Yunus BUDAKTAŞ
Savunmak İçin Değil Anlamak İçin Okuyun
Haberlerim üzerine gelen dönüşler hız kesmiyor. Kimi zaman tebrik, kimi zaman eleştiri… Zaten çokça dile getirdiğim gibi, eleştiri kültüründen beslenen biriyim. Fikri dünyamın temeli de eleştiri üzerine kurulu. O yüzden, akla ve mantığa uygun olduğu, gerçekliğe dayandığı sürece eleştiriden rahatsızlık duymam mümkün değil.
Ancak, üzerinde durmam gereken bir mesele var. Eleştirinin de bir zemini olmalı. Gündeme taşıdığım konuların öznesi, birilerinin yakını, tanıdığı ya da bir şekilde bağı olan bir kişi olunca, yazdığımın doğruluğuna değil, kime dair olduğuna bakılıyor. Ne yazık ki bu durum sağlıklı bir refleks değil.
Haberi okuyan kişi, çoğu zaman “Bu doğru mu?” diye sormak yerine “O benim yakınım, onu savunmam lazım” diyerek refleks gösteriyor. Araştırmadan, düşünmeden, sorgulamadan… Oysa benim haber yapma ölçüm nettir. Bir konuyu pek çok kaynaktan doğrulamadan, kesinliğinden emin olmadan kaleme almam.
Bunu göz ardı edip, habere konu olan ismi savunmak adına canhıraş bir mücadeleye girişmek, hakikati örter. Unutmayalım ki haberin öznesi de bir insandır. İnsanlar da hata yapabilir. Bu hata kötü niyetli olmayabilir, ama gerçektir.
O yüzden ricam şudur: Savunduğunuz kişi yakınınız olabilir, değer verdiğiniz biri olabilir. Ama önce haberdeki bilgiyi tartın, sorgulayın. Körü körüne savunmak yerine, gerçeğin peşinden gidin. Çünkü doğruyu aramak, tanıdıklarımızı koşulsuz savunmaktan daha değerlidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.