Yunus BUDAKTAŞ

Yunus BUDAKTAŞ

Bir Nikahın Ardından: Meselenin Öznesi Kim?

Geçtiğimiz günlerde “Tarihi Gökmedrese Nikah Salonu” başlığıyla yayımlanan haberimizin ardından, Sivas’ta taraflı tarafsız pek çok çevreden sesler yükseldi. Kimileri haberin konusunu saptırarak şahsileştirdi, kimileri ise mevzuyu anlamadan duygusal reflekslerle savunmaya geçti. Son olarak nikahın öznesi olarak anılan Prof. Dr. Uğur Tuztaşı da bir açıklamayla sessizliğini bozdu. Gelin, bu tartışmaya biraz açıklık getirelim.

Öncelikle vurgulamak gerekir ki bu haber bir kişiyi değil, bir durumu konu almıştır. Eleştirinin odağında ne Prof. Dr. Uğur Tuztaşı’nın şahsı vardır ne de düğün sevinci. Haber, tarihi bir yapının kullanım biçimiyle, mevzuatla ve kamuya ait alanların nasıl değerlendirildiğiyle ilgilidir. Mesele bir kişi değil bir usuldür, bir kuraldır ve o kuralların nasıl uygulanıp uygulanmadığıdır.

Bazı çevreler nikahın Gökmedrese’de değil, onun arkasında yer alan işletmede kıyıldığını iddia etse de kamuoyuna açık olan nikah fotoğrafları bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Nikahın hemen Gökmedrese’nin yanı başında kıyıldığı görülmekte, çelenklerin ise medresenin beden duvarlarına yaslandığı anlaşılmaktadır. Yani “nerede” sorusunun cevabı aslında fotoğraf karelerinin içindedir.

Kaldı ki yapılan açıklamada nikah töreninin sadece 15-20 dakika sürdüğü söyleniyor. Fakat nikahın süresi değil yeri ve ruhsata uygunluğu önemlidir. Bu organizasyonun ardından eş, dost, akraba ile birkaç saat süren bir kutlama yapıldığı da yine ilgili taraflarca dile getirilmiştir. Ancak gözden kaçmaması gereken kritik nokta şudur: Gökmedrese’ye ait bu alanların nikah ve benzeri organizasyonlar için kullanılmasının özel şartnameler gereği yasak olduğu Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından belirlenmiştir. İşletmenin de böyle bir organizasyon yapma ruhsatı bulunmamaktadır.

Tüm bu bilgiler ışığında sorulması gereken soru şudur: Gökmedrese ve çevresi, neden bazıları için prosedürler yumağı halindeyken bazıları için gayet esnek bir alan hâline geliyor?

Bu haberin ortaya koymaya çalıştığı tam da budur. Söz konusu organizasyon, yasaya, mevzuata ve kamu hakkına aykırıdır. Bu organizasyonu kim yaparsa yapsın, kim için düzenlenirse düzenlensin durum değişmez. Kamu malı herkese eşit mesafede kullanılmak zorundadır. Haberimizin konusu da tam olarak bu eşitsizlik hissidir.

Bazı açıklamalarda müzik ve dans gibi unsurların yer almadığı belirtiliyor. Ancak fotoğraflara bakıldığında nikah masasının hemen arkasında yer alan devasa bir müzik enstrümanı göze çarpmaktadır. Bu detay bile haberi kasıtlı yapmak isteseydik nelerin öne çıkarılabileceğinin bir göstergesidir. Oysa biz gazetecilik sorumluluğuyla hareket ederek sadece hukuki çerçevede kalmayı tercih ettik.

Burada basit ama hayati bir soru sormakla yükümlüyüz: Gökmedrese çevresinde bir araştırmacı çalışma yapmak istediğinde karşısına çıkan onlarca resmi prosedür, bu organizasyon için de işletilmiş midir?

Vakıflar Bölge Müdürlüğü ise konuyla ilgili sessizliğini korumaktadır. Alan onlara aitken organizasyon için izin verilmiş midir? Herhangi bir başvuru yapılmış mıdır? Bu sorular yanıt beklemektedir. Daha da önemlisi, bu tür organizasyonlarda kişiye özel uygulamalar mı geçerlidir, yoksa hukuk herkese eşit mi işler? İşte bu sorunun cevabını tüm kamuoyu beklemektedir.

Ben gazeteci ve sanat tarihçi kimliğimle bugüne dek Sivas’ın kültürel mirasına ilişkin pek çok haber yaptım. Gördüğüm her yanlışlığı, her suistimali yazdım. Şimdiye kadar da pek çok kişi bu haberlerden rahatsızlık duydu. Bu doğaldır. Ancak geçmişteki tüm haberleri bilmeyenlerin bugün “duyar kasması” da bir o kadar absürttür.

Haberin içeriğinde iftira, yalan veya hakaret unsuru bulunmamaktadır. Aksini düşünenler için de hukuk yolu açıktır. Ancak habere karşılık gelen tehditler, hakaretler ya da itibarsızlaştırma çabaları bizim gündemimiz değildir. Herkes kendi üslubuyla konuşur. Bizim üslubumuz belgelerle ve doğrularla konuşmaktır.

Son olarak şunu da açıkça ifade edeyim: Haberi bağlamından saptırarak, başka konularla ilişkilendirmeye çalışanlar boşuna uğraşmasın. Sayın Uğur Tuztaşı’nın da bu haberin başka maksatlarla yazılmadığını bildiğini umuyorum. Eğer hala meseleyi farklı yönlere çekmeye çalışanlar varsa, onlara da yanıtım belge ve bilgilerle hazırdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yunus BUDAKTAŞ Arşivi

24 Temmuz Basın Bayramı ve Sansür

24 Temmuz 2025 Perşembe 09:02

"Abi" Meselesine Dair Birkaç Kelam Daha

21 Temmuz 2025 Pazartesi 10:09

Balıklı Kaplıca Bilmecesi

17 Temmuz 2025 Perşembe 11:22

Sivas’ın “Abi” Meselesi

16 Temmuz 2025 Çarşamba 09:49

Ne Nikahmış Arkadaş!

07 Temmuz 2025 Pazartesi 10:02

Övmece Yok Kusura Bakmayın

04 Temmuz 2025 Cuma 14:00

Taşa Fısıldayanlar, Bilgiyi Unutanlar

26 Haziran 2025 Perşembe 11:04

Sivas’ta Meralar Yatırıma Açılıyor

19 Haziran 2025 Perşembe 10:11