Nevin KILIÇ
Hayatımızın Çöpleri
Bir düşünün... Bugün hayran kaldığınız, uğruna zaman harcadığınız, belki de sevdiğiniz için her şeyi göze aldığınız şeylerin çoğu, yarın bir köşeye atılmış olabilir. Dün el üstünde tuttuğunuz bir eşya, bir insan, bir his… Bugün gözünüze gereksiz ya da sıradan görünebilir.
Çünkü insan değişiyor. Zevkleri, bakış açıları, beklentileri dönüşüyor. Sevdiği dizi bitiyor, hayran olduğu film eskimeye başlıyor. Dün tutkuyla aldığı kıyafeti bugün dolabın en arkasına itiyor. Ve belki de en çarpıcısı: Sahip olduklarının değerini ancak onları kaybettiğinde fark ediyor.
Halk arasında çok söylenen bir söz var: "Kel ölür sırma saçlı, kör ölür badem gözlü olur." Ne kadar da doğru... Kaybettiklerimize anlam yüklemede ne kadar da ustayız, değil mi?
Geriye dönüp baktığımızda, aslında hayat dediğimiz şeyin büyük bir kısmını; vazgeçtiklerimizle, değersizleştirdiklerimizle, hoyratça harcadıklarımızla doldurmuşuz. Kimileri buna “hayatımızın çöpleri” diyor. Bense biraz daha geniş bir pencereden bakmak istiyorum.
Herkesin Bir Çöplüğü Var
Her insanın hayatında bir "çöplük" vardır. Kimisi bu çöplerle yaşamaya devam eder; eski fotoğraflar, unutulmayan sözler, atılamayan eşyalar, bırakılmayan insanlar... O anılarla yaşar ama aslında kendi ruhuna yük bindirir.
Bazıları ise cesaretle yüzleşir geçmişiyle. Gereksiz olanı ayıklar, ruhunu hafifletir. Attığı çöpe bir daha dönüp bakmaz. Hatta bazen, geçmişindeki hatalarına bakıp sadece gülümser:
"İyi ki geçmiş..." der.
Ama işin aslı şu: Bazı şeyler geri dönüştürülebilir. Bir kıyafetin kumaşı değişir, bir eşyaya yeni anlamlar yüklenir. Ancak boşa geçen zaman, harcanan ömür, kaybolan insanlar geri gelmez. Bunlar çöplerin en ağır olanlarıdır.
Hafifleyen Kazanır
Hayatının çöplerinden arınabilen insan, gerçekten huzura yaklaşır. Üzerindeki duygusal yük kalkar. Hatalarını kabul eder ama onları sürüklemez. Eskiden kalan ama artık bir fayda sağlamayan hiçbir şeyi taşımamayı öğrenir.
Ne yazık ki bazı insanlar, çöplerine bile kıyamaz. “Hatırası var,” der, saklar. Oysa farkında değildir; hatıra sandığı şey aslında ruhuna zincirdir. Onu aşağı çeker, ilerlemesini engeller.
Sonuç mu?
Hayat kısa. Hem de sandığımızdan çok daha kısa.
Bu yüzden yaşadığınız her anın kıymetini bilin. Gözünüzde büyüttüğünüz yükleri tekrar gözden geçirin. Hatıraları onurlandırın ama onları geleceğinizin önüne koymayın.
Unutmayın: Her yük değerli değildir.
Ve bazen iyileşmek için, sadece çöpü çıkarmak yeterlidir.
✍️ "Hayat, yaşadıklarımızdan çok, bıraktıklarımızla şekillenir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.