USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DEMOKRASİ, SEÇİM VE DEĞİŞİM

03-01-2019

Atatürk tarafından karar verilip ilan edilen Cumhuriyet´e geçiş çok ciddi reaksiyona uğramadan milletin büyük çoğunluğun katılım ve coşkunluğu ile kabul edilmiştir. Bu durumu  ?Gülhane Hatt-ı Hümayunu? ile ?1 ve 11 meşruiyet? tecrübesiyle açıklayanlar olmakla birlikte, asıl faktörün milletin engin sağduyusu ve olgunluğu olduğu önemli bir gerçektir.

Türk milleti aynı olgunluğu demokratik rejime geçerken de göstermiştir. Başka milletlerde iktidar değişimi çok sancılı ve zaman zaman da yıkıcı olmuştur. Pek çok milletin, değişim ve dönüşüm süreçlerini büyük tartışma, sarsıntılar, hatta iç savaşlarla gerçekleştirdikleri dönemlerde Türk milletinin olgunluğu her türlü övgüye ve takdire şayandır..

Avrupa´da İngilizler, kendisine bir zafer hediye eden W.Churchil´i 1.dünya savaşını müteakip iktidardan düşürmüştür. Türk milleti de kendisini 1.dünya savaşına sokmamış olan İsmet İnönü´yü seçimle düşürmüştür. Arap ülkelerinde benzer değişimler oldukça sarsıntılı geçmiştir. Sebep ne olursa olsun, Türk milletinin siyasi ve demokratik olgunlukta İngiliz milletinden geri kalmadığını bahse konu yıllar yeterli bir örnektir.

1965-1971 yılına kadar Türkiye´yi tek başına idare eden Adalet partisi,  beklemediği ve hiç kimsenin ummadığı biçimde 14 ekim 1973 seçimlerini kaybetmiştir. Bu durumun tesadüf olmadığı konusunda uzmanlar hem fikirdirler. Ülke yönetiminde demokratik olarak iktidara son verme veya değişim yıllardır seçimle, sandıkla olmaktadır.

?Halk arasında daha XI. asrın ikinci yarısında Kaşgarlı Mahmut´un da kaybettiği ?yılın gülmecesi? âdeti vardır. Halk gülünecek bir konu yakaladığı zaman  bütün bir yıl, hatta birkaç yıl anlatır, anlatır güler. Buna dair İsmet İnönü´nün iki olayı nakledilir.1950 seçimleri arifesinde İsmet İnönü köy ağalarını köşke toplaması, seçimlerden önce anlatılır ve gülünürdü. Köylüler kendi aralarında ?İsmet paşa ağaların gönlünü almakla hepimizin reyini alacağını sanıyor?diye yorumlandı. Yine aynı CHP vekilinin koyunların yılda altı ay sağıldığını söylemesi, yıllarca anlatıldı ve gülündü. Oysaki bilindiği üzere koyunlar yılda en çok üç ay sağılır. Bu ve benzeri örnekler idare edenlerin, idare ettikleri milletin çoğunluğunu tanımadıklarını ortaya koymuştur.

Adalet Partisi Genel Başkanı Demirel´in politik nükteleri; ?Yollar yürümekle aşınmaz.? Benzin vardı da biz mi içtik, 70 sente muhtaç ülke!?  Demokrasilerde çareler tükenmez, Yedi defa geldim yedi defa gittim,   Şapkayı kaptırmam,  GAP´ı kimseye kaptırmam!? birçok insanın hafızasında yer etmiştir.  Keza, Erdal İnönü ?Ülkeyi benden daha kötülerin yönetmesini istemedim? sözüyle seçim gezisinde otobüs önüne çıkan ?ölürüm yoluna? diyen seçmene ?dur ölme bir oy eksilmesin bir oy bir oydur? sözü halen çoğumuzun hafızasındadır.   Ali Rıza Septioğlu´nun meclis başkanıyken Leyla Zana yemin ederken ?kız sus, kız dur gitme? kabilinden seslenişi seçmenler arasında neşe, şaka ve espri kaynağı olmuştur..

Türk siyasetinin renkli simalarından olan Osman Bölükbaşı´ya izafeten oldukça keyif verici, şaka yollu iğneleme örnekleri vardır; ?Mağrur olma Menderes senden büyük Allah var, Arif olan anlar, Şeytan öldü, Evliya oldu, Azrail Adalet Partisine girdi ama cenaze CHP den çıktı, Sizin harmanınız büyük de taneniz çıkmıyor? kabilinden misalleri çoğaltmak mümkündür.

Türk milleti kendi oylarıyla tek başına iktidara getirdiği partilerinin kendi menfaatlerine mugayir hareket etmelerine için için hayıflanınca halk ellinde bulunan demokratik yetkiyi önemli bir koz şeklinde kullanarak iktidarları demokratik ve meşru yollardan değiştirilebileceğini dünyaya birçok kez göstermiştir. ?Teşkilatsız ve dağınık? diye millet çoğunluğunu ihmal etmek, yok saymak, doğru değildir.

Türk milleti demokrasi sınavında İnönü´yü on iki yıllık iktidardan yerle yeksan edip iktidara hasret bırakmıştır. Keza Demirel?in altı yıl süren hükümetine son verilmesi,  Özal ve Mesut Yılmaz´ın hiç bitmez gibi gözüken saltanatının neticelenmesi,  2000´li yılların başında üçlü koalisyonun kötü icraatından dolayı cezalandırılması, Türk milletinin demokrasi şuurunun düşünülenden de ileri seviyelerde olduğunu göstermiştir.

            İşte demokrasi ve seçim böyle bir şeydir?

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?