-Vatandaşlar son bir kaç aydır akaryakıt, dolar kuru ve çalışan ücretlerinde fiyat artışı yaşamazken, market raflarında temel gıda, ekmek, temizlik, süt, yağ, temizlik ürünleri, tuvalet kapıdı ve domates gibi ürünlerin fiyatında yüzde 30 ve 40’lara varan artışlar vatandaşı çileden çıkarttı.
-“Aç gözlü zincir marketler, sebze meyve aracılarına ve komisyoncularına ara sokak marketleride uydu!
-1 liraya alınan kurşun kalemi 20 liraya satıyorlar.
-Geçmişte zincir marketler fiyat değişikliklerine gerekçe olarak pandemi, akaryakıt zamları, işletme maliyet artışları, küresel iklim şartlarının yanı sıra döviz kurunu gerekçe gösteren zincir marketler, son bir ayda bu kalemlerde bir değişiklik olmamasına rağmen etiketlerini yukarı yönlü revize etmeleri tamanlamıyla soygun ve talan düzenlerini ifşa etti…
-“Girdi ve maliyet giderleri düşerken bu fiyat artışları neyin nesidir?
-Son üç aydır dolar 18,60 TL kurunda seyrederken, 17 Ekim’de mazotun litresi 30 lirayı bulmuşken, bugün 22,80 liraya geriledi. Benzinin litresi ise 17 Ekim’de 29,65 lirayken, bugün 20 liranın altında. Öte yandan işçilik giderlerinde de bir değişim yaşanmadı. Yılbaşından bu yana asgari ücrete iki kere zam yapıldı. Son zam ise temmuz ayında gerçekleşti. Tüm bu ekonomik verilere rağmen marketlerin fiyatlarda artışa gitmesi tepkilere sebep oluyor.
"Zincir Marketler bu yıl 4.8 milyar kar açıkladı!
- ülkemizde enflasyonu en fazla artıran gıda fiyatlarıdır. Bunların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Artık alışkanlık yapmışlar. Ne Allahtan korkuyorlar, ne kuldan utanıyorlar, ne gözleri doyuyor, ne kesilen cezalar caydırıcı oluyor. Fırsat buldukları anda fiyat artırıyorlar. Kendi ideallerine ulaşmak adına belli bir plan ve program çerçevesinde ilerliyorlar. Üreticinin, çiftçinin hakkı gasp ediliyor. Vatandaşın cebine göz dikiyorsun. Nasıl tüketici zincir marketlerden alış veriş yapmak mecburiyetindeki anlayış düşünceleri ile raf fiyatları ile istedikleri gibi oynuyorlar. bizden almak zorundalar’ zihniyeti ile kasalarını dolduruyorlar. Hiç birinin bilançolarında zarar yok. Hepsi halka açık arz edilmiş şirketler, son bir yılda rekor kâr açıkladılar.
-“Marketlerin vurgunu belgelendi”
"Tarihte nerede görülmüş ki, fiyatlandırma da patates ve soğan muzun fiyatını geçmiş. Fiyatlandırmayı çökerttiler. Borsa fiyatı gibi etiket fiyatları olmaya başladı. Her saat etiket değişiyor. Bu durumun matematiksel hesabı yok. Kaç aydır dolar aynı. Mazot aşağıya düştü. Süt bölgelere göre değişmekle birlikte en yüksek 9 lira. Ama 30 liraya satıyorlar.
-"Gizemli bir el mutfakta 2019’dan daha beter bir yangın çıkartmaya çalışıyor"
-"Bu devlet her şey rağmen, fırıncının aldığı 50 kiloluk unun yüzde 45 fiyatını karşılıyor. Bunu şekerde de yapıyor. Bizde stok sıkıntısı yok. Fakat hükümetin aleyhine manipüle çalışmalar var.
-Var olan ayçiçek yağına yok dediler, stok yaptılar. İnsanları galeyana getirdiler. 64 ile 110 lira arasında olan ayçiçek yağını 300 liraya kadar sattılar. İki haftada 500 bin teneke yağ sattılar. 100 milyonun üzerinde para kazandılar. Şimdi vatandaşı sokağa nasıl iteriz derdindeler. Bu vurgun, bu vatandaşın mutfağında sorun çıkartmaya çalışmak, sokağa çağırmak. “Temel gıda terörü bu.”
"Ucuza alıp fahiş fiyatlara sattılar”
-"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tahıl koridorunu açmasaydı, şu an yediğimiz ekmek 20 liranın üzeriydi. Dünyada gıda savaşı başlamıştı. Meyve sebzeyi 2 liradan aldılar, 22 liraya sattılar. Biberi, 2 liradan aldılar, 22 liraya sattılar. Elmayı 1.5 liraya aldılar, 18 liraya sattılar. Dereotunu 1 liraya aldılar, 20 liraya sattılar. Bahane olarak mazotu gösterdiler.
