AYNEN PANDEMİSİ

Toplum olarak acilen kurtulmamız gereken bir hastalığımız var. Eğer siz de bu  hastalığa yakalanmışsanız geçmiş olsun.

 -Konuyu değiştirmek mi istiyorsun? Aynen.
- Karşındakine "Tamam konuşuyorsun da boş ver benim söyleyeceklerim daha         önemli" mi demek istiyorsun? Aynen.
- Konuşulanlar hakkında en ufak bir fikrin yok mu? Aynen.
- Konuşmaya ya da yazmaya üşeniyor musun? Aynen.

-Konuşmayı bitirmek mi istiyorsun? Aynen.
- Konu hakkında yorum yapmadan önce düşünmek için birkaç saniyelik                 düşünme süresine mi ihtiyacın var? Aynen.

 - Karşındakine katılmıyor musun? Aynen.

-Karşı tarafı onaylamak ya da "al benden de o kadar" Demek mi istiyorsun? Aynen.
- Biriyle dertleşiyorsun ve söyleyecek söz mü bulamadın? Aynen.

-Bilgisayar başındasın ve karşındakini dinliyor gibi görünmek mi istiyorsun? Aynen.

-Tamam anladık, fazla uzatma mı demek mi istiyorsun? Aynen.

- Çıkış için şu merdiveni mi kulanmalıyım? Aynen 
- Yemek güzelmiş. Aynen

-Maça gidelim mi ?Aynen.

Konuşma dilinin ‘’den den’’ işareti adeta.

Yüklem yok, edat yok, zarf yok. Her yere uygun, söyle gitsin.

İnsanın kelime dağarcığını  aşırı derecede   sınırlayan, dilimizin en samimiyetsiz kelimesi olan ‘’Aynen’’ üstüne dil bilgisi makalesi yazılabilecek bir muamma. Türkçe gül bahçesi ise bu kelime ayrık otudur. Anlam astrolojisinde bir dehliz. Daha önceden de bu kelime yok muydu? Tabii ki vardı. Fakat kelime özelliğini yitirdi.

Son yıllarda her geçen gün daha da artarak kullanılmasının  neticesinde mutasyona uğrayıp boş bir sözcüğe evrildiğini ve birçok sözü, söz dizisini ele geçirdiğini düşünüyorum. Çarşıda, pazarda, alışverişte, kamu kuruluşlarında daha doğrusu gittiğimiz her yerde, insanlarla girdiğimiz diyaloglarda nedense bu kelimeyi çok fazla duyar olduk. Özellikle sevdiğimiz insanların ağzından duymak daha can sıkıcı. Önceleri bu kelime bana bu kadar itici gelmezdi. Gereğinden fazla kullanımından dolayı mı bilmiyorum ama şu anda gerçekten artık insanı çileden çıkarmaya başladı. Gözüme çarpan, kulağıma batan bu kelimeyi isteyen kullanabilir ama bende bir aynen alerjisi başladı. 

Geçtiğimiz günlerde liseli bir gençle konuşuyordum sürekli aynen kelimesini tekrarlıyordu. Siz gençler ‘’aynen’’ deyip aslında kendinizi kısıtlıyorsunuz dedim. Başını kaldırmadan "aynen" dedi. Sizi bilmem ama bu kelimeyi duyduğumda karşı taraf beni ya dinlemiyor ya da söylediklerime  değer vermiyor gibi hissediyorum. İçi boş, anlamsız, samimiyetsiz bir algı veriyor bana.

Akşama kadar “aynen” haricinde bir kelime kullanmadan günü geçiren insanlar var. Bir şey anlatmaya çalışıyorsun, daha cümle bitmeden 3-5 kişi birden "ya aynen hocam" diyor ya da cümlenin ortasında sözünü kesiyor. Düşünsenize  karşıdaki yarım saat konuşuyor ve senin verebileceği en güzel cevap, aynen. Bir dolu laf ediyorsun, anlatıyorsun sonra sen ne düşünüyorsun diyorsun :"Aynen" Samimi sıcak bir sohbet ortamında birden bu laf sayesinde muhabbet bitip konuşma sığlaşabiliyor.

Neredeyse gençler tek kelimeyle anlaşır hale gelmiş. Sadece gençler mi birçoğumuzun diline pelesenk olmuş durumda. Bir hastalık ki sormayın gitsin. Böylesine hızlı ve kolay yayılan bir virüs görmedim. Belki ben bile bunu buraya yazarak birçok insana bulaştırmış olabilirim.

……

‘’Tabii, katılıyorum, haklısın/ız, doğru, evet, ben de öyle düşünüyorum, hakikaten öyle, bence de, benim fikrim yok, sen daha iyi bilirsin, bilmukabele, gayet tabii, dediğin gibi, kesinlikle, hemfikirim’’ gibi kelimeler kullanılabilecekken neden bu kelime?

Çoğunluğu günlük iletişimini 250-300 kelimeyle gerçekleştiren gençlik, sözcük  kullanma sayısını düşürmek için keşfettiği bu kelime sayesinde, alternatif yüzlerce kelime kullanmak zorunda kalmayıp beyinlerini yormamış oluyor. Kopyala, yapıştır gibi suya sabuna dokunmadan konuşma stratejisi olan bu sözcük, en kısa yoldan kaçış. Beyin düşünmemeyi tercih ettiği için düşünüp cümle kuracak fikir üretemiyorlar. Bu kelimeyi çok sık kullanarak, konuştuğunuz konu hakkında düşünmenize gerek kalmaz çünkü. Kolaycılığın vücut bulmuş hali bir nevi.

Aslında mesele tam olarak kelimenin kendisi değil, bazen de  kelime dağarcıkları o kadar kısıtlı ki kendilerini ifade edemiyor ya da etmeye üşenip sürekli "aynen" diyorlar. 

Bir de aynen kelimesinin kardeşi ve saz arkadaşı var "aynen öyle, aynen aynen’’ Bu da ‘’Seni dinlemiyorum, duyuyorum." Demek.

Sözlü iletişimin bu yüzyılda bile hala en verimli iletişim şekli olduğunun yılmaz savunucusu olarak, dilimizden çıkaramazsak bile giderek azalmasını ve yok olmasını temenni ediyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hanife DÖNER Arşivi

ANNA KARANİNA’YI NEDEN OKUMALIYIZ?

18 Mayıs 2025 Pazar 09:22

RAMAZAN GÜZELDİR

05 Mart 2025 Çarşamba 12:17

ÖZLETEN SES ÖZLENEN BEYAZ

06 Şubat 2025 Perşembe 10:15

BU DA GEÇER YA HÛ

28 Ocak 2025 Salı 08:54

SEN ÇOK YAŞA FİLİSTİN!

28 Nisan 2024 Pazar 09:30

GÜN OLUR ASRA BEDEL

14 Mart 2023 Salı 00:02

ÜÇ ŞEMSTEN BİRİ ŞEMS-İ SİVÂSÎ

07 Haziran 2022 Salı 00:02

ELVEDA YA ŞEHR- İ RAMAZAN

29 Nisan 2022 Cuma 00:03