Ayhan BATUR
İNSANIN KIRILMA NOKTASI
Gürültü, hız ve gösteri çağında insan kendi sesini duyamaz hâle geldi.
Oysa tükeniş bazen uyanışın eşiğidir.
Bir cümle, bir adım, bir bakış… her şey yeniden başlatabilir insanı.
Bir çağın içindeyiz. Gürültü var, hız var, gösteri var.
Ama insan, bütün bu gürültünün ortasında kendi sesini duyamıyor.
Görünürde yaşıyor, içinde ise tükeniyor.
Işığın çokluğu gözünü değil, kalbini kör etmiş.
Ekranlar ışıl ışıl. Her şey elimizin ucunda.
Ama hiçbir şey kalbimizin içinde değil.
Bir tuşla dünyayı görebiliyoruz, fakat birbirimizin gözlerine bakmak zor geliyor.
Sesler çoğaldı, sessizlik azaldı.
Bağlantılar arttı ama bağ kalmadı.
Teknoloji var — tebessüm yok.
Bilgi var — hikmet yok.
İnsanın iç sesi, algoritmaların gürültüsünde kayboldu.
Kendi yankısını duyamayan bir çağın çocuklarıyız.
Yorulduk, tükendik.
Oysa biz öyle bir mirasın çocuklarıyız ki,
Asırlar boyunca dünyaya adaletle hükmetmiş,
Barışı, gururu ve cesaretiyle çağlara iz bırakmış atalarımız var.
Onlar zulme karşı durmuş, hakikati savunmuş,
Bir sözle, bir adımla tarihi değiştirmişlerdi.
Peki onlar bunu nasıl başardı?
Çünkü yönlerini kalplerinden alıyorlardı;
Adaleti güçle değil, vicdanla koruyorlardı.
Menfaat değil, anlam peşindeydiler.
Birlikleri çıkar birliğinden değil, inanç birliğinden doğuyordu.
Bizse bugün her şeyi biliyor, ama hiçbir şeye inanmıyoruz.
Kelimelerimiz çok, anlamımız eksik.
Teknolojiyle yakınlaştık ama birbirimize yabancılaştık.
O yüzden adaleti değil, konforu koruyoruz.
Oysa insanı diri tutan rahatlık değil, sorumluluktur.
Atalarımız dünyayı değiştirdiyse,
Biz de yönümüzü yeniden o kaynaktan alarak değiştirebiliriz.
Kökünü hatırlayan bir kalp, yönünü şaşırmaz.
Oysa tükenmek düşmek değildir;
Bazen tükeniş, uyanışın eşiğidir.
Bir şey kırılmadan ışık sızmaz.
İnsan da kırıldığında hatırlar kim olduğunu.
Bugünün en büyük yoksulluğu ekmek değil, anlamdır.
Hızımız var ama yönümüz yok.
Kalabalıklar büyüyor, kalpler birbirine değmiyor.
İnsan, kendi icatlarının gölgesinde küçülüyor.
Ve yine de umut var.
Çünkü insan en çok, dibe vurduğunda hatırlar gökyüzünü.
Uyanış bir kalabalık işi değildir bir cesaret işidir.
Bir insan değişirse, bir dünya değişir.
Bazen bir cümleyle, bazen bir adımla, bazen bir bakışla.
Bir insanın içinde “artık yeter” diyen o sessiz an vardır.
İşte orada dünya yeniden şekillenir.
Kalem, söz, hareket…
Hepsi insanın kendine dönme biçimidir.
Yazmak da, yürümek de, haykırmak da aynı yere çıkar:
Uyanışa.
Çünkü değişim, insanın eline aldığı bir kalemle değil,
Önce kalbine dokunan bir niyetle başlar.
Bir kelime, bir adım, bir bakış
Bazen bir çağın yönünü değiştirir.
????️ “Bazen bir hareket, bütün bir sessizliği bozmaya yeter.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.