Selam
Kalpleri ter temiz hasiblerim ve kalpleri kötü gözlerle nazar eden hasidlerim.
Ama benim güzel baktığım güzel kardeşlerim.

Merhaba, uzun bir süre sonra sizlerle karşı karşıya gelmenin sevinciyle nihayetinde düşüncelerimle karşınızdayım.

Şu sıralar ne zaman ki birine kızacak olsam öyle rastgele okumuş olduğum bir cümle üzerine konuşmak istiyorum. 

Derler ki: "Kinin olduğu yerde din yoktur." 
Acaba öyle mi? 

Hani neden bu cümle diye düşünürken gel de öfkemizle birlikte bu inatlaşma ve gururun nedenini sorgulamadan duramayayım.

Neyse efendim.
Bazen cevabını bulamadığım soruların kesinlikle peşine düşmeden de yapamıyorum. 

Bu size belki biraz saçma gelebilir fakat bu konuya dair naçizane bir kaç araştırma da yaptım diyebilirim.

Neymiş bu kin ve dinin arasındaki münasebet ve neymiş payımıza düşen bu münasaha ?

Diye diye iki makale, sekiz köşe yazısı, bir kitap ve dia maddesi artı Diyanet'in açıklaması derken kin ile dinin literatürcesiyle karşılaştım fakat anlamlar dünyasına bir türlü erişemedim.

Sonra bir düşündüm bence bu tarz şeyleri çokta klavye arası anlatılarda, kitaplarda aramanın doğru bir gidişat olmadığını farkettim.

Oturdum birkaç gün daha düşündüm konuyu aslında biraz içselleştirilerek baya baya zihnimin bir köşesinde yer edineceğinin kanısına vardım.

Çünkü yığınla yazılmış kelimelerin veremediği gerçekleri galiba  yaşantılar yoluyla elde edecektim.

Eee tabi doğal olarak kinin olduğu zaman ve durumları ölçüp tartma zamanı gelmişti.

Dedim ki şu şöyle yapmıştı, bu böyle yapmıştı; ben böyle yapmıştım hikayeler hikayeler,  geçmişler ve gelecekler...
 
Halbuki senin kavgan insanlarla değil, seni kavgan kendinle olmalıydı.
Çünkü senin hayata karşı bir sorumluluğun, Allah'a karşıda bir andın vardı.

Meselen hakikat davasıydı, bunun dışındakilerle yüz yüze gelmek diye bir hakka sahip değilsin. Senin amacın hak yolunda olmalıyken, batıl olanlar zihninin sana kaybettirdiği olaylar zinciridir.

Senin amacın daha ilerisi iken, boşa kaybettirilen geçmiş zamanın gelecek zamana galibiyeti diye bir şey olamazdı. 
 
Sen güçlüsün. En acısı bile misal iftira ve haksız izancılara karşı mazlum bir zanlı olamazsın.