"Burak, Muslera, Olcan, Selçuk, Sabri... Bu isimler böyle uzayıp gider çünkü dün akşam sahada rakip takım formasını giyip türlü çirkeflikler yapmayan bir oyuncu göremedim. Bunlar "koskoca" Galatasaray'ın oyuncuları... Herşeye itiraz eden, tüm kararların lehine çıkmasını bekleyen, sürekli tahrik eden, parmak sallayan, ağzı küfür dolu bu oyunculara Metin Oktay gibi bir efsaneyle aynı formayı giymek yakışmıyor. Sivasspor maçında yaptıkları bu hareketleri neden bir Avrupa maçında yapamıyorlar? Mesela Muslera maç boyunca kullandığı "p..." ve "p...m..." gibi İspanyolca küfürleri neden Avrupa'da söyleyemiyor?"

Bu cümleler 21 Şubat'ta Sivas'ta oynanan Galatasaray maçından sonra kullandığım cümleler... Anlaşılan o gün Sivas'ta Galatasaraylı oyuncular tarafından yapılan itirazlar, tahrikler, sallanan parmaklar ve edilen küfürler yerine ulaşmış! Karşılaşmanın hakemi İlker Meral, futbolcu arkadaşları itirazla, tahrikle, küfürle uğraşmasın diye yani onları yormamak adına elinden geleni yaptı. Tabi doksan dakika efor sarfedip bir yandan da bu işleri yapmak oldukça yorucu olsa gerek...

Her şey yazılmış, çizilmiş, yoruma gerek yok. Senaryo belli, boşuna bunca emek! Ama başarısız geçen bir sezonda umudunu Türkiye Kupası'na bağlamış; belki de elde edeceği başarıyla güçlü bir kadro kurup, Avrupa'da mücadele edecek bir takıma bu yaptıklarınızın hesabı inşallah sorulur.

Sergen Yalçın'ın maçtan sonra kupada PAF takımla oynama konusunu seneye değil bu maçın rövanşında yapmalı diye düşünüyorum. Ayrıca Sivas'taki maçta oynamayıp, dün oynayan, "kendi kendini bile insan olarak görmeyen" ve bugüne kadar yaptıkları zaten insanlığa sığmayacak oyuncuya karşı orta sahaya onunla mücadele edecek bir "Kangal" takviyesi nasıl olur diye sizlere sormak istiyorum.