-Antalya'da portakal 5 lira. İstanbul'da 22 lira. Aynı Antalya'da portakal 17 lira. Hal yasası ivedi revize edilmelidir. Fiyatlamayı alt üst ediyorlar. 1 kilo kıyma 150 lira, 1 kilo kaşar 210 lira. Birbirine yakın üç markette aynı firma tarafından üretilen domates salçası 46,95 TL, 61,75 TL ve 79,95
-Maliyet unsurları olan döviz, akar yakıt, faiz unsurları diyorlardı... Maliyetler artmazken, döviz, akar yakıt ve faizler üç aydır ciddi oranda gerilerken marketler ürün fiyatlarını neden yükseltiyor?
-Seçim öncesi dar gelirliyi provake etmek için mutfakta yangın çıkarılma çabası mı? Çarpıcı Neyin zammı bu? Bunlar ifşa edilmeli! Biz bu iki aydır 6-8 lira olan patates iki katına 15 liraya çıktı. Bu nereye kadar gidecek? Bunu esefle endişeyle izliyoruz.
-Domatesin 30 lira olduğunu gören pazarcı domatesi 15 TL'ye satmıyor. Halde de aynı şey. Bugün halde de patatesin fiyatı 7-7,5 liralara kadar çıkartıldı. Bunu daha önce 3-4 liradan satan halci 7-7,5 liraya kadar çıkarttı.
-Zincir marketler, sebze ve meyve hal tontancıları ve komisyoncuları her şeyi kendileri yapıyorlar. Kendileri üretiyorlar, kendileri toptancılık yapıyorlar. Aracı diyoruz ya pek çoğunun neredeyse tamamının aracı şirket kendisi. Kendi kartelini oluşturmuş toptan şirketleri var.
-Bu zincir marketlere Ticaret Bakanlığına bağlı haksız fiyat artışı değerlendirme kurulunca geçen hafta 9,4 milyon para cezası uygulasada bu ceza zincir marketlerin 1-2 dakikalık kazancı bile değil.
-Artık devlet otoritesinin ciddi caydırıcığı olmalı. O halde caydırıcı müeyyideler nedir?
a- Üç gün, bir hafta işletmeyi kapama cezası
b-İşletme sahiplerine hapis cezası ve ağır para cezaları, (TCK'nın 237'inci maddesinde piyasada fiyatları değiştirdiği için artmasına azalmasına yol açtığı için ağır hapis cezası)
c-Devamı halinde zincir marketlere el konulması ve kayyum atanması…(Rekabet Kurumu soruşturması sonucunda bilinçli yapanlar için)
-Üreticiden 45 TL'ye alınan peynir aynı marketin farklı şubelerinde ve aynı zaman diliminde x şubesinde 120 liraya, y şubesinde 160 liraya, z şubesinde de 200 TL'ye nasıl satılır.
-Tarım ve Gıda Bakanlığının kurduğu ürün Dijital takip sistemine Sanayi Ticaret Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı hızla entegre olmalı… Yerel yönetimler olan Belediye Zabıta Birimleri diğer fenerim birimleri gibi denetimleri sürekli yapmalı. Parakende yasası ile hal yasası ivedi çıkarılmalı.
-2018’den itibaren bu patates, soğan, patlıcanla başlayan bu oyun oynanmaya başladı. Hatta milli güvenlik sorunu olmaya ve iktidar devşirme hareketine evriliyor. Bu nedenle seçimler yaklaştıkça patates, soğan ve temel gıda ile manipüle ile edilerek milletin iradesine ipotek konulmak isteniyor. Bu düpedüz kartel, stok ve rant terörüdür.
-Bir zamanlar saman fiyatları ile gündeme gelirlerken şimdi bir bakıyorsunuz birileri fakir fukaranın yiyeceği olan soğanı, patatesi kamyon kamyon çöplere atıyor. Temel Gıda maddeleri üzerinden insanların ekmeğiyle oynanıyor. Mutfakta yangın çıkardılar, toplum manipüle edilmeye çalışılıyor. Bu gerçeği artık millet görüyor. Kimin ne yaptığını artık çok net bir şekilde görüyoruz.
-Maliyenin bazı sebze, meyve ve temel gıdalardaki % 18 KDV’yi %8’e düşürmesi, %8 olan KDV oranını %1’e düşürmesi vatandaşın değil aç gözlü esnafın cebine giriyor. Küçük ökçekli ve ara mahalle marketleri sebze ve meyve reyonlarındaki patates, domates, muz, mandalin gibi ürünleri yazar kasadan geçirirken temel gıda olan %1 KVD oranı olan ekmek olarak faturaya okutuyorlar. %8’lik KDV oranını %1 olarak maliyeye veriyorlar. Aradaki %7’lik oranıda cepe indiriyorlar.
