USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MUTLULUK AYRINTIDA GİZLİ

06-02-2025

İnsanoğlu var olduğu günden bu yana belki de en fazla mutluluk kavramı üzerinde durmuştur.  Ve bu güne dek mutluluğun sayısız tanımını yapmıştır. Mutluluk üzerine şarkılar söylenmiş, şiirler yazılmış ve sayısız kitaplara da konu olmuştur,  birçok felsefe adamı kafa yormuştur. Mitolojinin temellerinden biri olan bu duyguyu Abidin Dino resme aktarmış,  her zaman özlemi duyulan bir kavram olmuştur. Bir nevi yaşama sebebimizin adı, hayat tesellimiz olduğu için belki de insanoğlu bu kadar peşinden koşmuştur.

Her insanın mutluluk anlayışı farklıdır yani göreceli bir kavramdır. Kimine göre manevi, kimine göre maddi, kimine göre de hem manevi hem maddi, insanoğlunun ruh haline göre değişen bir düşüncedir.

 Eski Yunan mitolojisinde bahsi geçen bir hikâyeye göre,  tanrılar mutluluğu saklamak istemiş. Tanrılardan biri: Yıldızlara saklayalım, diğeri ormanın içine demiş, bir ötekisi denizlerin dibine demiş. Bir bir sıralamışlar önerilerini, sonunda şöyle demiş içlerinden biri:  ''Hiç biri olmaz insanoğlu arar bulur, en iyisi mutluluğu onun içine saklayalım her yere bakar da kendi içine bakmak aklına gelmez.’’ Burada anlaşılıyor ki mutluluğun anahtarı elimizde ve o kapıları aralamak da bize düşüyor.

Daha önceden de bahsettiğimiz gibi mutluluğun tanımı kimine göre manevi, kimine göre de maddi demiştik. Biz öncelikle manevi mutluluk konusunu biraz açalım. Manevi mutluluğun yolu önce insanoğlunu yoktan var eden Allah (c.c)'  ı tanımaktan geçiyor. Kul, bu dünyaya geliş gayesinin idrakini anlar da başına gelen her türlü sıkıntıya biraz sabır, biraz hoşgörüyle yaklaşırsa, mutsuzlukta bile mutluluğu yakalayabilir. Ama başına gelen sıkıntılarda sebep arayışına girdiği anda mutsuzluklar birbirini kovalar. O zaman da dünyayı hem kendimize hem de başkalarına zindan etmiş oluruz.  Her şey insanoğlunun düşüncesinde başlayıp düşüncesinde biter aslında.

Mutlu olduğumuz zamanlarda her baktığımız yerde güzellikleri görürüz, güzellikleri yaşarız ve yaşatırız. Oysa bu durum bizim bakış açımızdır aslında değişen bir şey yoktur.

Mutluluk elde edilen bir şey değildir mutluluk hissedilen ve hep beklenilen bir konuktur. Mutluluğun yeri ve zamanı yoktur, anlatılmaz, sadece yaşanır, yaşatılır.

 Eldeki imkânlarla mutlu olabilmeyi bilmek bir yetenek işidir bu yeteneği kazanmak da çoğu zaman insanoğlunun kendi elindedir.

İç dünyasında kendiyle barışık olan insan etrafına hep mutluluk, huzur ve sevinç verir. Kendiyle barışık olmayan insan da, ortada hiçbir sebep yokken havadan sudan şeyleri bahane ederek toplumdan ve toplumsallaşmaktan korkar. Bir yandan yalnızlığı seçer, diğer yandan da yalnız kalmanın hüznünü yaşar.

 Velhasıl aynaya bakarken gülen bir yüz yerine, ağlayan bir çift gözü görmek kendi elimizdedir her zaman.

  ”İnsanın gerçek varlığını bilmesi mutluluk, unutması ise elemdir.”  diyor Sri NisargadattaMaharaj.

 Konumuz mutluluktu ve mutluluk neydi o zaman?

En dara düştüğümüz anda düşmemize izin vermeyen, elimizden tutup ayağa kaldıran bir dostumuzun olması mutluluktur.

 Yaşamak ve yaşadığını hissetmektir.

Hediyeleşmek, ona verdiğin değeri hissettirmek hatırlamak ve paylaşmaktır.

İnsanın kendi doğrularıyla yaşamayı öğrenmesidir.

Mutluluk sevdiğin insanla hayatını birleştirmektir.

Mutluluk çocuk sahibi olmak,  yeni doğmuş bebeğini kucağına almak,  gün be gün o bebeğin sağlıklı büyümesini beklemektir.

Mutluluk okul çağı gelmiş çocuğunu ilkokuldan başlayarak hayata hazırlamaktır.

Bazen omzunuzda ağlayan bir candır, güvenilmektir.

Mutluluk bazılarına göre huzur, bazılarına göre aile,  bazılarına göre para demektir.

Kimine göre kocaman bir yalandır. Sabun köpüğü gibi eriyip giden, kaybolan bir şeydir.

Her gece yastığa başını huzurla koyabilmektir.

Böyle bir düzende hem Allah’a kulluk vazifemizi yerine getirmek hem de toplumda ailenin önemini anlamak ve anlatmaktır.

Bazı hüzünler günlük hayata karışsa da mutluluk yaşamın incecik ipuçlarıdır aslında.

Hayat zannettiğimizden de kısa onun için küçük şeylerle mutlu olmayı, küçük şeylerin değerini bilmemiz gerekiyor. Bazı insanlar burunlarının ucundaki mutluluğu bile görmezden gelip, sahip olamadıklarına ağlarlar ya da kaybettiklerine. Aslında bir bilseler,  mutluluk her zaman küçük ve basit şeylerde saklı olan bir cevherdir. Bu cevheri bulabilen,   daha doğrusu görebilen insanlar daima huzur içindedirler. Her zaman yanı başımızda olanı bulamamak, yanlış adreslerde aramak sadece insanın gafletidir.

DROZ’un da dediği gibi

“Birçok insan mutluluğu burnunun üstünde unuttuğu gözlük gibi etrafta arar. (DROZ)”

Evet, bir mucizeyi arar gibi herkesin mutluluğun peşinde koştuğu bu dünyada mutlu olan insanlar, ayağa kalkıp istedikleri koşulları arayan, bulamazlarsa da elindekilerle yetinen insanlardır.

 İşte bunu başardığımız zaman o zaman gerçek mutluluk hangi taşın altında bulunursa bulunsun,   hangi köşede olursa olsun muhakkak bizi bulacaktır.

En güzel mutluluk ise sevmek,  sevilmek ve birinin kalbinde dua olmaktır. Dilerim sevdiklerinizin duasında adınız hep geçer.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Mehmet kus
Mehmet kus 1 ay önce
Cok guzel mutluluhu izah etmiş kardesım Allah basarklarının devam ettirsin