Futbolun en ilginç tarafı, dün alkışlananların bugün yuhalanabilmesi, dün eleştirilenlerin ise bugün haklı çıkabilmesidir. Sivas bu gerçeği bir kez daha yaşıyor.

Geçen sezon Sivasspor’un teknik direktörü Bülent Uygun’a karşı organize bir şekilde “istifa” sesleri yükseliyordu. Sosyal medyada yazanlar, tribünde bağıranlar, takımın başarısızlığını sadece bir isme yükleyenler vardı. O günlerde kimileri bu tepkileri izlerken gevrek gevrek gülüyor, hatta bu ortamdan keyif alıyordu.

Aradan çok zaman geçmedi… Şimdi aynı sesler bu kez “Yönetim istifa!” diye yükseliyor. Dün gülümseyenlerin bugün yüzü asık. Çünkü ne demiş atalar: “İnsan yaşattığını yaşamadan ölmezmiş.”

Taraftar haklı da olabilir, haksız da. Ama bir gerçeği değiştiremeyiz: Taraftar bu şehrin sahibidir. Sivasspor, Sivaslı’nın takımıdır. Taraftar bağırıyorsa, orada bir mesaj vardır. Kimsenin bu sesi bastırmaya, üstüne yürümeye, hakaret etmeye hakkı yoktur.

Unutulmamalı: Taraftar hancıdır, kalanlar yolcudur. Bugün yönetim gider, hoca gider, futbolcu gider ama Sivasspor taraftarı kalır. Bu yüzden kimse ev sahibine saygısızlık etmemeli.

Belki de yaşadıklarımız, bir hatırlatma niteliğinde… Dün başkasına yapılan haksızlığa sessiz kalanlar, bugün aynı haksızlığı kendileri yaşarken ne hissettiklerini daha iyi anlıyordur.

Sivasspor camiasının yeniden bir bütün olması için önce herkes aynaya bakmalı.