USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KADER ve SİYASET?

25-12-2018

Kader insan ömrüne hâkim olan bir duygudur. Karşımıza bazen kadın, bazen tabiat afeti, bazen de despot olarak çıkıyor. Tarihi süreç içinde insanların başının sıkıştığı her olgu ve olay anında kadere sığınılır. Bu nedenle kader, daima güvenli liman olmuştur.

Nice tanıdıklarımız sosyal ve politik hayatın labirentli virajlarında zaman doldurmuşlardı. Kimi cesur, kimi çekingen, kimi ise sinsi davranışlılarla siyasi gelecekte istikbal aramışlardı.

Maddi hayatın baş döndürücü sürati bizleri mıknatıs misali içine çekiyor. Alain, hocasının  ?ruh bir rüya görüyordu ve rüyası dünya idi?  sözü bize hakikati yalın biçimde özetliyor. Dünyada her şey insan üzerinde şekilleniyor. Siyasette dünya-insan-toplum üçgeninde biçimlenmeyi sürdürüyor.

Türk siyasal yaşamında ateşten gömlek olarak görülen politika kimi insanlara güler yüzlü, kimi nesillere çatık kaşlı tavır göstermekte oldukça şöhret ve ün sahibidir. Politikanın harcına kalleşliğin tuğlası eklenince Tanzimat, Meşrutiyet, cumhuriyet neslinin yaşadığı dramları anlamlandırmak daha kolay oluyor.

Bazı devirlerde kendi mihverinde Osmanlı düzenini revize ederek kaybedilen eski ihtişamı yeniden ihya etme görüntüleri çöze çarpıyor. Cumhuriyet nesli ilk etapta tepkiselliği ile dikkat çekerken sonrasında inkılâplarıyla köklerini derinleştirmeyi ilke edinmiştir.

Her neslin rüya ve masalları vardı. Seksen öncesi neslin, kendi kuşağımızın da ülküleri ve masalları oldu. O günün siyasi atmosferi içerisinde doğru-yanlış, iyi-kötü kurguları, teorik ve pratik düzlemde ifadesini bulduğu kanaati yaygındır. Nesillerin şanssızlığı, kaderin derin cilvesi oldu.

Beşir Ayvazoğlu´nun mısralarıyla  her şeye rağmen alkışlarımız, Anadolu için diyenlere olsun..

 

Masal kapılarınıza kilitler vuruldu

Dağılıverdi şekilsiz kalabalıklar

Bir nefeste sessiz sedasız

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?