USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YÖNETİM ANCAK ETKİLİ YÖNTEMLER İLE BAŞARIYA ULAŞIR?

09-10-2018

Değerli okuyucular;

Yönetim, filolojik olarak, yönetme işi yada yönetme eylemi olarak tanımlanabilir. Ancak bu tanım sadece kısa bir tanım olup, yönetim denilince her platformda çok farklı tanımlama yapılabileceği aşikardır.  Yönetim, insan hayatının her aşamasında toplum merkezli ihtiyaç duyduğumuz olmazsa olmazlarımız arasındadır. 

Tabi bu anlamda yönetimi etkin kılan yöntem konusu üzerinde de oldukça ciddi bir şekilde durmak gerekir.

Yöntem, insanın evrendeki doğal ve sosyal olguları anlamak ve açıklığa kavuşturmak hususunda izlediği yollar, kullandığı araçlar olarak tanımlanabilir. Yöntemi belirleyen etkenin akılcı temeller olması belki beklenir iken mevcut durumda ve gelinen noktada akılcı temellerden ziyade sosyolojik ve psikolojik etkenlerin daha belirgin olduğunu görmek mümkündür.

Daha önceki yazılarımızda da  gerek merkezi yönetimlerde gerekse yerel yönetimlerde toplumun beklentilerinin neler olduğunu, hangi yönetim modelleri ve hangi yöntemler ile toplumsal beklentilerin karşılanabileceği, mevcut süreçlerdeki sıkıntıların bertaraf edilmesi hususundaki görüşlerimizi kısmen vurgulamış isem de bu yazımızda yönetimleri etkin kılan hususun esasen yöntemler olduğu gerçekliğini ve buna ilişkin önerilerimi paylaşmaktayım.

Öncelikle HAYIRLI OLSUN görüş, ziyaret ve iade-i ziyaretlerine değinmek isterim.

Toplumun her aşamasında atama veya seçim ile işbaşına gelen kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri için en büyük handikaplarımızdan bir tanesi HAYIRLI OLSUN ziyaretleri içerikleri, iade-i ziyaret detayları, yapılan hediye takdimleri ve bu ziyaretler sürecindeki yaşanılan abartılardır.

Hepimizce malum olduğu üzere gerek kamuda ve gerekse sivil toplum örgütlerinde görev tevdi edilen ve veya seçim ile görev başına getirilen başkanlık makamı yetkilisi ve yönetimleri için bizim toplum olarak uzunnnn günler hatta aylar süren ziyaretlerimiz toplumsal hizmet kalitesini düşürmektedir. Görev tevdi edilen yetkili / yetkililer bir hedefe matuf olarak, proje üretip en etkin hizmeti sunması için sınırlı görev süreleri ile getirilmiş durumdadır. Zaten bu süreler kanunlar ile düzenlenme altına alınmış olup, örneğin 2 ya da 3 yıllık görev süresine sahip olan bir kuruluşun seçilen veya atanan başkanı ve yönetimine ilk 6 ay hayırlı olsun ziyaretlerinin ardı ardına yapılması, bunun akabinde belli bir süre zarfında da kendisine hayırlı olsun ziyaretine gelinmiş bulunan yetkililerin iade-i ziyaretlerinde geçen süre, görev yapmak, üretmek verimliliğini ciddi manada düşürmektedir.

Tabi ki hayırlı olsun demek, başarılar dilemek, iyi niyetli temennilerde bulunmak güzel beyanlardır ancak uzun süreli ve durmak bilmeksizin devam eden bu ziyaretlerin ve bir de toplumsal alışkanlığımız olan iade-i ziyaretlerin verdiği menfi etki, ciddi zaman kaybı, kamusal hizmeti ciddi manada aksatmaya varmakta ve nihai hizmet bilincine zarar vermektedir.

Bizler toplum olarak duygusal bir yapı barındırmaktayız. Ancak, artık günümüzde başkaca bir formül ile bu hususta gerekirse mevzuat ile bir düzenleme getirilmeli toplumuz bu hususta ikna edilip, tek önceliğin hizmet gerekliliği olduğu aşılanmalıdır. Kamuda hizmetin devamlılığı ve üretkenlik açısından süreklilik bilinci daha ciddi şekilde aşılanmalıdır.

