USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SOSYAL MEDYA TÜRKÇESİ

23-02-2022

Milyonlarca insanın her gün kullandığı internet ve dolayısıyla da sosyal medya ve diğer haberleşme uygulamaları (Facebook, Twitter, WhatsApp, YouTube, Instagram, Linkedin, Skype, Messenger, Tumblr, Gmail vb.)  dilimizi olumsuz yönde etkiledi ve etkilemeye de devam ediyor. Sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle ve hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olması ile birlikte, Türkçe üzerindeki hem konuşma hem yazışma alanında büyük değişimlerin, özellikle gençler üzerinde pek çok olumsuz etkileri  olduğunu görüyoruz. Hatta bu genç nesil sanal dünyada kendi aralarında oluşturdukları ve çoğunlukla kendilerinin anlayacağı yepyeni bir dil türetip, çok farklı bir ifade tarzı oluşturdular.

‘’Efso, kanki, oki, bugün offum, start verdik, fokuslandım, shortladım, longla, ayıktım, kralsın, bana yükseldi, ben şok, aşko, bi sal beni, influencer, olsundu, cringe, laykladım, çocuk adam, translate edeyim mi?, match ettim, biosunda yazıyor, info verir misiniz?, kasma, kombinlesene, tık yok, after yaparız, pamuk gibi oldum, kafalar pırıl pırıl, salla gitsin, bi tık daha, ekstra shot olsun mu?,fark yapmaz, wovv oldum, fenaa, trade ettim,sorunsal, tüm aile enfekte, stalklıyormuş, candır, bluza düştüm, yıkık, off the record, olmadı füze atsaydın, nonono, boş yapma, gezme time, düğün time, bilmem ne keyfisi, lovelandım, tweet, blog, forward, fenomen, caps, online, hashtag, fake, troll, sçurf,  (Bilmem ne) ... perileri geldi,  benim cv, sıfat-ı eşgal, aşkısı, nereye akalım?, patladık, o olayın kralını yaşadık, çokzel ,alfa kadın alfa erkek, napim, dewamke, afk.’’

Türkçesi varken bile yabancı kelimeleri kullanılması, ünlü harflerin kullanılmaması, ünsüzlerin atılması, anlamsız ve yanlış kısaltmalar, jargon ifadeler, vurguyu belirmek için belirli harflerin tekrarlanması, anlam karışıklığına yol açabilecek noktalama işaretlerinin kullanılmaması, sürekli büyük harflerle yazma, büyük- küçük harf ayrımı yapmama, alfabemizde olmayan harfleri kullanma, argo kelimelerin yaygınlaşması, hızlı yazmak adına anlatım bozuklukları olan cümleler…

Şaka gibi ama Türkçeyi ciddi manada olumsuz etkileyen gerçek bir durum var ortada. Bir kere bu kelimelerin sahiciliği yok. Bir anlam ifade etmeyen kelimelerden bir şey çıkarmaya, anlamaya çalışıyoruz artık. Düzeltmeye kalktığınız zaman da suçlanıyoruz. Bırakın dilin zarar görmesini düşünmeyi, bunun çok modern hatta daha havalı olduğunu bile düşünenler var.

Bunun yanı sıra bir de dilimize bir virüs gibi musallat olan aynen kelimesi ve emojiler var. Emojiler sözlü iletişimde önemli yer tutan jest ve mimiklerin yazıdaki karşılığı olarak kullanılıyor. Gerek Türkiye'de gerekse de dünyada her beş bireyden dördü sanal ortamda emojilere yer veriyor. Yüzde 80'lik bu kullanım oranı oldukça dikkate değer. Emojilerin ana amacı yazılı konuşmalarda eksik olan duygusal ipuçlarını doldurmaktır. Fakat geldiğimiz noktada artık kendini ifade etmek o kadar zayıfladı ki  sık sık emojiler kullanılır oldu.

Aynen kelimesi ile ilgili yazılacak o kadar çok şey var ki bir başka yazımızın konusu olarak kalsın.

…..

Kontrolü son derece zor bir alan olan sosyal medyadaki bu yanlış Türkçe kullanımının engellenmesi/düzeltilmesi için hepimizin üzerine düşen görevler var. Özellikle medya, dilimizin korunması ve doğru şekilde gelecek nesillere aktarılması konusunda önemli bir mecradır.

Geçtiğimiz günlerde, ‘’Yunus Emre Yılı Görsel ve İşitsel Medyada Doğru Türkçe Kullanımı’’ ödül töreninde konuşan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan:

‘’Özellikle sosyal medya mecralarında kullanılan dil, Türkçemiz için tam bir felaket habercisidir. Bu meseleyi ciddiyetle ele almazsak ne yazık ki fikrî muhtevamızın kısırlaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağız.’’

Sayın Cumhurbaşkanımız dil konusundaki hassasiyeti beni çok mutlu etti. Türkçenin doğru kullanılması önemli bir konu ve yürekten destekliyorum.

Çünkü yazma, sosyal bir etkinliktir toplumsal ve bilişsel bir süreçtir. Düşünme ile yakından ilişkilidir. Anlatım becerilerini ve zihnimizdeki kavramları genişletmemize yardımcı olur. Bu doğrultuda yazma, iletişim ve temel dil becerilerinde yadsınamayacak ölçüde katkı sağlar.

Dil yaşayan canlı bir varlıktır, gelişir, etkiler, etkilenir. Bir ülkenin kültürünü koruyabilmesi ve gelecek nesillere aktarabilmesi, dilinin gelişebilmesi ve zenginleşebilmesi için, o toplumda dil bilincinin geliştirilmesi gerekir.

Hayat damarımız, mukaddes emanetimiz olan güzel Türkçemiz bizden sonraki nesle bırakacağımız en güzel mirastır. Umarım herkes doğru, akıcı ve güzel Türkçe konuşmayı ve yazmayı hayatının her alanında hedef edinir. Türkçemiz hep var olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?