Yunus BUDAKTAŞ
Selahattin Çerik'e Sorular! Üniversitenin Sözcüsü Sen Misin?
Geçtiğimiz günlerde “Rektör Şengönül’ün Doçentliği Usulsüz mü?” başlıklı haberim kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Haberin muhatabı doğal olarak Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şengönül’dü. Ancak ne gariptir ki bu sorulara yanıt vermesi gereken rektörlük makamı suskunluğunu korurken, Bizim Sivas Gazetesi’nden Selahattin Çerik haddi olmayan bir şekilde ortaya atıldı.
Kendi köşesinden, ismimi anmadan haberime saldırmayı tercih eden Çerik, hiçbir bilgi ve belge sunmadan, haberimi “kumpas” olarak yaftaladı. Şimdi ben de buradan kendisine birkaç soru sormak isterim:
- Çerik, gazeteciliği bırakıp üniversitenin avukatlığına mı soyundun?
- Elimde bilgi ve belge olmadığını nereden biliyorsun? Senin gördüğün, senin bildiğin bir şey mi var?
- Haberin muhatabı rektör Şengönül iken, neden ses senden yükseliyor?
- Haberimi “iftira” ve “kumpas” olarak nitelendiriyorsun ama bu ağır ithamına dayanak olacak senin elinde bilgi-belge var mı?
Kendi yazında sahte diplomalardan bahsediyorsun. Madem öyle, bugüne kadar bu konuda tek bir haber yaptın mı? Bir gazeteci olarak bu iddiaların üzerine gittin mi? Yoksa konuya dair tek “faaliyet”in, başka gazetecilerin haberlerini karalamak mı oldu?
Asıl ilginç olan ise şu: Konu bir akademisyenin doçentlik sürecindeki iddialar iken, sen bu meseleyi getirip şehrin ekonomisiyle bağdaştırmaya çalışıyorsun. Bunun hangi aklın ürünü olduğunu doğrusu merak ediyorum.
Bir köşe yazarı, elbette eleştirisini yapar. Buna diyecek tek kelimem yok. Ancak haddini aşarak başka bir gazetenin haberini “yalan, iftira, kumpas” gibi ifadelerle karalamak, eleştiri değil olsa olsa tetikçilik olur.
Kısacası soruyorum: Muhatabı olmadığın, paydaşı dahi bulunmadığın bir konuda; rektörlük makamı sessizliğini korurken, senin payına düşen nedir Çerik?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.