Şems-i Sivasî’nin Kardeşi: İSMÂÎL-İ SİVÂSÎ

İsmâîl-i Sivâsî’nin doğum ve vefat tarihleri kesin olarak bilinmemektedir.

Fatih ÇINAR

3 yıl önce

İsmâîl-i Sivâsî’nin doğum ve vefat tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. (Cengiz Gündoğdu, Bir Türk Mutasavvıfı: Abdülmecîd Sivasî, Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri, KBY, Ankara 2000, s.43.) Ancak ağabeyi Şems-i Sivâsî (ö.1597) ile ilişkilerinden doğum tarihini olmasa da vefat tarihini yaklaşık olarak tahmin etmemiz mümkündür. İsmâîl-i Sivâsî, Şems-i Sivâsî’nin kardeşidir. Şems-i Sivâsî, 1520’de doğduğuna göre İsmâîl-i Sivâsî’nin doğumu 1521 ve sonrası bir tarihte olmalıdır. Kaynaklarda 1591 yılında Şems-i Sivâsî ile hacca gittiği belirtilen İsmâîl Efendi’nin vefatı da bundan sonraki bir tarihte gerçekleşmiş olmalıdır. Buna göre İsmail Sivasî’nin, XVI. yüzyılın ilk çeyreğinde başlayan hayat serüveni yine XVI. yüzyılın son yıllarında son bulmuştur. Bu hesaplamaya göre İsmâîl Efendi’nin 70–80 yaş arası bir ömür sürdüğünü söyleyebiliriz.

Kaynaklarda İsmâîl Efendi’nin “Şems-i Sivâsî’den her yönü ile faydalandığı” ifadesine sıklıkla rastlamaktayız. Buradaki “Her yönden” kasıt maddî ve manevî ilim anlamında olsa gerek. Çünkü Şems-i Sivâsî, kardeşinin ilim sahibi ve maneviyat ehli birisi olması için elinden geleni yapmaya gayret etmiştir. (Bağdatlı İsmail Paşa, Hediyyetü’l-arifîn, 83/a.) Ayrıca İsmâîl Efendi’nin üzerinde babası Mehmed Efendi, ağabeyleri Muharrem ve İbrahim Efendilerin de etkilerini inkâr etmemek gerekir.

İsmâî-li Sivâsî’nin eşi ve çocuklarına dair kaynaklarda sınırlı bilgiler bulunmaktadır. Torunlarından Abdülehad Nûrî-i es-Sivâsî’ye ait bilgilerden hareketle Muslihuddîn Mustafa Safâyî (ö.?) isimli bir oğlu olduğu, bu çocuğunun, abisi Muharrem Efendi’nin kızı Safa Hatun ile evlendiği ve bu evliliklerinden Abdülehad Nûrî Efendi’nin dünyaya geldiği anlaşılmaktadır. (Ayrıca Nuri Efendi’nin Abdüssamed ve Kâmil Ağa isminde iki kardeşinin olduğu da bilinmektedir. Mehmet Süreyya, Sicilli Osmanî, Haz: Nuri Akbayır, KBTETKVOY, İstanbul 1996, c.III, s.294; Nazmî, Hediyye, s.173.) Recep Sivasî’nin “Necmü’l-Hüdâ” isimli eserinde verdiği bilgilerden İsmâîl-i Sivâsî’nin Fazlullah ve Avnullâh isminde iki oğlu daha olduğunu öğreniyoruz. Receb-i Sivâsî’nin İsmâîl-i Sivasî ve oğulları hakkındaki tespitleri şu şekildedir:

“İsmâîl-i Sivâsî, salih, temiz, haktan ayrılmaz, kâriu’l-Kur’ân bir zattı. Şems-i Sivâsî ile birlikte Hicaz’a gitmişti. Tahdîs-i nimet olarak; “Benden asla günah-ı kebâir sâdır olmamıştır” derdi. İsmâîl Efendi’nin iki oğlundan birisi olan Fazlullah Efendi Hasan Paşa/Meydan Camii’nin hatibi idi. Âlim, muttaki, salih ve halim bir zattı. Sivas’taki eşkıyaların fitnesinde öldü. Diğeri yukarda bahsettiğimiz Avnullâh Efendi’dir. Saf, temiz, âlim, halim ve selim bir zattı. Şems-i Sivâsî ile birlikte Dâru’s-Saltana’ya girmiş, Sultan Murâd’ın muallimi Mevlâna Sâdeddin’den okumuş, ondan mülâzım olduktan sonra medreselerde müderris olmuştur. Allah ömrünü müzdâd eylesin.” (Receb-i Sivâsî, Necmü’l-Hüdâ, s.74.)

Burada verilen bilgilerden anlaşıldığı üzere İsmâîl-i Sivasî, maddî ve manevî yönden çok seçkin konumda olan bir ailede dünyaya gelmiş ve bu olumlu ortamdan en üst düzeyde istifade etmiştir. Onun bu istifadesi eserlerine ve vefatına kadar yürüttüğü Sivas Müftülüğü görevine yansımıştır. İsmâîl-i Sivasî, bu görevi gerektiği şekilde yürütebilmek için elinden gelen gayreti göstermiştir. (Hüseyin Vassaf,  Sefine-i Evliyâ, Hazırlayanlar: Mehmet Akkuş- Ali Yılmaz, Kitabevi, İstanbul 2006, c.III, s.485.)

