
Nevin KILIÇ
FIRSATÇILARA GÜN DOĞDU
On bir ayın sultanı Ramazan ayının gelmesiyle birlikte insanların inancı üzerinden vurgun yapmaya çalışan fırsatçılar için bir heyecan uyandırdı. Ne yazık ki, bu tür fırsatçılara gün doğmuş oldu.
Hiç zaman kaybetmeden zamları üst üste koyan fırsatçılar ramazan karının ve rantının peşine düştüler.
Fakat yapılan bu zamlarla, birlik ve beraberliğin, bolluğun ve bereketin simgesi olan Ramazan ayını, insanları zor durumda bırakarak burunlarından getirmeye hakkınız yoktur. Hiç olmazsa, Ramazan ayında hiçbir zaman yapmayın. Eğer fiyatları indiremiyorsanız, en azını sabitleyin. İnsanlar bu mübarek ayda bir nebze olsun rahat nefes alabilmeli.
Ramazan öncesi ve sonrası günlerde, aylarda çarşı pazar gezer alışverişimizi yaparız. Fiyatlara bakarız. Fiyatlar yüksek gelir. Alım gücü zaten az. Gelir dağılımına bakınca emekli maaşıyla, asgari ücretle yaşamaya çalışanlar hatta hiç geliri olmayanların çoğunlukta olduğu, işsizliğin dağ gibi büyüdüğü ülkemizde yaşamak mucize haline gelmiş durumda. İnsanlar kıt kanaat geçinme çabasındayken bir de İnsanlar arasında tedirginlik başladı.
Ramazan’da zam var diyerek insanlar toplu alışverişlere yönelmektedirler. Ramazan psikolojisi… Ramazan ayı bolluk bereket ayıdır. Normal günlerde insan belki bu kadar zorlanmazken, Ramazan ayında yiyeceklere yapılan zamlara bir anlam veremiyorum. Bence bu, insanların inançları üzerinden yapılan bir fırsatçılıktan başka bir şey değil. Elbette insanlar sabahtan akşama kadar oruçlu olacak, orucun da etkisiyle bazı yiyeceklere gönül gezdirecekler. Canı çekecek ve gidip almak isteyecek ama parası varsa alabilecek. Eğer bunu arz ve talep ilişkisi olarak bakıyorsanız, buna şaşarım. A ve taleple ne ilgisi var. İnsanların nefsi elbette. Oruçlu insanın canı birçok yiyecek ve içecek çeker. Bunu kullanıp zam yapanlara inanç vurguncuları denir.
Ramazan geliyor diye sebzeler iki hatta üç katına çıkıyor. Ekmeğe, ete, tavuğa, zam. Ya bu insanlar ne yiyecek ne içecek. Ucuz satmak insanların faydalanmasını sağlamak yerine sebze ve meyveleri götürüp dökmeyi, bir yerlerde depolayıp çürütmeyi ve serbest piyasa adı altında zamları yüklemeyi tercih edenlere yazıklar olsun. Ramazan dolayısıyla bu zamların anlamı ne? Ne yapmak istiyorsunuz?
İnsanların daha zor şartlarda Ramazan geçirmelerini mi? Siz bunların hesabını nasıl vereceksiniz. Sonra iki yakanız bir araya gelmiyor. Bu kazancın sizlere bereketi hayrı olacağını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Günlük hayatın karmaşasında unutulan değerler Ramazan ayıyla ve bayramlarla birlikte hatırlanırken, bu dönemde İnsanları sıkıntıya sürüklemek düşündürücüdür.
Eski Ramazanları özlemle hatırlayan, o nostaljik havasına hasret kalan çok insan var. Bizler bile yeri geliyor “Ah o eski Ramazanlar nerde” diyebiliyorsak büyüklerimizin ne demek istediklerini daha iyi anlamış olmamız gerekiyor. Bugün çoğu aile, zamlar ve hayat pahalılığı nedeniyle bırakın akrabaları, komşuları aile fertleri bir araya gelip iftar yapamıyorlar. Artık herkes farklı bir hayat temposuna sürüklenmiş, yaşam mücadelesi veriyor. Ramazan’ın o ihtişamlı sofraları kurulamaz oldu. Sahurlar kahvaltılarla geçiştiriliyor. İftara Misafir kabul etmek nerde? Çaya bile çağrılmak istenmiyor. Birbirine uzak, birbirine yabancılaşan bireyler olduk. Geleneklere bağlı çok az aileler kaldı. Daha fazla kopmadan birbirimize, örf ve adetlerimize, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmanın zamanı geldi de geçti bile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ne güzel anlatmışsınız. Bu fırsatçıların allah belasını versin yedirmesin. bunlar yahudiden beter. müslüman değiller.
Yanıtla (0) (0)