
VALİLİKLER veya KAYMAKAMLIKLARCA VERİLEN İDARİ PARA CEZALARI?
Değerli Okuyucular;
Bu yazımızda sizler ile mevcut salgın hastalık ile mücadele sürecinde İllerimizde Valilik ve İlçelerimizde de Kaymakamlıklar nezdinde kurulan Hıfzıssıhha Kurulları kararları ile uygulanan adli ve idari yaptırımlar hususunda gerekli bilgilendirmeyi yapmaya çalışacak ve kurul kararları uyarınca adli ya da idari yaptırım kararları hususunda tebliğe ilişkin hususları tartışacağız.
İçişleri Bakanlığımız tarafından 19.04.2020 tarihinde yapılan açıklamaya göre;
?? Sokağa çıkma kısıtlaması başladığı andan itibaren bu kuralı ihlal eden toplam 20 bin 398 kişiye adli ya da idari işlem gerçekleştirilmiştir??
İllerimizde ve İlçelerimizde Hıfzıssıhha Kurullarınca alınan kararlara aykırı davranışlar sergilenmesi ve bunun kolluk kuvvetleri ile yetkililer tarafından tespit edilmesi halinde;
Genel olarak ülkemizde,
İl ya da İlçe İlçe Hıfzıssıhha Kurulu´nun aldığı kararlara uyulmaması halinde ve her seferinde olmak üzere;
a. Hıfzıssıhha Kanununun 282. Maddesi gereğince 3.150,00 TL
b. Kabahatler Kanununun 32. Maddesi gereğince 392,00 TL
c. Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma başlıklı TCK 195. Maddesi gereğince ?2 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.? Hükümleri gereğince, sorumlular hakkında ADLİ ve İDARİ İŞLEMLER derhal uygulanacak, iş yerlerine Kapatma/Ruhsat İptali cezası verilecektir? şeklindeki kararların yer aldığını görebiliriz.
İdari para cezası, devletin idari kurumları tarafından verilen para cezalarıdır. İdari para cezaları vatandaşın kabahat niteliğindeki fiillerine karşı verilir. Bu nedenle idari para cezası ödenmezse hapis cezasına çevrilemez. İdari para cezası ödenmezse, cezanın tahsili amacıyla borçlu kişi hakkında yalnızca icra işlemleri yapılabilir. Uygulamada çoğu zaman kişi adına kayıtlı taşınmaz mallar ile araba veya banka hesaplarına haciz konulmaktadır. Kişinin evine giderek fiili haciz uygulaması genellikle kurumlar tarafından yapılmamaktadır. Zaten 2004 sayılı İİK ya da 6183 sayılı AATUHK ev haczi hükümlerine çok müsait değildir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve Genel Sağlığın Korunmasına İlişkin 5237 sayılı TCK ile 1593 sayılı kanundan kaynaklı bu tedbirler alınmaktadır.
Vatandaşımız genel nitelikte Hükümet ve Bakanlıklarımızın aldığı kararlara uymakla yükümlüdür. Örneğin Büyükşehirlerde ve Zonguldak´ta alınan hafta sonu sokağa çıkma yasağı genel nitelikte olup merkezi hükümet tarafından alınan bu karara uyulması zorunludur. Yerel ölçeklerde ve özel nitelikte de İl ve İlçelerimizde Valilik ve Kaymakamlık İdari Kurullarınca alınan kararlara uymak zaruridir.
Burada yerelde alınan kararların yerine getirilmemesine ilişkin idari ve adli yaptırımlar kararlarda belirtilmiş durumdadır.
Bu yazımda esasen paylaşmak istediğim hukuki bir yorum idari para cezasının tebliği ve buna dair itiraz usulü hususlarına ilişkin olacaktır.
Şöyle ki;
Bu husustaki yasal düzenleme; İdari para cezasına itiraz süresi, genel olarak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu´nun 27. maddesine göre 15 gündür. İtiraz süresi idari para cezasının ilgili kişiye tebliğinden, yani para cezasına dair yaptırım kararının eline ulaşmasından itibaren başlar. İdari para cezası, cezanın muhatabı olan kişiye gönderildiğinde bu cezaya itiraz süresinin ve itiraz merciinin gösterilmesi gerekir. Fakat uygulamada para cezalarının usulsüz bir şekilde muhataplarına tebliğ edildiği, itiraz süresi ve itiraz edilecek merciin gösterilmediği görülmektedir.
İtiraz süresi ve merciinin tebligatta gösterilmesi zorunluluğunun önemi şu ki bazı idari kurumların özel kanunlarında 15 günlük genel itiraz süresinden ayrı bir itiraz süresi mevcuttur. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu´nun 27. maddesine göre idari para cezalarına karşı Sulh Ceza Hakimliği?ne itiraz edilebilir.
İdari para cezası ile birlikte ayrıca bir yaptırım kararı da verilmişse, örneğin para cezasıyla birlikte ayrıca işyerini kapatma cezası verilmişse, görevli mahkeme İdare Mahkemesi olmaktadır. Bu durumda idare mahkemesine işlemin iptali için dava açılması gerekir. İdari para cezası dışında tek başına verilen diğer idari yaptırım kararlarına karşı da İdare Mahkemesi´nde dava açılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.