USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TOPLUMSAL İHTİYAÇLAR ve HUKUKİ DÜZENLEMELER

27-10-2018

Toplum olarak özellikle yazılı ve görsel basında yine son dönemlerde yaygınlaşan sosyal medyada yapılan kanuni düzenlemeleri hep takip etmekteyiz.

Ülkemizin hukuki düzenlemeler noktasındaki geçmişine baktığımızda yasama organı olan TBMM´den belki yüz binlerce kanun çıkmış, çıkarılmış, kabul görmüş ve uygulamaya konulmuş, belki binlerce kanun da mülga olmuş yani yürürlükten kaldırılmıştır.

Hukuk ile ilgim, öğrenciliğim dâhil 19 yılı aşmaktadır. Tabi hayatımda enteresan olan bir husus vardır ki; öğrenciyken eğitim aldığım birçok temel kanun 2003 yılında son sınıfta iken değişmeye başladı. Ancak temel kanuni düzenlemelerin birçoğu mesleğe başladığımda değişti ve değişimler halen de devam etmektedir.

Bu durumun ben ve benim dönemimde hukuk eğitimi almış meslektaşlarıma katkısı hukuki mukayeseleri yapmamızı sağlaması noktasında olmuştur. Örneğin Fakülte hayatımda 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlükte iken mesleğe başladıktan 1 yıl kadar sonra yürürlükten kaldırılıp, 5237 sayılı hali hazırda yürürlükte olan Türk Ceza Kanunu uygulamaya konuldu. Yine İş, Borçlar, Ticaret, Ceza Usul Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu gibi birçok temel kanunun eski metinleri tümü ile yürürlükten kaldırılarak, yeni kanunlar yürürlüğe girdi.

Belirttiğim gibi her iki sürecin geçişinde bu eğitimleri alıp uygulamaya yoğunlaşmak bizlere mukayese etme şansı verdi. Toplumsal ihtiyaçlara uygun mevzuat düzenlemelerinin seyrini daha geniş bir bakış açısı ile gözlemleyebilmek şansı yarattı.

Temel kanunlardaki yeni metinlerin birçoğunda da maddesel değişiklikler, kısmi düzenlemeler yapılarak birçok hususta değişikliğe gidilmiş oldu.

Hukukta esas olan kanunların hazırlık süreçlerinin oldukça iyi bir seyir dâhilinde yapılması, bu süreçlerde toplumun tümünün ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu sosyolojik olgunun kanunların hazırlık sürecine de işlenmesidir.

Hal böyle olunca ülkemizdeki mevzuatlar üzerinde, temel değişimler her dönemde biraz hızlı şekilde yapıldığından, bu durum sonradan parça parça birçok değişikliğe neden oluyor, madde metinleri üzerinde özellikle halk arasında torba yasa (teknik ismi ile Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) olarak anılan yasalar ile fazla değişiklik yapılmasının uygulayıcılar açısından çok zor sonuçlar doğurduğu, uygulamanın da bu şekli ile etkin bir hal kazanamadığı gerçekliği karşısında, hukuki düzenlemeler konusunda yasama organının toplumsal ihtiyaçları en geniş detayda araştırarak bu düzenlemeleri yapması kanaatimizce daha elzem olacaktır.

Aksi takdirde toplumda ortaya çıkan her yeni duruma göre sürekli kanuni değişime, yeni yeni düzenlemelere gidilecektir ki bu durum da hem toplumsal hem de beklentileri karşılamayan hukuki problemler olarak tekraren önümüze gelecektir. Çok sık değişiklik düzenlemeleri zaten mevcut durum ve gelinen noktadaki hassas sıkıntıları önümüze çıkarmaktadır.

Kanaatim öncelikle hiyerarşik sıralamada günümüz koşullarına uygun, toplumun ihtiyaçlarına tam manası ile hükmedebilen yeni yönetim modellerimizi etkin kılan, kanuni düzenlemeler üzerinde etkin bir Anayasa hazırlanması ile bu işe başlanılmalı, akabinde ise belirttiğim toplumsal hassasiyetler, toplumsal ihtiyaçlar, beklentiler ile örtüşen kanun, tüzük, yönetmelik gibi düzenlemelere yer verilmesidir.

Yasama organınca yapılacak kanuni düzenlemelerde geçmişte hukukun her alanında karşılaşılan problemler masaya yatırılmalı, kanuni düzenlemeler aynı zamanda emsal kararlardan da yola çıkılarak uygulayıcılara fazlaca boşluk, çok geniş takdir hakkı  bırakmayan içtihat birliğini de sağlayacak bir bakış açısı ile hazırlanmalıdır.

Sonrasında uygulayıcılar açısından yargı ciheti ile etkin olarak bu düzenlemelerin uygulanması konusunda yapılacak detaylı çalışmalar ile içtihadi anlamda en doğru kararlarda uygulama birliği sağlanarak toplumun beklentileri, sorunların çözümü cihetine gidilerek, toplumdaki taşlar da yerli yerine oturmuş olacaktır.

 Bu şekli ile de hukukun usulüne uygun olmayan torba kanun düzenlemesi gibi uygulamalara gidilmeyecek, yasal düzenlemeler toplumun tam anlamıyla ihtiyaçlarını düzenleyen temel ve ana metinler olarak karşımıza çıkacaktır?

 

        

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?