Değerli okuyucular;
Bu yazımızda sizler ile toplumsal olaylardaki infialleri, infialin hangi durumda ne kadar etkin olabildiğini, infialin kime göre neye göre etkin olabildiğini, topçu / popçu / komedyen kavgalarının yarattığı infialler ile toplumun diğer bireylerinin yaşadıklarını mukayese ederek görüş ve kanaatlerimi aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle infiali bir tanımlayalım.
Terimsel olarak;
İnfial göstermek; Tepki göstermek.
İnfial uyandırmak; Kızgınlık, öfke yaratmak.
İnfiale kapılmak; Kızgınlık duymak, bu gibi duygulara teslim olmak anlamına gelmektedir.
Ceza yargılamalarında her somut olaya matuf olarak infial kavramını gerek hukuki nitelendirmesi ve gerekse sosyolojik etkenleri açısından yaşar ve dosyalarda tartışırız.
Esasen infial denilince toplumda işlenen suç tiplerinin oluşturduğu etkiler, bunun toplumda yarattığı öfke ve toplumun işlenen suçun derinliğine göre yaşadığı duygulardır.
Manevi açıdan yaşanılan bu kıstas somut olarak uyandırdığı etki açısından dosyalarda yapılan yargılamalar ve verilen karar açısından da etkendir.
Ancak bu infial yaşanılan coğrafya, yaşanılan coğrafyanın tarihi, kültürel ve toplumsal yaşam değerleri açısından oldukça farklılık göstermektedir. Nüfus yoğunluğu ve bu yoğunluğa bağlı suç işleme oranları ile suç tipleri infialin oluşumunda etkili olmaktadır.
Örneğin, 3.000 nüfuslu bir kasabada kolluk kuvvetleri ve soruşturma makamlarının 1 hafta içerisinde 4 vakıa meydana geldi ve suç failleri yakalanarak haklarında gerekli adli işlemler yapıldı şeklindeki açıklamaları o kasabada oldukça ciddi bir infial uyandıracak, o yörede yaşayan halk ?? BİZİM BURALARDA DUYMADIĞIMIZ, GÖRMEDİĞİMİZ ŞEYLER , ALLAH ALLAH NELER OLUYOR KASABAMIZDA, BU YAŞANILANLAR DA NEDİR BÖYLE, HERHALDE KASABA HALKI DEĞİL DE DIŞARIDAN GELEN YABANCILAR OLSA GEREK? ? şeklinde refleks gösterecek iken İstanbul´un herhangi bir semtinde çok daha ağır ve çok daha nitelikli hergün belki semt semt 20 nin üzerinde dosya açılarak suç failleri yakalanıp, haklarında adli işlemler yapıldığında bu kez o ilçede yaşayan halkın tepkisi ? ? BURASI İSTANBUL, ÜLKEMİZİN 1/5 NÜFUSU BURADA YAŞANIYOR, BURADA HERŞEY OLABİLİR? ? şeklinde basite indirgeyen tepkiler verebilecektir.
İşte infialin oluşumunda birçok faktör etken olarak bu şekillerde karşımıza çıkmaktadır.
Tabi yazımda son olarak bahsedeceğim konu günümüzün meşhurları topçular ve popçular arasında yaşanılanlara ilişkin infiallerdir. Bu yazımı esasen akşam haberlerini izlemem ve pc de gün içinde netten düşen gündem haberleri üzerine yazmaya karar verdim.
Toplumumuzda gerçekten çok fazla tepki gösterilmesi ve infial uyandırılması gerekli olan meseleler var iken, haftalardır Topçu / Popçu kavgasının, bir ayrılıp bir barıştıkları öne sürülen sevgililer Popçu / Komedyen kavgasının yer almasını ciddi bir üzüntü ile karşıladığımı belirtmek isterim. ( Şu hususu da samimiyet ile belirtmek isterim ki asla ilgilenmem ilgilenmek de istemem ama ana haber bültenlerini takip ederken ülke gündemine ilişkin haberlerde sıralaması dahi ilk başlarda yer alınca tepki koymamak şahsım adına imkansız duruma gelmiştir )
İşte infialin bu tip haberler ve olaylar üzerinde magazinleştirilerek servis edilmesi, toplumun ilgisinin malum iki olaya yoğunlaştırılması infialin dahi ruhunu çileden çıkarmıştır. İnfial de terim olalı hakkı ve layığı dışında kullanılmaktan zannımca rahatsız olmuştur.
Bizim gerçek derdimiz birilerinin reklamına menfi de olsa etkenler ile reklam katmak değil ( hani hep söylenir ya reklamın kötüsü olmaz basit mantığı? ) sadece ve sadece hakkaniyet ile terimleri dahi yerinde rahat barındırmaktır.
Umut ediyorum ki, belirtmiş olduğum haklı ve doğru refleks ile toplumda gerçek mağduriyetler dillendirilir, gerçekten gün ışığına çıkıp bir an önce hakkını ve hukukunu savunamayacak kadar mağdur olup en ağır imtihanlardan geçen gariplerin durumu ülkemizin ve vatandaşımızın gündeminde yer alır.
Bizlerin, devrin şartları gereği servetinin hesabını dahi yapamayacak durumda zengin olan ve yaşadığı küçük tartışmaların dahi gündemde haftalarca magazinsel olarak kalmasını sağlayanların değil, gerçek mağdurların infiallerini paylaşıp başkaca mağdurlar doğmamasına yönelik mücadele etmeye ihtiyacımızın olduğu aşikardır.
KALIN SAĞLICAKLA?
