Teknoloji hayatımızı temelden etkiledi. O teknolojiyi doğru kullanmak, gelişim ve refah düzeyimizin yükselmesine katkı sağlamak için kullanamadık.
Biz, komşusu açken tok yatamayanların kültüründen geliyoruz. Bunu beylik sözü olarak sağda solda dillendirdiğimiz için değil, gece gündüz bu bilinçle yaşadığımızdan iç huzuru zirve yapmış bir geçmişin ahvadıyız.
Bugünkü nesil gibi ?Güzel sözmüş paylaşıp beğeni toplayayım? diye düşünen bir geleneğe sahip değiliz.
Bizim geldiğimiz kültürde, insanlar birbirlerine önce ´´Nasılsın?" deyip "Aç mısın?" diye bile sormadan, Allah ne verdiyse hazırlayıp önüne koyardı.
Bugünün teknolojik kültürü, aç-tok düşünmeden her türlü sofranın fotoğraflanıp sosyal medyadan aleme ilan edildiği homojen bir kültürdür.
?Oh bee, ne yedik. Hakketen amma da yedik. Fakat baya bi yedik? yavşaması, yozlaşması ve gevşemesidir. O fotoğrafların ve höykürmelerin altında, bir tane bile, ?Yuh olsun, gözünüzü toprak doyursun? serzenişini bulamazsınız; bulduğu karşılık, ?Afiyet olsun, yarasın, götür koçum, yiğidime-güzelime kan-can olsun? yalakalığıdır.
Görgüsüzlük, umursamazlık ve dejenerasyon artık tek taraflı değildir.
Ne oldu bize?
Setler mi çekildi, duvarlar mı örüldü, insanlar mı öldü, insanlık mı yok oldu?
Ne hal kaldı ne de yoldan çıkan halimizi yola sokacak kal ehli...
Birbirimizin sesini duyamayacak kadar uzaktayız ama birbirimize olmadık mahremimizi açacak kadar serbest ve rahatız.
Birbirimizle hiç tanışmayan ama birbirimizin her türlü mahremini sere serpe gören, o mahremlerin altına tıklayan, haddimizmiş gibi yorumlayan bir toplum haline geldik.
Teknoloji belki de bize fazla geldi. Akıllı cep telefonları aklımızı aldı. Bir yabancının hayatını kolaylaştıracak onlarca program ve uygulama ile dolu akıllı cep telefonları bizde sosyal medya uygulamaları ile doldu.
Dünyada son sürat ilerleyen teknoloji, ülkemize kalecisi firar etmiş boş kaleye girer gibi girdi. Biz biz yapan değerlerimizi, bizi insanlığın zirvesine taşıyan büyük kültürümüzü silindir gibi ezip geçti. 
Ya teknolojiyi değerlerimizi yerle bir etmeden kendi kültürümüze uyarlayacağız ya da bizim olmayan o meçhul kültür içerisinde yok olup gideceğiz. 
Titremeliyiz, kendimize dönmeliyiz. Bir nesli daha kaybetmeden...