
Dr. Doğan KAYA
5. KÖROĞLU'NUN GÜRCİSTAN SEFERİ
Hey! Hey! Çamlıbel'de kurulmuştu bir havuz,
Hele bir havuz.
İçinde tek kaldı Şirin Döne'miz.......oy!
Üç gün sonra yanacaktır kınamız,
Oğlum hele kınamız.
Üç kuşun uçtu da kondu koluma alıp gidiyom.
-Varol Ali Emmi!
Bir şey anlamadı Gürcistan padişahı.
Hey! Hey! size diyom, Gürcistan'ın gençleri,
Yavru suna gençleri,
Başına kopardım, boranı, kışları,
Böyle olur Deli Ali'nin işleri
Oğlum işleri,
Bahçendeki kuşlar kondu koluma, alıp gidiyom.
-Varol Ali Ağa, diyor herif.
Hey!Hey! ordunun içinde de benim gemalmaz,
Hele gemalmaz,
Söylerim söylerim, kendin anlamaz
Haber salın Bolu Bey'i dinlemez,
Hele dinlemez,
Bahçendeki kızlar kondu koluma, alıp gidiyom.
-Varol Ali Ağa, diline sağlık. Yerini biliyorsun doğru bahçeye.
-Tamam efendim, yerimi biliyorum. Haydi bana Allahaısmarladık. Yerime gidiyorum ben, yerime, dedi.
Geldi hana.
-Eyvaz! Köse Kenan! Demircioğlu! Kabırasığmaz! Postalıbüyük! Deli Ahmet!..
Sandığı yaran çıkıyor.
-Buyur efendim!
-Binin atlara, dedi.
Bezirgân'a dedi ki;
-Ben Deli Ali geldim, Köroğlu gideceğim. Elbiseyi çıkar ver, bakalım.
-Ben ne olacağım?
-Ne olursan ol! Bin atın birine! Gömleğin mi yok sırtında, al sana deli gömleğini veriyorum, dedi.
Köroğlu bindi atına, bıyıklarını bir kıvrattı. Gecenin bir yarısından sonra kervan yüklendi. Atlılar atına bindi, kızlar da terkilerde sür ettiler, geri Çamlıbel'e doğru. Fakat Hoylu küstü. Hoylu bir düşündü-Hoylu, Köroğlu'nun kayını Şirin Döne'nin kardeşi, Eyvaz'ın evlâtlığı, Köse Kenan'ın aslı araptı ve Eyvaz'ın dayısıydı. Deli Hoylu'yla, Deli Abbas Şirin Döne'nin kardeşi. Döğüş sırf Hoylu'daydı. Hoylu'nun olduğu cenkte kazanırdı Köroğlu. Olmadığı tarafta bir yanı kırık gelirdi.-
-Yahu, Bey Veli hazırlık gördü. Burda bir savaş var. Ordan iki kız aldı bu adam gelirken. Ben bu savaşa katılmam. Varsın ne yaparsa, yapsın. Ordan iki kız aldı birini bile benim terkime koymadı. Üç tane de burdan herkesin istediğini aldı. Ben insan değil miyim? Niye birini de bana almıyor, dedi.
Kahırlandı. Kimsenin haberi olmadan kervanın gerisinden gerisinden geliyor. Bey Veli'nin muhitine girince, bir atlı karşıladı. Vakit akşam dedi ki;
-Efendi, kervanını buraya konduracaksın. Sabah namazı savaş var, dedi.Kaçmak yok. Bey Veli beni gönderdi. Geceli gündüzlü yol alıyorum. Sabaha kadar hazırlığını gör. Sabah namazı savaş başlıyor, dedi.
-Olur.
Hoylu çekildi bir yüce dağın başına. Bir taşın başına oturdu., atını bağladı. Kimsenin haberi yok.
Sabah oldu savaş başladı. Bey Veli'nin atlıları bir taraftan, Köroğlu'nun atlıları bir taraftan, devam etti. Köroğlu, şöyle bir baktı ki, adamları çok bozuk. Her zamanki gibi değiller. "Bunlar kaç tane? Bir.. iki.. çü.. dört...beş... dokuz... touz dokuz.. tane. Kim yok acaba?" diye sağa sola baktı ki, Hoylu yok. Adamlara biraz koltuk vediyse de, hiç kâr etmedi. Eyvaz, iki üç yerinden yaralandı, kanlar akıyor. Ölecek neredeyse. Kafasını kaldırdı baktı ki, Hoylu, dağın başından kendilerini seyrediyor. Kıratın başını yıktı, vardı.
-Aman Hoylu'm!.. Gür Hoylu'm!
