
TÜRK KADINI
Mustafa Kemal Atatürk´ün kadınlarla ilgili söylediği bir söz, hem haklı bir tespiti dile getirir hem de Türk kadınının durduğu yeri anlatması açısından çok önemlidir.
Büyük Önder diyor ki, ?Dünyada hiçbir milletin kadını, ?Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim´ diyemez!?
Geçmişten geleceğe, başından sonuna doğrudur. Tarih, Cumhuriyet öncesinde ve sonrasında Türk kadınının kahramanlıkları ile doludur.
İman ve cengaver ruhunu, Oğuz Kağan yoldaşlığında gördüğümüz Türk kadını; Tuğrul Hanı kuşatan ihanet karşısında, karısı Altuncan Hatun´la hayat bulmuş, at sırtında yalın kılıç bin atlı yiğidi ile düşmana siper olmuştur.
Malhûn hatun, Osmanlı denilen ve dünyaya hükmeden koca çınarı yeşerten en büyük Türk kadınlarından biri olmuştur.
Ülkenin her yanı işgale uğrarken, koltuklara kalleşler oturup, ödlekler düşmana sığınırken; Anadolu´da Türk kadınları ayağa kalkmıştır. Yarı aç yarı tok tam dört yıl İstiklal Savaşı´na ömürlerini veren Türk kadınları ve kızlarıdır.
Bu milletin genç kızları, taze gelinleri, yaş baş almış anaları, ömürlerini verdiler, göz feri döktüler; kimisi esbabını dikti askerlerin, kimi mermisini taşıdı kağnılarla? Kar yağsa, yıldırımlar çarpsa, bebesinin örtüsünü, başının yazmasını bağlamadı ıslatmadı o mermileri?
Bir soluk değil, bir ömür ihtiyaç duyduğumuz Türk kızları, anaları, bacıları o kumaşın mamulüdür.
Geçmişte ve gelecekte, ilk sırada cefakar ve fedakar Türk kadınının ismi vardır. Nene Hatun olup ayağa kalkan, Kara Fatma olup düşmana dağları dar eden?
O yüzden diye Mustafa Kemal Atatürk´ün o büyük seslenişiyle seslenelim tüm kadınlarımıza:
?Ey kahraman Türk kadını! Sen yerlerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın!? demiştir..
İşte bizim kadınımız budur..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.