Hakan KALELİ
Tuzda Hijyen Skandalı: Soruşturma Neden Açılmıyor
Önceki gün Sivas’ın Fadlum Tuzlası’nda yaşanan görüntüler, gıda güvenliği ve hijyen konularında ne kadar duyarsız olabildiğimizi bir kez daha gösterdi. Sivas İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Şarkışla, tuz havuzuna çıplak ayakla girdi. Dahası, bu anları bizzat kendi sosyal medya hesabından paylaştı.
Gıda üretiminin yapıldığı bir alanda, üstelik herkesin gözü önünde hijyen kuralları böylesine ihlal edilebiliyor. Ve daha vahimi, günler geçmesine rağmen hiçbir kurumdan tek bir açıklama veya soruşturma haberi yok.
Bu olay bana geçmişte büyük tepki çeken “sütün içine giren adam” ya da “salatalık havuzuna çıplak ayakla giren adam” görüntüleri hatırlattı. O zaman toplum ayağa kalkmıştı. Ve bu olaylar günlerce Türkiye gündeminde mide bulandıran olay diye konuşuldu. Şimdi de aynı tepkinin verilmesi gerekiyor. Çünkü mesele yalnızca bir görüntü değil, doğrudan halk sağlığı.
Bir başka boyutu ise çok daha ciddi: İnsan ayağında bulunan mantar, bakteri veya diğer mikroorganizmalar, tuzun içine bulaşırsa ne olur? Tuz her ne kadar mikrop barındırmayan bir madde olarak bilinse de, üretim sürecinde uygun koşullar sağlanmazsa bazı mantar türleri ve bakteriler tuz kristallerinin arasında canlı kalabilir. Bu ürünler paketlenip satıldığında, sofralarımıza kadar gelebilir. Özellikle bağışıklığı düşük kişilerde ciddi sağlık sorunları yaratma riski vardır.
Vatandaşlar haklı olarak soruyor: Tarım ve Orman Bakanlığı nerede? Sivas İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün gıda denetim birimi bu olayı duymadı mı? Tuz ocağında denetim yapılacak mı? Bu tuzların piyasaya sürülmesi engellenecek mi?
Bir diğer soru ise şu: Bu görüntülerle adeta “şov” yapan kişiler, olası sağlık sorunlarının hesabını kime verecek? Halkın sağlığı riske atılmışsa, bunun bedelini kim ödeyecek? Kamu görevinde bulunan bir kişinin sorumsuzca sergilediği bu davranış, yalnızca kişisel bir hata değil; toplumun güvenini sarsan bir ihmaldir.
Dahası, Mehmet Şarkışla yaşanan olayın ardından toplumdan özür dilemek yerine sosyal medya hesaplarını kapatmayı tercih etti. Yani açıklama yapmak, hatayı kabul etmek ve kamuoyunu rahatlatmak yerine sessizliğe büründü. Oysa gerçek sorumluluk, hatayı gizlemekle değil, hatanın gereğini yapmakla başlar.
Unutmayalım, gıda güvenliği bir lüks değil, temel bir haktır. Kurumlar görevini yapmazsa, halkın sağlığı bir şov uğruna heba edilir. Bir tuz tanesinden bile sağlığımızdan olmayalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.