Nevin KILIÇ
Arkadaş ve Arkadaşlık: Hayatımızdaki En Değerli Hazine
Bazen düşünüyorum da… Hayatta elimizdeki en kıymetli şey nedir diye. Para mı, başarı mı, kariyer mi? Aslında hiçbiri tek başına yeterli değil. Çünkü hayatı anlamlı kılan, yanında yürüyen gerçek dostların varlığı. Arkadaş, sadece birlikte vakit geçirdiğin, bir tanışıklık ya da aynı ortamda bulunma hali değil; en zor anında yanında olan, seni en iyi anlayan, hayat yolculuğunda yanında yürüyen, sevinçlerine ortak olan, zor anlarında destek veren, sesini en içten duyan, seni olduğun gibi kabul eden kişidir.
Arkadaş, birbirinin ruh halinden anlar, sessizlikte bile yan yana olmaktan huzur duyar, iyi günde kötü günde yanında olmayı tercih eder.
Arkadaşlık, bir kelimeden çok daha fazlası… İnsan yaşamının en temel ihtiyaçlarından biri, aidiyet ve paylaşmaktır. Bu ihtiyacın en saf ve en sıcak hali ise arkadaşlıkla karşılanır. Zamanla kurulan, güvenle, samimiyetle büyüyen, hayatın iniş çıkışlarında birbirine tutunan insanların arasındaki özel bağdır. İyi bir arkadaş, seni eleştirirken kırmaz, sana destek olurken karşılık beklemez, sırlarını saklar ve yanında en özgür halinle olmanı sağlar.
Arkadaşlıkta karşılıklı saygı ve güven esastır. Güven, bir arkadaşlık ilişkisinin temel taşıdır; kırıldığında onarılması zor, bazen imkânsız olabilir. Çünkü arkadaşlık, kırılgan bir kristal gibidir. En ufak bir ihmal ya da yalan, bu kristali çatlatabilir. Bu yüzden gerçek arkadaşlıkta dürüstlük, samimiyet ve sadakat ön plandadır.
İnsanın sosyal bir varlık olduğunu anlamak için psikologların yaptıkları araştırmalar önemli ipuçları verir. İnsanlar hayatlarında güçlü arkadaşlıklar kurduklarında; yalnızlık duygusu azalır, stres seviyeleri düşer, mutluluk ve genel yaşam memnuniyeti artar. Arkadaşlık, psikolojik sağlığın destekçisi olduğu gibi, fiziksel sağlığı da olumlu etkiler.
Düşünsene, hayatta ne kadar yalnız kalıyoruz bazen… İşte o anlarda bir arkadaşın varlığı o karanlığı aydınlatır, yüklerini hafifletir. Başarılarımızı ise ancak onlarla paylaştığımızda tam anlamıyla tadına varırız. Gerçek dostluk, hayatın o zor dönemlerinde en çok ihtiyaç duyduğumuz güçtür.
Biliyorum, zamanla yollar ayrılıyor, hayat koşuşturması içinde mesafeler açılıyor. Ama gerçek arkadaşlık, mesafe tanımaz. Günler, haftalar geçse bile, yeniden karşılaştığınızda kaldığınız yerden devam edersiniz. Çünkü dostluk, yüreklerde saklıdır. Araya mesafeler değil, ilgisizlik girerse biter.
Belki senin de hayatında böyle birileri vardır, bazen farkında bile olmadığın… Onlara biraz daha zaman ayır, onları daha çok dinle. Çünkü dostluk, emek ister. Birbirini anlamak, hoş görmek, sabretmek demektir. Bir dost, sadece yanında olduğunda değil, sen yokken de seni düşünen, senin iyiliğin için çabalayan kişidir. Arkadaşlıkta özveri ve fedakârlık önemlidir. Kendi çıkarlarından önce, arkadaşının iyiliğini düşünen insanlar gerçek dostlardır.
Arkadaşlıklar da bir emek ister. İyi bir dostluk için; dinlemeyi bilmek, empati yapmak, anlayış göstermek gerekir. İnsanlar hata yapabilir, eksiklikleri olabilir. Ama önemli olan niyettir. Bu yüzden sabır ve hoşgörü arkadaşlığın olmazsa olmazlarıdır. Gerçek bir dost, seni düzeltmek isterken bile kalbini kırmaz. Seni yükseltirken ezmez.
Ancak unutmamak gerekir ki, saygı sınırlarını aşan, ruhunu yoran ilişkiler dostluk değil, yüktür. Her arkadaşlık değerli olmayabilir; önemli olan, ruhunu besleyen bağları fark edip onları yaşatmaktır. Ancak saygı sınırlarını aşan, kişiliğe zarar veren ilişkilerden uzak durmak da gerekir.
Hayatımızda farklı türde arkadaşlıklar olur: Çocukluk arkadaşları, okul arkadaşları, iş arkadaşları, hobi çevresinden arkadaşlar… Her biri hayatımızın farklı renkleri, farklı notalarıdır. Bazıları yüzeysel olabilirken, bazıları ruhumuzun derinliklerine dokunur. Önemli olan, samimiyet ve güvene dayanan arkadaşlıkları beslemek ve korumaktır.
Ve biliyor musun? Teknolojinin bizi birbirimize yakınlaştırdığı ama bazen de yalnızlaştırdığı şu zamanda, gerçek yüz yüze sohbetlerin, samimi gülüşlerin yerini hiçbir şey tutamaz. Telefon ekranları değil, yan yana geçirilen saatler değerli.
Günümüzde sosyal medya ve dijital iletişim arkadaşlık anlayışımızı değiştirdi. Mesafeler küçüldü, iletişim kolaylaştı. Fakat bu kolaylık, gerçek dostluğu bazen zedeleyebiliyor. Yüz yüze paylaşımın, derin sohbetlerin yerini çoğu zaman kısa mesajlar ve emoji’ler alabiliyor. Bu yüzden sanal arkadaşlıkların yanında, gerçek hayattaki bağları güçlendirmek daha da önem kazandı.
Sonuç
Bir gün hayatın içinden geçerken yorulursan, durup etrafına bir bak.
Yanında kim var?
Kim gerçekten seninle birlikte yürüyor bu yolda?
Eğer bir dostun varsa, yalnız değilsin demektir.
Eğer birine dost olabiliyorsan, ne büyük zenginlik içindesin.
Arkadaşlık, hayatın en değerli hazinesidir. İnsan ne kadar zengin olursa olsun, yanında güveneceği gerçek bir dostu yoksa eksiktir. Dostluk, yaşamın anlamını, derinliğini ve güzelliğini artıran bir bağdır. Bu yüzden dostlarımıza kıymet verelim, arkadaşlıklarımızı özenle kuralım ve koruyalım. Hayat ne getirirse getirsin, gerçek arkadaşlık her zaman yanında olacak en güçlü limandır. Ona sahip çık, onu koru. Çünkü dostluk, ruhun en büyük ihtiyacıdır.
Ve unutma:
“Gerçek dostluk, zamanla değil; yürekle ölçülür.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.