USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

?YÜKSELEN DEĞER, MAVİ VATAN?

21-10-2020

-Ekonomimizin kara deliği olarak bilinen, ?cari açık? artık korkulan rüya olmaktan çıkacak. Bir Ülkenin rekabetçi küresel arenada ayakta kalabilmesi için iki önemli gücü elinde bulundurmalıdır... Birincisi savunma sanayinde dışa bağımlılığın önüne geçecek ağır sanayi hamlesi, İkincisi ise ekonominin güçlü ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına sahip olmasıdır. Buda üretilebilir enerji kaynaklarının çeşitliliğiyle mümkündür. Bu iki madde bir ülkenin dışa bağımlılığını önler. Ekonomiyi içte ve dışta ayakta tutar.

 -Türkiye´nin kısa zamanda SİHA, İHA, ATAK helikopterleri, Altay tanklarının üretimi, Milgem projesi, Yıldırım, Som, Bora, Atmaca, Cirit, Omtaş gibi uluslarası alandaki onlarca sayısız projesiyle savunma sanayindeki kazanımlar, dosta güven, düşmana korku yüklüyor. Şimdide Karadeniz´deki Sakarya Gaz Sahası´nda (Tuna-1) daha önce keşfedilen doğalgaz rezervinin yukarı yönlü 405 Milyar metreküp doğalgaz olarak revize edilmesi Türkiye´nin kendi enerji ihtiyacını karşılamada, dışa bağımlılığın önüne geçmesinde; ve en önemlisi dışarıdan doğalgaz alım maliyetinin ortadan kaldırılmasında, ülke ekonomisinde kara delik olarak bilinen ?cari açığı? kapatmak için Türkiye´nin elinde ciddi bir enerji kartı oluştu!

 -Daha önceki 320 milyar metreküp olarak açıklanan doğalgazın 405 milyar metreküp rezerv olarak açıklanması Türkiye´nin 2023 yılı itibariyle doğalgaz enerji kaynağı ayağındaki finansal kırılganlığını azaltacağı ve artık Türkiye´nin uluslarası arenada pazarlık masasına daha güçlü ve özgüvenle  oturacağı aşikar oldu. Bu gelişmeler; Türk milletinin, devletinin azminin ve kararlılığının bir başarısıdır.

 -Enerji güvenliği iki boyutludur: Birincisi maliyet kısmı, diğeri ise tedarik güvencesidir. Maliyet alanında şayet enerjiyi kendiniz üretmiyorsanız, dışa bağımlı kalıp milyarlarca dolar ödeyerek enerji satın alırsınız. Aynı zamanda finansal alanda kırılganlık yaşayıp merkez bankanızın döviz rezervlerinde sıkıntı yaşarsınız. Milli paranızın alım gücü düşerken uluslarası piyasada paranız değer kaybeder.

 -Ülke olarak, kendi enerjinizi üretemeyip dışa bağımlı olduğunuz sürece ekonominiz kırılganlıklar yaşar. Normal koşullarda enerjiyi piyasasından enerji tedarik edersiniz. Fakat uluslarası krizlerde, enerji aldığınız ülkelerle aranızda krizler olduğunda, rakipleriniz enerji kartını size bir silah gibi kullanırlar. Bu gibi hallerde enerjiyi satın alamayabilirsiniz. Bu iki boyutta bir ülke güçlü kalmak istiyorsa elini rahatlatmak zorundadır.

 -Türkiye´nin bulduğu Sakarya Gaz Sahası´nda (Tuna-1) de bulduğu 405 milyar metreküp doğal gaz rezervi 10-12 yıl ülke ihtiyacını karşılayabilecek düzeyde... Kaldı ki bulunan rezerv daha başlangıç... Mavi Vatanımızın birer parçası olan Karadeniz´de, Akdeniz´de bir çok arama sahalarımız ve kuyularımız var. Bunları yıllardır ihmal edilmiş, ?Mavi Vatanın? bir diğer parçası Ege Denizin´de takip edecek.

 -Ekonomik değerini tekrar hesapladığımızda ise uluslararası piyasalara göre Türkiye olarak yıllık 13 ile 14 milyar dolar dışarıya doğalgaz bedeli ödediği bir zamanda, yurt dışı doğalgaz alımında ülke ekonomisine, ithalat kalemlerimizde 100 milyar doların üzerinde bir ekonomik irad kazanacak. Binlerce, on binlerce vatandaşımıza istihdam kapısı aralanacak, sosyo-kültürel alanda direk ve endirek sonuçlar yaşanacak...

 -Elbette bu durum Türkiye´nin uzun vadeli doğalgaz kontratlarınında 2021 yılı sonu itibariyle yaklaşık üçte bir oranında sonlandırılıp gelecek yıllar için yapılmış diğer kontratlarında sonlandırılacağını düşünürsek, bu keşifler Türkiye´nin uluslarası bir çok arenada elini güçlendirip oyun kurucu pozisyonuna sokarak Türkiye´nin siyasi gücünü artırdı.

 -Türkiye artık kendi insan kaynaklarının değerini anlamalıdır. Uluslarası bilgi teknoloji alanında ve kendi kurduğu enerji arama filosuyla birlikte, diğer ülkelerle rekabet edebilecek, enerji ihalelerine katılabilecek ve o ülkelerin kıta sahanlıklarında petrol ile gaz araması yapabilecektir. Kazandığı tecrübe ve özgüvenle enerji alanında kazanacağı edinim ve gelirle Ülkenin ?Gayri Safi Milli Hasılasını? artırıp ?Kişi Başına Düşen Milli Geliri? artırıp, vatandaşın ve işletmelerin ödediği vergilerin düşmesini sağlayacak... Türkiye artık uluslararası fırsatları değerlendirebilir ülke pozisyonuna erişmiş olacaktır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?