Dünya genelinde kadınlar, tarımın en büyük emekçileridir. Tarlalarda çalışan, bahçelerde ürün yetiştiren aynı zamanda ailelerinin karnını doyuran ve en önemlisi toprağa sahip çıkmaya çalışan kahramanlardır. kadınların tarım sektöründeki yeri yadsınamazken, karşılaştıkları zorluklarlarda bir o kadar büyük. Bunlardan birkaçı; eşitsizlikler, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, eğitim ve teknolojiye erişim eksiklikleri. Kadının tarlada, bağda, bahçede, ahırda emeği var ama söz hakkı ve değeri var mı? Tartışılır. Tarımda kadınların yeri sadece üretimle sınırlı değil, bunun farkında olmak gerek, kadınlar tarımsal politikalara yön verme noktasında ve karar alma süreçlerinde söz sahibi olmalıdır. Kadınların tarımda ekonomik fırsatlara erişimlerinin artırılması, kooperatiflerde liderlik pozisyonlarında yer alabilmeleri ve yerel tarım projelerinde aktif olarak yer almaları sağlanmalı. Değerli Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım Dünya Kadın Çiftçiler günü ile ilgili yazdığı bir yazıda şöyle bahsediyor: “ Söze gelince fırsat eşitliği, kadın emeğinin önemi, geleceğin teminatı denilen kadınlar yönetimde, mülkiyette, sosyal güvencede yok sayılıyor.” 

Tarımsal faaliyetlerde kadınlarla ilgili yapılan çalışmalar ve projelerle ilgili çok daha fazlasına ihtiyaç var. Bu sadece Türkiye’de değil Dünyada üzerine çalışmalar düzenlenen ve pozitif ayrımcılıkla yol kat edilmeye çalışılan bir konu. Fakat, iş sadece projeler yapmak ve “vurgulamak” ile bitmiyor. İş, sahada başlıyor, kadınların tarımdaki yerini benimsemekle ve anlamakla başlıyor. Bilmediğimiz, görmediğimiz veya duymadığımız şekillerde tarımsal faaliyetlerde çalışmak isteyen kadınlarımızın ‘kadınların yapacağı bir iş değil’ söylemiyle karşı karşıya kaldığı bir gerçek var. Buna rağmen mücadelesinden vazgeçmeyen ve üretmeye devam etmeye çalışan emekçi kadınlarımıza fırsat verilmesi ve kalkındırılması lazım. Çiftçilikte kadının ikinci rolden çıkması gerekiyor. Kadın çiftçilerimiz, küçük  tarım sektöründe erkeğin en büyük destekçisi konumunda. Peki, toplumsal rollerden dolayı en fazla fedakarlığı yapan kadınlar olmasına rağmen kadın çiftçilik yapmak istediğinde veya yaptığında en büyük destekçisi kim? Cevabı kolay verilemeyen bir soru.

Kadın her zaman tarımsal üretimin içinde yer almasına rağmen ekonomik ve kırsal kalkınmaya etki edebilmeleri için ekonomik ve sosyal statülerinin iyileştirilmesi ve politikaların bu yönde olması şart. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ‘nün “Tarımsal Gıda Sistemlerinde Kadınların Durumu 2023 Raporu’na göre, kadınlara erkeklerle aynı fırsat verildiğinde, tarımsal gıda sistemlerinde kadın eşitliği küresel ekonomiyi 1 trilyon dolar artırabilir. kadınlar sadece tarımın geleceğini şekillendiren değil, aynı zamanda toplumların kalkınmasına yön veren önemli aktörlerdir. Tarımda kadınların gücü, hem toprağa hem de geleceğe olan bağlılıklarının bir yansımasıdır. Tarıma ve Toprağa gönülden emek veren bütün kadınların kıymetinin anlaşılması dileğiyle…