-Git! Ben adam olsaydım, terkime bir kız koyardın, dedi.
Hoylu'nun kız verilmediğine küstüğünü anladı Köroğlu.
Aldı bakalım orda Hoylu'ya ne söyledi;
Hoylu'm da atına binsin!
Kılıcın eline alsın!
Şu zalım düşman, bir savaş görsün.
Hoylu'm gel meydana, meydana!
Meydanda sensin Hoylum oy!...
Aldı Hoylu Köroğlu'na ne söyledi;
Hastayım atıma binemem,
Binipte meydana inemem,
Kolum sakat kılıç vuramam,
İnmem meydana meydana.
Aldı Köroğlu;
Hoylu'm sana n'oluyor?
Zalım düşman galip geliyor,
Yiğenin Eyvaz ,yaralandı ölüyor,
Gel Hoylu'm meydana meydana!
Meydan da sensin Hoylu'm oy!...
Aldı Hoylu;
Ölen ölür, yeter kalanlar,
Kimdi sana mektup salanlar?
Bu döğüşü kazansın, gelin alanlar,
İnmem meydana, meydana oy!...
Aldı Köroğlu;
N'olsun Hoylu'm sana n'olsun?
Hoylu'mun gönlü şad olsun,
Şirin Döne'm de senin olsun,
Gel Hoylu'm meydana, meydana oy!...
-Defol ulan! dedi Hoylu. "Şirin Döne'm de senin olsun. Gel Hoylu'm meydana!" diyor. Bacısını bana teklif ediyor.
Köroğlu oradan bütün bıyıkları salınmış, bin perişan halde döndü. Hoylu bir baktı acıdı;
-Kim varmış bunlara karşı gelecek! dedi.
Hoylu, atına bindi amma, beriden öte, atmaca serçeye dalar gibi.;
-Heeeey!..Bana Deli Hoylu derler! Kim var lan burda!
Bir kılıç sallasa, kırk tanesinin boynu birden gidiyor. Vallahi bu arada yaralı Eyvaz'a bir can geldi ki, "Yallah!" deyince altmış batmanlık gürz ile vurunca, adamların şapkası kalıyor toprakta. Artık Bey Veli'nin ordusunu bi saatte bozdular.
Köroğlu, kıratın yönünü Bey Veli'nin evine çevirdi ki, Bey Veli'nin küçük kızı Mavili Kız, salonda bir öte, bir beri dolanıyor. Atın üzerinden salondaki kızı kaptı. Getirdi Hoylu'nun kucağına koydu.
-Al Hoylu'm! Bu da senin hakkın, dedi.
Bey Veli'nin pahada ağır, yükte hafif bütün malını, altınını aldılar. Döndüler Çamlıbel'e. Şura değmiş, şura değmemiş derken, Çamlıbel'in tam karşısına geldiler. Köroğlu baktı ki, bayrak yelde şapılıyor, oyunlar oynanıyor. millet neşeli, oklar atılıyor.
Aldı bakalım Köroğlu;
Düğün kurdum Çamlıbel'e,
Şanım düştü, kurtulmaz derde,
Devrilin aslanlar geliyor.
Eyvazı'm başına aldı belâ
Görüşün Eyvaz geliyor.
Aman beyler bana n'oldu?
Padişah beni deli bildi,
Üçüdü altı oldu,
Oynaşın kızlar geliyor.
Üç kızıdı altı oldu,
Oynaşın kızlar geliyor.
Karakuş da her havadan,
Yavrusun besler havadan,
Aslanlar geçeçekmiş düz ovadan,
Seyredin Eyvaz geliyor.
Hey feri Koç Köroğlu feri!
Gökte çarkıfelek döner,
Yiğit olan ata biner,
Görüşün Eyvaz geliyor.
Güdümen'i gönderdi.
-Bizi kim karşılamazsa, kafası cellat, malı yağma, dedi.
Bütün halk karşıladı. Köroğlu, şanlı şerefli Çamlıbel'e, hasretine kavuştu. Bey Veli'nin kızı Mavili'yi Hoylu'ya nikâhladılar. Büyük kızı Kabırasığmaz'a, komşuluktan kızı Güdümen'e nikâhladılar. Gürcistan Padişahı'nın büyük kızını Köse Kenan'a, ortanca kızı Demirci'ye, küçük kızı Güllüsemen Hanım'ı da Eyvaz'a nihâhladılar.
Yaşadılar, şen oldular, muraz aldılar. Siz de her zaman muraz alın, yaşayın, şen olun.
Derleme Tarihi: 4 Mart 1996
DEVAMI YARIN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.