Sosyal  medyanın ve baş döndürücü bir hızla gelişen teknolojinin "görsel" ablukası altındayken bütün insani yönlerimizi, bizi biz yapan değerlerimizi kaybetme ve toplumsal yapının kirlenme tehlikesine karşı, "söz"e ve dolayısıyla okumaya dönmek bir mecburiyettir. Ne hikmetse ilk emri ''Oku''' olan bir dinin maalesef okumayan mensuplarıyız. İşte bu minvalde biz de tek sermayemiz olan gönlümüzle ve sizler için yazmak, okumak, düşünmek sevdasıyla yola çıktık. Gayretin bizden, tevfikin Allah'tan olduğuna olan inancımızdan hareketle bu sevdaya ''talibiz'' dedik. Uzun soluklu çalışmalarımızın, yoğun çabalarımızın sonunda söz uçtu ve yazıya kondu. Ebadı, kâğıdı, mizanpajı, fontu ve sayfa sayısıyla sade ve temiz bir dergi olan aynı zamanda da Sivas'a çok yakışan, ismiyle müsemma bir dergimiz var artık: Söz Şehri.
Her dergi bir nefestir, yeni bir soluktur. Karda açan bir kardelen gibi güzeldir. Dergi için hür tefekkürün ( düşüncenin ) kalesi demişti Cemil Meriç .Bu anlamda taze ve sıcak bir tefekkür, özgür düşüncenin zuhur ettiği, zekalar topluluğun eseridir. Yine onun ifadesiyle "Dergiler, sanatçıları yetiştiren bir mekteptir." Bizde zaten dergi dendiği zaman iki şey hatırlanır, okul ve kale. İnşallah Söz Şehri de böyle bir yayın organı olarak hedeflenen noktaya ileride varmış olacaktır.
Yerel dergilerin kültür, sanat ve edebiyat hayatımıza katkısı da tartışılmaz bir olgudur. Çünkü onlar yayınlandığı dönemin duygu ve düşüncelerini, toplumsal olayların ruhunu yansıtmaları, siyasi, sosyal ve kültürel fikirlerin aktarılması bakımından farklı anlamlar katar. İnsanlar arasında köprü vazifesi görür. Haberleşmeyi, bilgi alışverişini sağlar. Hatta kuşakları belirleyen ve yön veren dergiler vardır. Bana kalırsa da dergiler bir neslin mesajı niteliğindedirler ve onlar sanatın, kültürün ve edebiyatın kalbidir. Ülkemizin yetiştirdiği pek çok edip ve şair yazarlığa veya şairliğe yerel dergilerde yayınlanan yazı ve şiirleriyle başlamıştır. Bugün eli kalem tutan birçok kalem erbabının böyle küçük tecrübelerden hareketle yazarlığa atıldığını, dergilerde doğarak yetişen, büyüyen ve yükselen yazarlar olduğunu biliyorum. Dergiler, edebiyata, sanata, kültüre kazandırdıkları yeni isimlerle de kendi geleceklerini belirleyen yayınlardır. Bu durum bundan sonra da böyle olacaktır.
Yayın hayatımızın başlarında olduğumuz şu sırada öncelikle böyle bir dergi çıkarmaktaki birinci hedefimiz, değerli kadın yazar, araştırmacı, şair ve önemli şahsiyetleri sizlerle buluşturmak. Etkin olan kadınlarımızın Sivas'ın sesi olmalarını sağlayarak toplumumuza olumlu örnekler sunmak. İsteyenlerin de duygu ve düşünce dünyalarını edebi eser seviyesinde veya güzel sanatların herhangi bir dalında ifade edebileceklerini göstermek. Ayrıca pek çok kabiliyetin yazı ve şiir yazmak için teşvik beklediğini, yazanların ve yazacakların bunları ulaştıracağı bir yayın organına ihtiyaç duyduğu düşüncesiyle hareket etmek. Ülkemizin mevcut gündemine ve meselelerine de değinen güncelliği de bünyesinde barındıran bir dergi olsun istedik. Hem fikri hem de duyguyu bir arada barındıran dergimizin satırlarında kendimizi anlattık. Röportajlarımızla bazı gönül dostlarının altını çizdik. Daha çok tanınsınlar istedik. Şiir zevkimizi, duygularımızı sayfalara taşıdık.
……
 Ayrıntıdan öze gelecek olursak bir dergi ne zaman dergi olur? Okuyucusuna ulaşıp gereken ilgiyi gördüğü zaman mı? El-hak bu böyledir. Çünkü müşterisiz meta zayidir. Aralık ayında ilk sayısıyla yayın hayatına ve okuyucularına merhaba diyen dergimizin, sizlerden gördüğü geniş ve yoğun ilgisinden gayet mutluyuz Emeğimizin karşılığını ziyadesiyle aldığımıza inanıyoruz. Bir ilke imza atmanın da gururu içindeyiz. Muhtevası öncelikli olarak yazı olan dergimizin, tamamen bayanlardan oluşan yazar kadrosu en önemli ve ayırıcı vasfıdır.
Ev sahipliğini Sivas Etkin Anadolu Kadınlar Derneğinin yaptığı dergimiz; Fidan Yazıcıoğlu Kültür Merkezi müdür yardımcısı Rukiye TOY hanımın üstün gayretleriyle, kadirşinaslığı, toparlayıcı, yüreklendirici, seçici yönü sayesinde ve titiz editörlüğünde çıkmıştır. Bu ekip çalışmasında en büyük pâye onundur. Bizleri bir araya getiren, siz okuyucularımızla buluşturan, bu sevdanın meçhul kahramanı olan kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Aynı zamanda ilm ü ifrana verdikleri değer ve kültüre verdikleri hizmet ile, bizlerden hiçbir emeği ve desteği esirgemeyen, her konuda daima yanımızda olan ve dergimize sağladıkları katkılardan dolayı Sivas belediye başkanımız sayın Sami AYDIN'a ve değerli eşleri Yurdagül AYDIN 'a nihayetsiz ve kalbi teşekkürlerimizi sunarız.
Huzurunuza zengin ve güçlü bir kadroyla çıktığımıza, severek ve zevkle okuyacağınız bir sayı hazırladığımıza inanıyoruz. Hafızalarınızın muhkem köşelerinde güzel izler bıraktığımızı düşünerek, gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz. Gelecek sayıda tekrar buluşma ümidiyle…