BİR BAŞKA HUSUS; Yöneticiler tarafından sadece ziyaret edip sosyal medyada anlık ve basın gündeminde günlük yapılan paylaşımlar hususundadır.

Şöyle ki; Toplumsal mevzulara yönelik hassasiyetlerimden olsa gerek ki, ziyaret görseli ciddi manada dikkatimi çekmektedir.

Zira idareciler tarafından yapılan ziyaret görseli altında kısa bir yazı yer almaktadır. Benim uzun yıllardır merakım; ziyaret sonuçları, toplantı nihai neticeleri olmuştur. Bilinen ve beklenen bir yerde bir toplantı var ise; bu ihtiyaca ve amaca matuf olmalıdır. Toplantı, ziyaret veya buna benzer hangi amaca matuf olursa olsun birlikteliğin nihai neticesi, sonuç bildirgesi, katkısı, sonucu nedir??? Sadece ziyaret ettim, sadece toplandım, sadece bulundum? Peki, hangi sonuca ulaştık, hangi soruna ilişkin çözüm gerçekleştirildi, istişareden nasıl bir netice çıktı???

 Kanaatimce şekli unsurları artık ortadan kaldırıp, vakıaya yönelik çözüm önerileri getirebildiğimiz, üretebildiğimiz, etkin ve hızlı sunumları gerçekleştirebildiğimiz müddetçe vatandaşımızın gözünde hep değerli kalmayı başaracağımız en ciddi / en samimi gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır.

 BİR DİĞER PROBLEM DE; İşletme açılışları noktasında yaşadığımız handikaplardır. Bu konuyu gelişmiş ülkelerdeki şekli ile bir örnek ile anlatayım. Yurtdışında yaşayan bir kardeşimiz bana yaşadığı eyalette işyeri açılışı yaptığını ve davetlileri arasında bulunduğu bölgenin Belediye Başkanı olduğunu da belirttiğinde , kendisine Belediye Başkanı katıldı mı diye soru yönelttim.

Kendisi de cevaben evet katıldı dedi. Katılım şekli; Belediye Başkanının bisikleti var şahsi bisikleti ile geldi kucağında sade bir çiçek ile katılım sağladı. Çiçeği takdim etti, bisikletine bindi görevine tekrar gitti dedi. Yanında korumalar, beraberinde **** araçlar yok muydu merakı üzerine;  bana bunu anlatan kardeşimi tebessüm ettirmiş ve Belediye Başkanının belirttiği araç ( bisiklet / elinde küçük bir çiçek ) ile geldiğini ve yalnız olduğunu beyan etmiştir.

Yani özetle, yönetim önemlidir ancak daha önemlisi yönetimi hangi yöntem ile yaptığındır. Yönetimde tercih ettiğin yöntemlerdir esasen belirleyici olan?

Takdirlerinize sunduğum bu yazımda örneklendirdiğim hususlar tabi çok daha fazla artırılabilir. Ben uzun zamandır dikkatimi çeken belki siz değerli okuyucuların da dikkatini çeken hususları sizler ile paylaştım.

Yönetim genel bir kavram olsa da her platformda yönetimi etkin kılan yöntemlerdir.  En doğru yöntem tevazu ile yapılan iştir. Zaten aynası iştir kişinin lafa bakılmaz düsturu ile hareket edebilmek bilincine sahip herkes işini, başarısını açıkça ortaya koyabilecek olup, tevazu ile de gönülleri feth etmeyi başarabilecektir. Bu düsturda yol yürüyen her bir yönetici üretmeyi, beklenilenin ötesinde projeler üretebilmeyi, kamu kaynaklarını gereği gibi ve etkin kullanabilmeyi başarabilecek, kamusal israfın her anlamda önüne geçebilecek, aynı zamanda toplum ile olan ilişkilerini de gayet iyi seviyelerde yürütebilmeyi sağlayacaktır.

Sonuç olarak yönetim merkezi/ yerel/ askeri/ idari hangi manada olursa olsun genel bir kavramdır. Yönetimi başarıya götüren, etkin ve esaslı yöntemlerdir?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?