- Esaret altındaki ?Selahattin Cami Ayosofya´ya? artık bilet alarak değil, abdest alınarak girilecek. Yıllardır içinde Ezanı Muhammediyeye hasret kalınan, alınların fetihle şereflenen secdeden mahrum kaldığı Ayasofya´da saflar tutulacak, gönüller Rab´bine yönelecek. Ayasofya´da yeniden tekbir sesleri yükselip Allah´ın huzuruna durulacak...
- Sultan Fatih Mehmet´in ruhu şad olsun. ?Selahattin Camilerin? en büyüğü Ayasofya´nın zincirleri kırıldı. Uzun bekleyişlerden, içimizde kanayan yara, çetrefilli oyunlarla ve sahte imzayla kapatılan Ayasofya, nihayet aslına rücu etti.
- Allah, Müslümanlara içinde bulunduğumuz böylesi bir zamanda bu muştulu, kısmetli, ve kıymetli bir mutluluğu nasip etmekle; Ayasofya´da Namaz kılma Şeref´ine de mazhar olmayı bu zamanda yaşayan Müslümanlara hamdolsun nasip eyledi.
- Müslümanların 86 yıllık özlemi son buldu. 10 Ağustos 2020 Osmanlı Medeniyeti ve Tarihimiz açışından yeni bir dönüm noktasıdır. Bi iznillah bu hadisenin çok hayırlı sonuçları olacaktır. Ülkemizdeki tüm siyasi partiler, milletimiz, kamu ve özel kurumlarımız, Alemi İslam Ayasofya´nın açılmasını şiddetle arzuluyordu. Asırlık özlem ve hasret sılayla buluştu. Hayaller gerçek oldu. İzmir´i yakıp yıkan Yunan´ın, Haçlının ve Rumların umudu bir kez daha söndü. İstanbul´un manevi fethi asırlar sonra yeniden yaşandı...
- Bu müjdeli haberin darısı Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksanın üzerine olsun. Medine´nin ve Mekke´nin üzerine olsun. Tüm tutsak İslam beldelerinin üzerine olsun. Ümmetimizin ve Aziz Milletimizin gözü aydın, bayramımız mübarek olsun. Velhasılı Kelam; Bir cerahat daha şifa buldu. Şimdi bize düşen şükür secdesidir. Milletimizin tüm renkleriyle, siyasi partileriyle, tüm unsurlarıyla bu mutluluğu yaşama ve yaşatma vaktidir. Bir olup, diri olup kenetlenme, ?Vahdet Olma? vaktidir...
- Buraya kadar Ayasofya´nın açılmasını milli, manevi ve kültürel değerlerimiz açısından ele aldık. Küresel bakış açısından değerlendirecek olursak; Ayasofya´nın açılışı; Yüce Türkiye Cumhuriyeti ve Aziz Milletimizin kazandığı öz güvenini, uluslar arası baskılara artık baş eğmediğini, haklı olduğu konuda dikleşmeden omurgalı bir duruş sergilediğini gösteriyor. Ülkemizin ve milletimizin son yıllarda kat ettiği başarılar; ağır sanayi hamleleri, dışa olan bağımlılıktan büyük oranda kurtulup kendine yetiyor olması, terörle mücadeledeki takdire şayan mücadelesi ve sonuçlarıdır.
- Dünya karşısında, BM´de, NATO´da, AB´de sesi kısık, pısırık, yaptırımı olmayan, strateji üretemeyen bir Türkiye olmadığını alemi cihan gördü. Yeni ve muasır medeniyete ulaşan Türkiye´yi görenler Osmanlı´nın dört kıtada nam salışını ve cihana dağıttığı adaletin yeniden tezahür etmesinin korkulu rüyasını gördüler. Sömürü düzenlerini yıktığı için Osmanlı´nın torunlarından korkuyorlar, Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetlerinin kalktığını görüyorlar. Bütün bunları Türkiye Cumhuriyeti Devleti, milleti ve asil yönetiminin bağımsız iradenden ve tutkusundan kaynaklandığını görüyorlar.
- Dünyada taraflı tarafsız tüm uluslar ve devletler, 15 Temmuz´daki destansı demokrasi mücadelemizi, ekonomideki bağımsızlık hamlesini, sürdürülebilir enerji kaynaklarına olan hamlelerini, savunma sanayinde ve ağır sanayideki, ileri teknolojideki inanılmaz edinimleri, kara, hava ve deniz ulaşımı gibi tüm alanlarda ?Küresel Güç? olmamızda gelinen millileşmeyi görüp hayranlıkla baş parmaklarını ısırıyorlar. Hak yolunda, halk için ömrünü feda eden, en üst düzeydeki devlet başkanımıza ve devlet adamlarımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Bu mücadelenin ateşini yakıp, temelini atan fikir adamı, cennet mekan mücahit Erbakan Hocayı rahmet ve minnetle anıyorum.
