  yanı  sıra Ramazan  ayının  biz  insanlara  bahşettiği  başka bir  güzellik ise şükürdür. Çünkü; Ramazan ayı  şükrün   anahtarıdır. Nimetlerin  kıymetini  takdir  etiğimiz, iftarda şeker gibi gelen bir  yudum  suyun, bir  parça  ekmeğin  değerini anladığımız  bu  rahmet  ayı, şükür  için  en  güzel  vesiledir. Saadetimize  vesile  olacak  olan  şükretmeyi  oruç  ibadeti sayesinde  daha  iyi   öğreniriz. Kula en  çok  yakışan da şükürdür.  Allah şekûrdur, kendisine şükredilmesini sever. Çileciliği sevmez, terbiyeyi insan için ister. Bu yüzden de şükredilmeye layıktır. Bunun  için bu kutlu ay, bulunmaz bir fırsattır.

…..
Oruç tutan mü'minler, namazlarına dâim olanlar, geceleri kâim olanlar, gündüz sâim olanlar, onlar, analarından doğmuşçasına, yani tertemiz, tâhir olarak bayram sabahına ererler. Bu fırsat kaçırılır mı? Soruyorum  bu fırsat kaçırılır mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
    Hanife DÖNER Arşivi

    ANNA KARANİNA’YI NEDEN OKUMALIYIZ?

    18 Mayıs 2025 Pazar 09:22

    ÖZLETEN SES ÖZLENEN BEYAZ

    06 Şubat 2025 Perşembe 10:15

    BU DA GEÇER YA HÛ

    28 Ocak 2025 Salı 08:54

    SEN ÇOK YAŞA FİLİSTİN!

    28 Nisan 2024 Pazar 09:30

    GÜN OLUR ASRA BEDEL

    14 Mart 2023 Salı 00:02

    AYNEN PANDEMİSİ

    30 Kasım 2022 Çarşamba 00:02

    ÜÇ ŞEMSTEN BİRİ ŞEMS-İ SİVÂSÎ

    07 Haziran 2022 Salı 00:02

    ELVEDA YA ŞEHR- İ RAMAZAN

    29 Nisan 2022 Cuma 00:03