
Hanife DÖNER
RAMAZAN GÜZELDİR
Varlığımıza güzellik katan, gönül ferahlığımız, Rahman'ın en büyük rahmet tecellilerinden birisi olan Ramazan-ı şerifin şerefiyle ömrümüz bir kez daha şereflendi. Bir şehr-i gufrana ve bereket zamanlarına daha eriştik.Tüm bereketi, ihtişamı ve güzelliğiyle gelerek, sükunet sardı hem şehri, hem günü ve geceyi.
Rabbimiz ne kadar affedici ve cömert ki bunca günaha, isyana, her halimizin ve her şeyimizin onun tarafından bilinmesine karşı cennetin kapılarını bizlere sonuna kadar açtı. Ramazan sıradan bir ay değil, insanoğlunun ömründeki bereket ve bağışlanma mevsimleri. Sezai Karakoç: ''Oruç, insanın katıldığı, her yıl bir ay katıldığı bir ruh şölenidir. Üstün insanların davetlisi olduğu bir tabiatüstü ziyafet, bir gök sofrasıdır.'' der. Kalbe nur, gönle sürûr bu şölende neler var neler…
İbadetlerin en zorudur belki ama ve en karlısıdır. Bu ayın her günü cehennemden kurtuluştur. Finalinde ise bayram vardır. İnsan kendisiyle hesaplaşarak, ebedi dünyasını ve sabrı hatırlar. Dua, şükür, sabır gibi olguların son derece anlam kazandığı durumdur. Huzurun tanımı bu olmalı, dedirtir insana.
Birçok hikmetler ve dersler çıkardığımız ramazan ayının eşsiz güzelliklerinden biri manevi arınma ve iç huzurudur. Ramazan güzide bir temizlik ayıdır. Hangi takvime gelirse gelsin, yaz veya kış, hep bahar olur. Oruçtan gaye ne açlıktır, ne ne susuzluktur. Bedeni değil, nefsi aç bırakmaktır. Aç kalmış bir beden ile maneviyata girilmez ama terbiye edilmiş nefs ile sonsuz kapılar aralanabilir.
Oruçtan maksat, kulluk ve iyi insan olmaktır. Çünkü oruç bizi yalandan, haramdan, iftiradan, gıybetten, kötü düşünceden, nefsin isteklerinden, kaba ve kırıcı davranmaktan, kalp kırmaktan, hak yemekten kısacası yüce dinimizin men ettiği her türlü kötülüklerden alıkoyar. Dilini, ağzını, elini, kalbini, yönünü, yüzünü mühürletir. Oto kontrol sağlayarak iradeyi arttırır. Bütün azalara Allah’ı hatırlatarak ona kul olmanın, acziyetinin, eksikliğinin, nefsiyle mücadele etmenin, tüm iyi şeylerin sabırdan sonra geldiğinin farkına varıyorsun. Sabrı, paylaşmayı, hoşgörüyü, merhameti, açın, susuzun halinden anlamayı yani empati yapmayı, kulun kendisini tekrar tekrar inşa etmesini, öze dönmesini öğretir. Bedeni ve zihni terbiye eder. İnsan nefsinin aşırı isteklerine ve ihtiraslarına engel olur. Oruç bizi insan olarak tutar. Oysa biz orucu tuttuğumuzu sanırız. Bir yere kadar doğrudur. Zira orucu gerçekten tutanları oruç da tutar. Dik tutar, diri tutar, kendinde ve âgâh tutar ve işte tam bu nedenle oruç tutmak kendini tutmaktır.
Bu anlamda manevi bir eğitim veren Ramazanın ruhu, aslında Rabbimizin istediği ideal insan modelidir. İnsan ve kul olmanın gerekliliklerini yerine getirdiğimizden bu ayda bulduğumuz iç huzuru başka bir ayda bulmamız mümkün değildir. Maddi ve manevi sıhhati bir arada yaşayıp ruh inanılmaz nimetlerle doyduğu için, temizler, arındırır, haleti ruhiyesini güzelleştirir. İnsana uhrevi ve sakin bir hava katar. Kalan 11 aya maddi ve manevi insanı hazırlar.
Tüm bunların yanı sıra Ramazan ayının biz insanlara bahşettiği başka bir güzellik ise şükürdür. Çünkü; Ramazan ayı şükrün anahtarıdır. Nimetlerin kıymetini takdir etiğimiz, iftarda şeker gibi gelen bir yudum suyun, bir parça ekmeğin değerini anladığımız bu rahmet ayı, şükür için en güzel vesiledir. Saadetimize vesile olacak olan şükretmeyi oruç ibadeti sayesinde daha iyi öğreniriz. Kula en çok yakışan da şükürdür. Allah şekûrdur, kendisine şükredilmesini sever. Çileciliği sevmez, terbiyeyi insan için ister. Bu yüzden de şükredilmeye layıktır. Bunun için bu kutlu ay, bulunmaz bir fırsattır.
…..
Oruç tutan mü'minler, namazlarına dâim olanlar, geceleri kâim olanlar, gündüz sâim olanlar, onlar, analarından doğmuşçasına, yani tertemiz, tâhir olarak bayram sabahına ererler. Bu fırsat kaçırılır mı? Soruyorum bu fırsat kaçırılır mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.