Nedir O Yüreğini Karartan Şey Ki

Nedir O Yüreğini Karartan Şey Ki

Berat Yönez

2 yıl önce

Türkiye'nin birçok şehri soğuk hava ve karın etkisi altında olmasıyla birlikte bizler de gerek haberlerden gerekse de yaşadığımız bölgeden kış ayını dolu dolu tecrübe ediyoruz. Ne var ki kış ayları kimileri için soğukluk, ulaşım ve hayatta kalma gibi bazı ihtiyaçları karşılamada zorluk yaşarken kimileri ise doğanın bize gösterdiği kartpostallık manzaralar ile büyüleniyorlar. Kimisi ısınmak için ataş, yola devam edebilmek için iş makinesi için dua ederken kimisi ise gördüğü manzara karşısında hayranlığını subhanallah diyerek dile getiriyor. Gerçekten de neredeyse bir çok durum da bu zıtlık hep iç içe olmuştur. Ekinleri için yağmur duasına çıkanlarla, kerpiç bir evde yaşayan insanın yağmurun yağmamasını için dua etmesi gibi. Madem ki edeceğimiz bir dua bir başkasının istemediği bir durum doğuruyorsa, nasıl dua edebiliriz? Bu nokta da her şeyin hayırlısını istemek, isteklerimizin bizim için ne kadar hayırlı olacağını bilmediğimiz için mantıklı gelebilir fakat bu durumun da kendi içinde bazı dezavantajları bulunmakta. Her şeyin hayırlısını isteyecek teslimiyete ulaşmanın ne kadar zor olduğu bilinciyle birlikte her kişi kendi ihtiyaçları doğrultusunda uygun üslup ve edep ile dua etmelidir. Çünkü herkesin ihtiyaçlarının ne olduğunu bilmediğimizden, bu dengeyi nasıl kurulacağı hakkında bir fikir sahibi olamayacağımızdan, neyin kime daha hayırlı olacağını bilmediğimizden ve tek bildiğimizi zannettiğimiz şeyin kendi ihtiyaçlarımız olduğundan dar bir görüşe sahip olduğumuzu idrak etmeliyiz. Burada da elbette kendi ihtiyaçlarımız hakkında berrak bir görüş açısına sahip olmadığımızı da düşünmeliyiz. Hepimizin mutlaka bazen görünürde ihtiyaçmış gibi görünen şeylerin gerçekte ihtiyaç olmadığını fark ettiğimiz bir çok hatıramız vardır. Ama ne yazık ki insanoğlu çok unutkan ve çok nankördür. Bazen bir ev, bir araba, bir koltuk takımı, bir iş, bir eş ya da daha küçükmüş gibi görünen ihtiyaçlar için dua ederiz. Az önce bahsetmiş olduğum ihtiyaçların gerçekten ihtiyacımız olduğunu bize düşündüren nedir? Toplumsal normlar, rahatlık istenci, üstünlük mücadelesi veya daha masummuş gibi görünen hayatta kalma mücadelesi... Belki bu yanıtlara birkaç olası cevap daha verilebilir. Düşünüldüğünde verilmiş cevaplar hakkında bile ne kadar az bilgi sahibi olduğumuzu fark ederiz. Bazıları bunu daha derinden hisseder ve kendisine şu soruyu sormaktan alıkoyamaz; ben neye ihtiyaç duyuyorum? Sizce de sorulmuş en zor soru değil midir? Gerçekten de bir arabaya mı ihtiyaç duyuyorum ya da gerçekten bir işe mi ihtiyacım var? Allah'ım ne kadar da zor sorular bunlar... Belki de insan olabilmenin sırları bu soruların cevaplarıdır. Boğuşuruz zaman zaman kimliği belirsiz varoluş sorularıyla. Bu sorular bazen öyle çepeçevre sarar ki halk dilinde depresyon, karamsarlık, anlamsızlık gibi hastalıklara tutuluruz. Keyif aldığımız işlerden keyif alamaz oluruz, rutin yaptığımız işleri aksatır, yarı ölü gibi oluruz. Çevremizde olan bitenlerle bir bağlantı kurmaya çalışır fakat çok geçmeden hissizleşilir. Huzursuzluk hat safhada olmasına karşın bundan kurtulacak gücü de bulamayız. Neyse ki yüreğimizi ferahlatan bir fısıltı işitiriz, bir pırıltı görürüz, bir dokunuş hissederiz, ağzımıza tatlı bir tat gelir. Bir an da olur. Nasıl iyileştiğimizi, nasıl enerji dolduğumuzu bilmeyiz. Kaynağını da merak etmeyiz çoğu zaman çünkü bir kere sıkıntı geçti mi, çoğu zaman nasıl geçtiği önemli olmaz. Ama kalplere şifa veren, sıkıntıları yok eden Rab'dir O. Kuran-ı Kerim'in İnşirah süresinin anlamı bir anlığına yüreğimize kadar iner. Ve yüce Rabbimiz, iki cihanın sultanı, yüreklere hayranlıkla dolduran, sıkıntıları giderken, övülmeyi tek hak eden Allah'ım bize şöyle seslenir ezeli ve ebedi Kuran-ı Kerim'in de;

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

1- Senin için bağrını açmadık mı?

2- İndirmedik mi senden o yükünü?

3- O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?

4- Senin şanını yüceltmedik mi?

5- Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.

6- Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!

7- O halde boş kaldığında yine kalk yorul!

8- Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O'na doğrul!

(İnşirah Süresi)

YAZARIN DİĞER YAZILARI