Hoca değişikliği yapmış, hemen sonrasında da İstanbul´da Beşiktaş´ı yenmeyi başarmıştı..

Kötü gidişat bir anda eleştirilerle birlikte, hoca arayışını da rafa kaldırmıştı..

Kadroda yapılan birkaç değişiklik ve motivasyon tutmuş gibi görünüyordu..

Tüm bu nedenlerden dolayı Sivasspor, 12 maçta sadece Fenerbahçe´yi yenen ligin son sırasındaki 8 puanlı Rizespor karşısında favoriydi ama olmadı..

Hakan Keleş´in öğrencileri maça oldukça iyi başladı..

Mücadele, hırs, moral, motivasyon..

Kısacası her şey iyi gibiydi..

Sağdan soldan bindirmeler, dinamo Robinho´nun açtığı toplar, Rize ceza sahasında yaratılan pozisyonlar gol sinyali verse de, iyi son vuruşları göremedik..

Çetin ceviz çıkan Rize maçının ilk yarısında 11 korner ve 9 şuttan tek gol dahi çıkmayınca devre golsüz eşitlikle noktalandı. İlk yarıdaki notlarımızda, yine Robinho, Kone ve genç yıldız Emre´nin kaçırdığı pozisyonlar vardı.

İkinci yarıda da uzun süre mücadele iyiydi. Gol arayan Sivasspor´da bence tek yanlış Torje´nin sağda, solda, ortada denenmesiyle, Emre´nin sürekli yer değiştirmesi oldu. Bildiğimiz Torje sağda, Emre Ziya´nın önünde solda oynamalıydı. Kenar yönetimin belki gol bulmak için oyun içinde yaptığı bu değişiklik ters etki yarattı gibi geliyor. Üstüne üstlük ilerleyen dakikalarda Robinho da yorulup oyundan düşünce ve beklenmeyen Rize golü gelince düzen, taktik-kurgu büsbütün alt-üst oldu.

Kone yine pek bir şey yapamayıp, özellikle Robinho da karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu filelere gönderemeyince işin zorluğuna, geriye düşmenin telaşı eklendi. Neyse ki, son dakikalarda karambolden yine David zar-zor attı da bir puanı alabildik..

Bu maçta favori olan Sivasspor´un iki puan kaybetmesindeki en önemli etken hiç kuşkusuz golcülerinin halen kendine gelememiş olması ya da artık bitik oldukları gerçeğidir. İki puana yazık oldu, belki ileride ararız ama araya kadar yapılabilecek başka bir şey yok diyerek noktalayalım..