AHMET TERRAN/TURAN GAZİ

Fatih ÇINAR

4 yıl önce

Sultan Şehir Sivas, neresine baksanız size tebessüm eden bir Allah dostuna sahip nadide bir şehirdir. Sultan şehrin büyüklerini ifade etmeye çalıştığımız yazılarımızda sözü, halk arasında Abdülvehhâb-ı Gazi´nin kardeşi olduğu kabul edilen Ahmet Turan Gazi´ye getirmek istiyoruz. O, Sivas/Beypınar köyü yakınlarında bulunan ve ?Soğuk Çermik?[1] ismi verilen kaplıcada, bir tepe üzerinde medfundur. Hazret hakkında kaynaklarımızda detaylı bilgi bulunmazken, hayatı hakkında Abdülvehhâb-ı Gazi ve Battal Gazi hakkında bilgiler veren ?Battal-nâme? ve ?Danışmend-nâme?lerde aktarılan kısıtlı bilgilere sahibiz.[2]

            Battal-nâme´de yer alan bilgilere göre, Ahmet Turan Gazi, Battal Gazi ve Abdülvehhâb-ı Gazi´den sonra gelen üçüncü önemli kişidir. Kendisi Rum asıllıdır ve adı da Ahmer´dir. Rum ordusunda Müslümanlara karşı savaşan bu kumandan, Sivas yakınlarında meydana gelen bir savaşta Müslümanlar Abdülvehhâb-ı Gazi´nin önerisi ile hendek kazarak Rum ordusuna karşı koymaya çalışırlar. Bu iki ordunun karşılaşması sırasında Ahmer karşısına çıkan herkesi bir bir mağlup eder. Karşısına Abdülvehhâb-ı Gazi de çıkar onu da yaralar. Bundan sonra karşısına Battal Gazi çıkar ve bir türlü yenişemezler. Battal Gazi bir gece habersizce Ahmer´in çadırına girer ve çıkan arbedede Ahmer alta düşer ve hemen kelime-i şehâdet getirir. Bunun üzerine Battal Gazi, Ahmer´i serbest bırakır. Ahmer, Battal Gazi´ye, ?Sana bir lakap vereceğim? der ve ?Senin adın Battal? olsun der. Bunun üzerine Battal Gazi de, ?Ben de san bir lakap vereceğim, senin adın da Ahmet Tarran olsun? şeklinde karşılık verir. Fakat sabah olduğunda Ahmer sözünden döner ve yine Müslümanlarla savaşmaya başlar. Girişilen ikili mücâdelede Ahmer, tekrar alta düşer ve yine kelime-i şehâdet getirir. Bu defa sözünden dönmez ve gerçek bir Müslüman olur ve kendisine verilen isim zamanla halk arasında ?Ahmet Turan? ve ?Ahmed-i Duran? şeklinde telaffuz edilmeye ve kullanılmaya başlanır. [3]

            Uzun yıllar Abdülvehhâb-ı Gazi ile birlikte Rumlara karşı savaşlara katılır Ahmet Turan Gazi. Soğuk Çermik yakınlarında meydana gelen bir savaşta Abdülvehhâb-ı Gazi gibi Ahmet Turan Gazi de şehit düşer. Abdülvehhâb-ı Gazi´nin bedenini sel Akkaya Tepesi´nin yakınlarına sürükler ama Ahmet Turan Gazi´nin bedeni şehit düştüğü yerde kalır. Bedeni tanıyan kimseler tarafından bulununca tepe üzerine çıkartılarak bugünkü mekânına defnedilir.[4]

            Hayatı hakkında bu bilgilerden başka bilgiye sahip olmadığımız Ahmet Turan Gazi´nin türbesi, Sivas´ın en çok ziyaret edilen mekânları arasındadır. Özellikle çocuğu olmayan ve ev sahibi olmak isteyenler çeşitli vesilelerle Ahmet Turan Gazi´yi ziyaret eder ve doğan erkek çocuklarına Ahmet Turan ismini verirler.[5]

            Ahmet Turan Gazi, Sivas´ın manevî atmosferinde son derece etkili bir isimdir. Abdülvehhâb-ı Gazi´nin kardeşi olduğu iddiasını dünyevî/maddî anlamda doğrulamak zor bir konu ise de ikisinin gerçek kardeşlik olarak nitelendirebileceğimiz manevî/din kardeşliği tartışma götürmeyen bir mevzuudur.

            Ahmet Turan Gazi´nin kabrini ziyarete giderken sağlı sollu kayalar üzerinde ?At nalı?na benzer izler gözlemlenmektedir. Anlatılanlara göre, savaş anında Ahmet Turan Gazi´nin atı derenin bir ucundan diğer ucuna, bu kayaların üzerine, atlamış ve atının nallarının izleri bu kayalara çıkmış.[6] Bu efsanevî bilgileri doğrulamak oldukça zor olsa da bilinen bir gerçek vardır ki, Ahmet Turna Gazi, dinî uğrunda şehit düşen büyük bir kumandan ve samimi bir Müslüman´dır. Doğal olarak da Müslümanların dikkatini çekmekte ve müminler onun canını feda ederek bizlere emanet ettiği toprakları görmek ve onun manevî atmosferini teneffüs etmek için akın akın onu ziyarete koşmaktadır.

Mevlâ rahmet eylesin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI