Devlet ve din ilişkisi geçmişten günümüze tartışıla gelen bir konu. Devlet laik olmalı her dine inanca eşit mesafede olmalı, evet öyle olmalı ancak bu eşitlik devletin kamu hizmetini sunmada ki eşitliktir. Aksi taktirde her devlet kendisini oluşturan milletin dini doğru öğrenmesinin ve yaşamasınında garantörüdür.  Diyeceksiniz ki bu konuya nereden geldik.

          Geçtiğimiz gün CHP Sivas milletvekili Ulaş Karasu bir açıklama yaparak Vali Salih Ayhanın Çocuklarla camii de buluşmasını eleştirdi. Karasu; "İbadete, camiye çocukları karıştırmayın. Kimse bize din satmasın, hepimiz müslümanız. Bunun adı fişlemedir, baskıdır" dedi. Yanlış yaptı.

          Ben biliyorum ki sayın vekil gerçekten dine karşı bir insan değil. Hatta tipik Sivas´lı muhafazakarlığına da sahip desem abartmış olmam. Karasu´nun bu açıklamayı siyaseten partisinin refleksleri ile yaptığını düşünüyorum.

          Sayın vekil konuşmasının sonunda cemaatlere ve 15 Temmuz darbesine de gönderme yapıyor ve kendi kendisi ile çelişiyor. Sayın vekilim olay tamda bu işte. Biz yıllarca ne çektik ise Devletin dini alanı boşaltmasından ve çocuklarımızı ne olduğu belli olmayan cemaatlerin tarikatların kucağına itmekten çektik. Bugün karşımızda FETÖ gibi dünyanın görmediği bir terör örgütü ile karşı karşıya isek çocuklarımızı onların insafına terk ettiğimiz içindir.

          15 Temmuz darbesinden sonra devletimiz bunu acı bir şekilde tecrübe etti ve zararın neresinden dönersek kardır mantığı ile diyaneti daha etkili kullanmaya karar verdi. Çocukları cemaatlere terk etmek yerine devletin imamlarının, halkın camisinde dinini öğretmesini ve dinin emrettiği ibadetleri sevdirmesini teşvik etti. Bu kapsamda Sivas Valisi Salih Ayhanda son derece pozitif bir uygulama ile çocukları dergahlara değil camiilere getirmek için bir projeyi hayata geçirdi. Her hafta bir mahallede bir caimiye giderek çocuklarla namaz kılıyor ve vakit geçiriyor. Çocuklara camiyi sevdirmeye çalışıyor.

          Vali beyin camii organizasyonunda camiinin imamı yapıyor. Ulaş beyin iddia ettiği gibi okullar aracılığı ile fişleme yapılmıyor. Baskı uygulanmıyor. Eğer Sayın vekilin bu konuda somut bir bilgisi ve tesbiti varsa açıktan onun üstüne gitmeli. O zaman kendisine sayın valide bizde sonuna kadar destek oluruz. Aksi taktirde bu son fırsatımız çocuklara devlet eliyle dini öğretmek zorundayız. Aksi durumda neler oluyor gördük.

          Sayın vekilin iyi niyetinden şüphem yok, ancak bu konudan en çok rahatsız olanlar Sivas´ta ki cemaat ve tarikatlar. Söz konusu cemaatlar Fetönün mirasına konmaya çalışıyorlar. Fetönün boşalttığı alanlara kendileri yerleşme gayretindeler. Diyanetin uygulamalarına vali beyin destek olmasından da en çok onlar rahatsızlar. Sayın vekil farkında olmadan onlarla aynı safa düştü. Bu açıklama ile onların sözcülüğünü yapmış oldu.

          Ben uygulamanın devam etmesinin hayırlı olduğunu düşünüyorum. Sayın valiyi de tebrik ediyorum. Sayın vekilimizinde cemaatlerle aynı safa düştüğünü gördüğü an fikrinden vazgeçerek sayın valinin yanında yer alacağını düşünüyorum. Aksi halde Siyasetin dini kullanması başımıza daha çok çorap örer...