TARİH DEĞİŞİR AMA DÜŞMAN DEĞİŞMEZ ASIRLAR GEÇSE DE ÇANAKKALE GEÇİLMEZ !

Ülkemle ilgili ne zaman karamsarlığa kapılsam, yüzümü döndüğüm, umudumu bağladığım yer ve zamandır Çanakkale. Çünkü o Türk milletinin sarsılmaz gücünün göstergesi olan unutulmaz bir zaferdir.

İşte bu yüzden insanın bu hayatta  mutlaka   bir  kez  olsun  Çanakkale’ye   gitmesi, şehitliği gezmesi, oradaki havayı vücuduna nüfus ettirmesi  gerekir. Onun ruhunu anlamak, hissetmek  ve  içinizde yaşatmak  istiyorsanız  bunu   yapın.

Çünkü Çanakkale  bir  nostalji  değil, ruhtur.  O ruhu yaşayanlara, yaşatanlara  ne  mutlu…

Dile   kolay  tam  bir  asır  geçti   o  tarihten  bu  yana.  Birlikte  olmanın, birlikte  ölmenin, bir  paylaşım  savaşında  sırt  sırta  vatanı  savunmanın   ne  olduğunu  bütün  dünyaya   gösteren, cennet  vatanımızın  kutsal   şehitlerini, rahmetle, minnetle, saygıyla, gururla, duayla   yâd  ediyorum.  

Biliyorum   söylenecek   hiçbir söz o zaferi anlatmaya yetmeyecek  ama   Çanakkale neresi?

İmanlı kalplerin  imansızları  ve onların çelik zırhlarını ezip geçtiği yerin adıdır Çanakkale…

Şanlı bayrağın  ve kutsal toprağın   bizlere emanet   edildiği  yerdir Çanakkale.

Ölmeden emanete   sahip çıkılamayacağını   anlayanların,   dönmeyi  asla  düşünmedikleri   yerdir  Çanakkale.

Bir   ülkenin  onuru, gururu  olmanın  ve   insanlık  tarihine   sığmayacak   bir   destan   yazdırmanın    adıdır  Çanakkale…

Üç dakika sonra  öleceğini   bildiği halde hiç tereddütsüz ölüme koşanların yazdıkları  destandır  Çanakkale…

Bugün aldığımız nefesin,  tam 107  yıl önce verilen  son  nefesler  sayesinde  olduğu  yerdir  Çanakkale…

Daha  12,13,14,15  yaşlarındaki  gönüllü    çocukların mekteplerini  bırakıp,  şehadet yarışmasını topluca kazandıkları  ve  tarihin  onları  değil,  onların  tarih   yazdığı  günün  adıdır Çanakkale...

Çelikten   kaleyi  yutan yer  ve  Türkün geçit vermez kalesidir Çanakkale…

İki  merminin havada  çarpışma ihtimali  10 milyonda   1’ken   en   az  100 milyon merminin   çarpıştığı   ve  bundan  tam 103  sene önce metrekareye  3000 merminin düştüğü yerin  adıdır  Çanakkale…

Düşmanın   tüm  imkanına  karşı, imanla  mücadele  etmenin  adıdır  Çanakkale…

Bir    somun  ekmek ve   şekersiz  üzüm   hoşafı   ile savaşmaya  gidenlerin, toprağa  düşüp  de  bayrağı  düşürmeyenlerin    adıdır  Çanakkale…

 Ameliyat masasındaki çocuğuna bir daha iyileşip de savaşamaz diye, morfin yok   diyen  ve   morfin vurmayan babanın gözündeki   yaştır  Çanakkale…

Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden mücadele vermiş, oğulsuz ana olur da vatansız millet olur mu dedikleri  yerdir  Çanakkale…

Öldürmek  için  değil, yaşatmak  için  kendini  siper  edenlerin,  namerde boyun eğmeyenlerin adıdır  Çanakkale…

Varlık ile yokluğun,  zalim ile  mazlumun, güçlü ile güçsüzün, haksız ile haklının hesaplaşma  yeridir Çanakkale….

Ateş   çemberi   altında, nöbetleşe   secde  yapan,  kendi    cenaze  namazını  kılan  şehitlerin  yeridir   Çanakkale…

İmanın   zaferi  ve   İslam’ın  son  ordusunun  yeridir   Çanakkale…

‘’Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber/ Sana  âğûşunu  açmış duruyor Peygamber  ‘’Dizelerini  Mehmet  Akif’e  yazdıran  yerin  adıdır  Çanakkale…

18 Mart Çanakkale... Gelmiş geçmiş en zorlu ve en başarılı zafer… Birlikte   olmak  ve  birlikte  ölebilmek. İğrenç   bir paylaşım savaşında sırt sırta vatanı  savunmak. Birlik ve beraberliğin en anlamlı örneğini  vererek,  dil, din, etnik köken tanımaksızın bu topraklar için bir arada mücadele   eden, vatan  kardeşliğini  sergileyen   tüm onurlu askerlerimizin, atalarımızın  evladı  olmak…

Çanakkale'nin fedakar savaşçıları,  sizlerle  gurur    duyuyor   ve  şükrediyoruz  sizin  gibi  böyle  bir  ecdada  sahip  olduğumuz   için.   Hatıranız en güzide mirasımızdır.

Bir ülkeye karşı değil, vatanımıza göz diken yedi düvele karşı kazanılmış büyük zaferimizde şehit olan  atalarımızın ruhları şad olsun. Vatan size minnettar, bizler size minnettarız.

Bu  birliği ve beraberliği  örnek  alan, imanın  en büyük  silah, vatanın   en  sevgili yar  olduğu  bilincinde  olup,  ülkesinin   kıymetini   bilen   nice  nesiller yetiştirmek umuduyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hanife DÖNER Arşivi

ANNA KARANİNA’YI NEDEN OKUMALIYIZ?

18 Mayıs 2025 Pazar 09:22

RAMAZAN GÜZELDİR

05 Mart 2025 Çarşamba 12:17

ÖZLETEN SES ÖZLENEN BEYAZ

06 Şubat 2025 Perşembe 10:15

BU DA GEÇER YA HÛ

28 Ocak 2025 Salı 08:54

SEN ÇOK YAŞA FİLİSTİN!

28 Nisan 2024 Pazar 09:30

GÜN OLUR ASRA BEDEL

14 Mart 2023 Salı 00:02

AYNEN PANDEMİSİ

30 Kasım 2022 Çarşamba 00:02

ÜÇ ŞEMSTEN BİRİ ŞEMS-İ SİVÂSÎ

07 Haziran 2022 Salı 00:02