Kızıl Elma…

Öyle özlüyorum ve

o kadar çok seviyorum,

aşığım;

rüyalarımdan ayrılmayan

dayanılmaz ihtirasım sana…

Hep yıldızına bakıyorum,

sığınıyorum burcuna…

Işıltına diz çöküp,

eğiliyorum rüzgarına…

Uzaklaşıyorsun her uzandığımda,

kaybettiğimi sanıyorum,

ama ümitsiz olamıyorum,

koşuyorum umuduna…

Bir baht dedim sana,

bir şeref bir onur oldun…

Sen dedim gururla,

tariflere sığdıramadım mısralarda,

ruhlar çağrıldığında kıyama,

zamana inat koşacağım

yine Kızıl Elma’ya…

Anlatırlar mı bilmem masallarda,

divane dolaştığımı

yalın ayak dağlarda…

İçime koyduğun kor ateşinle,

yalnızlığın koynunda,

ebedi olmak için seninle,

sadık kalacağım kavuşma yeminine…

Sen ki Kızıl Elma;

gök kubbe avuçlarında…

Öyle yücesin;

sığmıyorsun hayallere,

sen istemedikçe

binlerce parçaya böldüğün aklımda

tutamayacağım, sana ait hiç bir hatıra…

Semaya yükselen alevlerin

göz alıyor,

tutkusuyla yakıyor,

çekiyor sana…

Her gece seni getiren

hep benimle kalacak

derdest ettiğin

sonsuzluk ihtişamı ruhumun;

aşkı hümayunu

“Kızıl Elma” sevdası,

yaksa da avuçlarımı,

mefkuredir, bırakmayacağım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan ÇİMEN Arşivi

Masum değilsin...

13 Temmuz 2022 Çarşamba 00:02

Gönül ahrazı...

09 Mayıs 2022 Pazartesi 00:01

Yıllar kadar uzaklardasın

09 Nisan 2022 Cumartesi 00:02

İzler...

31 Mart 2022 Perşembe 00:01

Karalar

11 Mart 2022 Cuma 00:02

Kayboluş...

03 Mart 2022 Perşembe 00:01

Issızlık

27 Ocak 2022 Perşembe 00:01

Sır olup uçtu senli zaman…

07 Ocak 2022 Cuma 00:01

Bahtım…

02 Aralık 2021 Perşembe 00:01

Muamma...

09 Kasım 2021 Salı 00:02