
Aslıhan OKATAN
Toprak Olmadan Tarım Olmaz
Tarım arazilerinin varlığı, hepimizin geleceğini şekillendiren temel bir gerçektir. Peki, toprağın kıymetini ne kadar biliyoruz? Tükettiğimiz her şeyin topraktan geldiğinin gerçekten farkında mıyız?
Bir tarım ülkesi olan Türkiye’de, elimizdeki verimli topraklara ne kadar sahip çıkıyoruz? Maalesef, bu sorunun cevabı iç açıcı değil.
Tarım arazilerini artırmamız gerekirken, gün geçtikçe azaltıyoruz. Hobi bahçeleri, kamulaştırmalar, imara açılan alanlar derken, birinci sınıf tarım arazilerimizi hızla kaybediyoruz.
Tarlasera dergisinde yayımlanan verilere göre; Türkiye’de uzun ömürlü bitkilerle birlikte toplam tarım arazisi 2023-2024 döneminde 26,6 milyon hektardan 24 milyon hektara geriledi. Son 20 yılda ise 2,6 milyon hektar tarım arazisi yok oldu. Bu ne anlama geliyor? Yaklaşık 3,5 milyon futbol sahası büyüklüğünde bir tarım alanı ya betonla kaplandı ya da başka amaçlarla kullanıma geçti. Bu alan, nüfusu 1 milyonu aşan 10 büyükşehir kadar tarım toprağı demek.
Türkiye'nin 39 ilinde tarım arazileri artarken, 42 ilde azaldı. Bir yandan korumaya çalışıyoruz ama diğer yandan daha büyük bir hızla kaybediyoruz.
Tarımda teknoloji ve yenilik elbette önemli. Ancak, toprak olmadan teknoloji işe yaramaz. En modern teknikler bile, üzerine basacak bir toprak bulamazsa işe yaramaz hale gelir.
Toprağı kaybetmeye devam ettiğimiz sürece, tarımın sürdürülebilirliğinden söz etmemiz mümkün değil. Önce toprağı korumalıyız. Çünkü toprak yoksa, gelecek de yok.
Tarım arazilerimizi korumak, sadece çiftçinin değil, hepimizin sorumluluğu. Çünkü soframıza gelen her lokmanın kaynağı topraktır. Bugün ihmal ettiğimiz toprak, yarının açlığına davetiye çıkarabilir.
İlk olarak, tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına karşı daha sıkı yasal düzenlemelere ihtiyaç var. İmar izni verilirken, hobi bahçeleri yapılırken veya altyapı projeleri planlanırken tarım alanları göz önünde bulundurulmalı. Her boş arazi betonlaşacak diye bir kural yok.
Kırsalda yaşamın sürdürülebilir hale getirilmesi de bir başka önemli konu. Gençlerin tarıma yönelmesi için teşvikler artırılmalı, modern tarım teknikleri öğretilmeli. Çünkü üretim yalnızca teknolojiyle değil, aynı zamanda bilgiyle ve istekle olur.
Toprak koruma bilinci, okul öncesinden başlayarak eğitim sistemimizin bir parçası haline getirilmeli. Çocuklarımıza toprağın sadece kirli bir madde değil, yaşamın ta kendisi olduğunu öğretmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.