Kaynaklarda İsmâîl-i Sivâsî’nin velûd bir yazar olduğu aktarılmasına karşın eserlerinin bir listesine rastlanılamamıştır. Yaptığımız kütüphane taramalarında şu eserlerini tespit ettik:  

Şerhu Mülteka’l-Ebhur: İsmail Sivasî, kaynaklardaki bilgilere göre özellikle fıkıh ve hadis konusunda uzmanlaşmıştır ki onun bu uzmanlığı Mültekâ’l-Ebhur isimli esere yaptığı şerhten anlaşılmaktadır. Tespit Edebildiğimiz nüshaları şunlardır: Süleymaniye Kütüphanesi, Damat İbrahim Paşa, 566; Esad Efendi, 763; Esad Efendi, 771; Yozgat, 173; Çorlulu Ali Paşa 217; Yozgat, 235; Ayasofya, 1282; Ayasofya, 1283; Fatih, 1811; Beyazıd, 8821; Beyazıd, 8822; Tokat İl Halk Kütüphanesi 60 Hk 318. Şerhu Risâleti’s-Sağâir ve’l-Kebâir: İbn Nüceym, “Risaletü’s-Sağâir ve’l-kebâir”, Şerh eden: İsmail b. Sinan es-Sivasî, Büyük ve Küçük Günahlar, tah. Ahmet Nedim Serinsu, Çev. Süleyman Akkuş, Gündem Ofset Matbaacılık, Baskı Yeri yok 2009, s.14. Bu eserin de birçok nüshası bulunmaktadır. Onlardan bazıları şunlardır: Süleymaniye Kütüphanesi, Mihrişah Sultan Bölümü, 14/293’tedir. Bu nüshası 71–91 varakları arasında yer almaktadır. Beşir Ağa Kütüphanesi, Akaid Bölümü (Bu nüsha 33 varaktır), Beşir Ağa Kütüphanesi, Numara:121 (Bu nüsha 27 varaktır), Adana il Halk kütüphanesi 01 Hk 895/5.  Şerhu Risâleti’l-Velediyye ve Risâle fî uddu’l-kebîre: Amasya Beyazıt İl Halk Kütüphanesi’nde 05 Ba 1061/9 numaraya kayıtlı olan eserin dili Arapçadır. Eser, 78b ve 105a sayfaları arasında bulunmaktadır. İsmail Sivasî’nin yine aynı alanda kaleme aldığı bir diğer eseri “Risâle fî uddu’l-kebîre” ismini taşımaktadır. Milli Kütüphane 06 Mil Yz B 762/16 numaralı mikrofilme kayıtlı olan eserin DVD numarası 832’dir. Bu eserini de İsmail Sivasî, Arapça kaleme almıştır. Tahrîr-i Kâfiye: Çeşitli nüshaları bulunan eserin Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi’nde bulunan nüshası 21 Hk 1770’de kayıtlıdır. İsmail Efendi’nin bu eseri diğer bazı kütüphanelerde “Tahrîrü’l-Kâfiye” ismiyle geçmektedir. Çankırı Kütüphanesi 18 Hk 47’deki nüsha bu isimle kaydedilmiştir. Hâşiye ala şerhi İsamuddin: Tespit edebildiğimiz tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, Aşir Efendi, 354 numaradadır. Eser, 41 varaktan oluşmaktadır. Hâşiye ala şerhi’l-istitâreti’s-Semerkandiyye li’l-İsam: Tespit edebildiğimiz nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, Damat İbrahim Paşa, 1047’dedir. Eserin buradaki nüshası, 11 varaktan meydana gelmektedir. Eser, “Hâşiye alâ şerhi risâleti’l-istiare li’l-İsam” başlığı ile Süleymaniye Kütüphanesi, Hamidiyye, 1268 numarada da bulunmaktadır. Buradaki nüsha ise, yedi varaktan oluşmaktadır. Bu eseri çeşitli kütüphanelerde farklı isimlerle kaydedilmiştir. Çorum Hasan Paşa il Halk Kütüphanesi’nde bulunan nüsha, “Şerhu risâleti’l-İstiare” başlığını taşımaktadır ve eser 19 Hk 4907/5’e kayıtlıdır. Risâle alâ kavli’l-Beydavi fî tefsîri kavli Teala Ahkâben: Tefsirle ilgili bu eseri Süleymaniye Kütüphanesi, Reisülküttab Mustafa Efendi, 1222’de kayıtlıdır ve 29 varaktır. Risaletü seb’a: İçerisinde yer alan risaleleri şu şekilde gösterebiliriz: ‘1- Kazasker Hasan Efendiye verilen risale 2-Anadolu kazaskeri Bostanzâde Mehmed Efendiye verilen risale 3- Saadetlu Hasan Efendiye verilen risale 4- Kazasker Zeynelâbidin Efendiye verilen risale 5- Zeynelâbidin Efendiye verilen risale 6- Saadetlu Hasan Efendiye verilen risale 7- İstanbul ulemasına yazılan risale.’ İsmail Sivasî’nin bu risalesi İstanbul Millet Kütüphanesi Ali Emiri Koleksiyonu’nda bulunmaktadır. 93–103. sayfalar arasında bulunan eserin arşiv numarası 34 Ae Arabi 4368/5’dir. Bu eseri H.1044’te Bahaüddin Ömer b. İlyas es-Sivasî istinsah etmiştir. Eserleri üzerinde şimdiye kadar akademik anlamda bir çalışma bulunmayan İsmâîl-i Sivâsî’ye bu çalışma ile dikkat çekmek istiyoruz. İsmâîl Efendi’nin Sivâsî ailesi içerisindeki konumu, talebeleri, tesirleri ve geride bıraktığı birikimi de araştırılmayı bekleyen diğer konulardır.

Mevlâ, rahmet eylesin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI