RÖTUŞ!
Eskiden, Photoshop yoktu, rötuş vardı.
Ucu yumuşak olan rötuş kalemi bir yorgan iğnesini andırır vaziyette sivriltilir, siyah beyaz negatif film üzerinde son derece dikkatle hatalar düzeltilirdi.
Hata dediysem, bu genellikle negatiften kaynaklı hatalar ile bazı ufak tefek gölge hataları ve yüzdeki küçük yara bere gibi şeylerdi.
Rötuş, ustalık işiydi; fotoğraf çekmeyip sadece rötuş yapan ustalar vardı. Bunlar her akşam fotoğrafçılardan negatifleri toplar, akşam ev ya da işyerlerinde rötuşları yapar tekrar dağıtırlardı. Karta basma işini fotoğrafçı yapardı.
Fotoğrafçılıkta rötuşçuluğa heves eden pek olmazdı; bir fotoğraf stüdyosunun belki de en sıkıcı işi işiydi.
Rötuşçu, negatifi ortası yuvarlak olarak kesilmiş bir kartonun arasına koyar, içinde ışık yanan tahtadan yapılmış ´Rötuş tahtasına yaslayıp en fazla 10-15 santim uzaklıkta gözlerini o negatiften ayırmadan iğne uçlu kalemle düzeltme yapardı.
Negatife kalemle her dokunuşunda değişik ince bir gıcırtı sesi çıkardı. Burun kenarları, göz ve dudak altları ve çene bölgesi ile alın, rötuştan geçen bölgelerdi. Baştan savma yapılmış yahut acemi bir elden çıkmış rötuşta, kalem izlerini fotoğrafın üzerinde görmek mümkündü. Bunu rötuşu ve yapılan işlemi bilmeyen müşteri pek anlamazdı.
En usta rötuşçu, yara bere ya da sivilceli bir yüzü bugünün tabiri ile ´kaymak gibi´ yapabilirdi. Öyle ustalar vardı ki, bugünün bilgisayar ortamında yapılan sun´i düzeltmeleri siyah beyaz negatif üzerinde iğne uçlu kurşun kalemle yapabilirdi. Acemi elden çıkan rötuşlarda, kantarın topuzu kaçabilir, fotoğraf sahibinin yüzü normalden daha tombul hale de gelebilirdi. Yanlış atılmış bir kalem darbesi burunu ya da dudağı inceltebilir, varsa bıyığın şeklini bozabilirdi. Hafif traşlı birinin yüzünde kalem oynatıp hepsini kapatmak bile mümkündü...
Rötuş... Uzayıp giden konu...
Bir siyah beyaz fotoğrafta görebildiklerimiz akıp giden yıllarımızdır elbette.
Görmediğimiz ise; hiç tanımadığımız, farkına bile varmadığımız bir rötuşçunun bizde yaptığı düzeltmeler ve haberimizin bile olmadan yüzümüzde gezdirdiği iğne uçlu kalem darbeleridir!
İğne uçlu kalem darbeleri....
Ya düzeltip ´kaymak gibi´ yapan ya da düzeltirken bozup sizi siz olmaktan çıkaran...
Yumuşak ama iğne uçlu!
***
Tıpkı günümüzde bugün herkese lazım olan dil gibi...
Kırmadan, dökmeden, ötelemeden, incitmeden, ayrıştırmadan; söyleyeceğini bir rötuş ustası hassasiyetiyle bozup parçalamadan...
Hem siyasette, hem ticarette hem de beşeri ilişkilerde...
Sağlıcakla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.