
Hakan KALELİ
Altyapı: Bir Şehrin Vicdanı
Bir şehirde yaşayan insanların huzurla nefes alabilmesi için yolların düzgün, kanalizasyonun işler, yağmur suyunun akabilir olması gerekir. Adı üstünde: altyapı. Şehirlerin görünmeyen ama en çok hissedilen damarları… Ve Sivas’ta bu damarlar artık tıkanmış durumda.
Sivas merkez ve köylerinden gelen görüntüler utanç verici değilse nedir? Her yağmur sonrası aynı manzara: evleri su basmış, insanlar yollarda, göle dönmüş caddeler, taşan rögarlar... İnsanlar ellerinde kova, süpürge, kendi evlerini koruma derdinde. 2025 yılında hâlâ bu sahneleri konuşuyorsak, ortada büyük bir yönetim sorunu vardır demektir.
Her belediye başkanı göreve gelir gelmez “altyapı çalışmaları” söylemiyle yola çıkar. Hatta bu çalışmalara başlamayı da "risk almak" olarak tanımlarlar. Güzel. Risk alın. Ama neye göre? Nereye göre? Hangi mahallede, hangi caddeye gerçekten dokundunuz? Bugün eğer Bağdat Caddesi gibi yeni imara açılmış, “50 yıllık altyapı yaptık” diye reklamı yapılan bölgelerde bile su baskınları yaşanıyorsa, ortada sadece teknik değil etik bir sorun da vardır.
Evet, bugün bu altyapı sorunlarının birinci sorumlusu mevcut belediye başkanı Adem Uzun değil. Bu doğru. Ancak sorumluluktan muaf olduğu da söylenemez. Çünkü Sayın Uzun göreve geldiğinden bu yana bu konuda ne bir detaylı inceleme yaptığını duyduk, ne de yağışlar sonrasında bir mahalle ziyareti gördük, ne de halkla yerinde buluşup “bu sorunların çözümü için buradayım” dediğini işittik.
Sosyal medyasına baktığınızda da aynı sessizlik hâkim. Ne bir açıklama, ne bir empati, ne bir yol haritası…
Bu sessizlik; ya halkın tepkisinden çekinmenin sonucudur ya da bu mesele "çalışmadığımız yerden geldi" diyerek görmezden gelinmeye çalışılıyordur. Her iki durumda da vatandaş yalnız bırakılmıştır.
Sivas halkı, artık sabır değil çözüm istiyor. Her seçim döneminde göz boyayan reklamlarla değil, gerçek mühendislik, gerçek denetim, samimi adımlarla… “Risk alacağız” diyen yöneticiler artık gerçekten elini taşın altına koymalı.
Çünkü altyapı sadece boru döşemek değildir. Altyapı, bir şehrin vicdanıdır.
Ve o vicdan bugün fena halde tıkandı ve sızlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.