Kıymetli dostlar malumunuz bu hafta camiler ve din görevlileri haftası.

Öncelikle tüm din gönüllüsü hocalarımızın haftasını en içten dileklerimle tebrik ederim.

Sizinle bir hadisi şerifi paylaşmak istiyorum;

İmam (kendisine uyanların namazlarına) kefil, müezzin ise (namaz vakitleri konusunda) kendisine güvenilen kimsedir. Allah’ım! İmamlara (kefil oldukları konuda) muvaffakiyet ver, müezzinleri de (olası taksirlerinden dolayı) bağışla!” (Tirmizî, Salât, 39)

Din gönüllülerimizin çok büyük bir sorumluluğun altında olduklarının ispatıdır bu hadisi şerif...

Bunu kaldırabilmek için sadece görevli olmak yetmez gönüllüde olmak gerekir. O yüzden din görevlisinin yanısıra din gönüllüsü diye hitap etmek yerinde olacaktır. 

Din gönüllüsü demek; insanların dertleriyle derlenmek demek!

Din gönüllüsü demek; güvenilir kişi demek!

Din gönüllüsü demek; adaleti sağlayan demek!

Din gönüllüsü demek; hoşgörü abidesi demek!

Din gönüllüsü demek; talebeler yetiştirmek demek!

Din gönüllüsü demek; iyiyi, güzeli yaşayıp anlatmak demek!

Din gönüllüsü demek; kardeşlik demek!

Din gönüllüsü demek; iyi bir arkadaş demek!

Daha bu uzarda gider...

Yani kısacası sorumluluk büyük!

Rabbim tüm din gönüllüsü kardeşlerime muvaffakiyetler versin...

Bu vesileyle din görevlilileri haftasının ülkemize, İslam alemine ve tüm dünyaya barış, huzur ve mutluluk getirmesini Rabbimden niyaz ederim...