PANTEİZM İNANCI! VAHDETİ VÜCUT İNANCI VE İSLAM İNANCI VAHDETİ VÜCUT HAKKINDA ANSİKLOPEDİK BİLGİLER

Panteizm:

“Tüm Tanrıcılık” olan Panteizmde Tanrı ile doğanın veya Evrenin bir olduğu görüşü vardır.

Panteizmde her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır.

Panteizm, yaratıcı ile yaratılanı birleştirir. Buradan hareketle yaratılanları da tanrılaştırmış olur. Buradan da natüralizme ve materyalizme gidilir. İslam ise Yaratıcı ile yaratılanı ayırır ve yaratılanı tamamen yaratana bağlar, yaratılanı tanrılaştırmaz.

Panteizm, 17. yüzyıl filozofu olan Baruch Spinoza'nın çalışmalarına dayalı bir teoloji ve felsefe olarak modern çağda popüler oldu. Monizm, Spinoza'nın felsefesinin temel bir parçasıdır.

Spinoza, terim olarak ölümünden sonrasına kadar icat edilmemesine rağmen panteizmin en ünlü savunucusu olarak kabul edilir. Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür.

Panteizmde her şey Tanrı'nın bir parçası olarak kabul edilir, Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı doğada, nesnelerde, insan dünyasında var olan varlıktır. Panteizm, Yunanca pan ("tüm" anlamında) ve theos ("Tanrı" anlamında)

Kısaca:

Panteizm Yunan Filozoflarının fikri olarak doğmuş, 17 yüz yılda Spinoza tarafından geliştirilmiş, dinlendirilmiş ve Tanrı maddeleştirilmiştir.

Yârin Vahdeti Vücut İnancı?

Sofi metafiziği başlıca vahdet (birlik) düşüncesi etrafında gelişmiştir. Öyle ki varlık bir "Mutlak Varlık" ve O'nun aynada yansımalarından oluşan görüntülerden ibarettir. Bu anlayışı açıklayan iki farklı ifade biçimi kullanılır: Vahdet-i vücut (varlık birliği) ve vahdet-i Şuhut (görünenlerin birliği).

Allah ile evren arasındaki ilişkinin tarzı sofiler arasında olduğu gibi, sofi olmayan Müslümanlar arasında da tartışılagelmekte olan bir konudur.

Vahdet-i vücut / Varlık birliği Birlik ve varlık anlamındaki iki kelimeden meydana gelen terkip varlığın birliği veya gerçekte birlik anlamına gelen metafizik bir tabirdir. Tabirin ilk ne zaman kullanıldığı bilinmemekle birlikte bir tevhit yorumu olarak kökü Gazali (ö. 1111) öncesi tasavvufuna gider.

Vahdeti Vücut Terimi, İbnü’l-Arabî tarafından kullanılmamış olduğu hususunda neredeyse aynı görüşü paylaşan araştırmacılara göre vahdet-i vücudu İbnü’l-Arabî’nin düşüncelerini anlatmak üzere onun takipçileri ve şârihleri tarafından geliştirilmiştir.

Tasavvuf düşüncesinde, yaratanla yaratılanın tek ve "bir" olduğunu savunan görüştür. Sofilere göre kendiliğinden var olan (kaimun bizatihi) varlık (vücut) birdir. O da Hak Teâlâ'nın varlığıdır. Bu varlık ezelidir; çoğalma, bölünme, değişme, yenilenme kabul etmez. Ancak Hak, zatı itibarıyla değil; sıfat ve fiilleri itibarıyla bütün suret ve şahıslarda mutlak olmaktan çıkmaksızın ve asla değişikliğe uğramaksızın tezahür ve tecelli etmektedir. İçinde farklılıklar ve değişme barındıran tüm evren ve içindeki canlı ve cansız her unsur, ancak O'nun varlığı ile ayakta durmaktadır. Yaratılışın amacı; Künt'ü, Kenz yani Gizli bir Hazine idim bilinmeyi istedim ifadesi bütün varlıkların ve tüm evrenin Tanrı'nın yansımaları olduğu anlamını taşır. Nefsini terbiye eden insanoğlu şeriat, tarikat ve hakikat kapılarından geçer ve en sonunda Hak ile Hak olur (birleşir). (Hulul) Hallac-ı Mansur ve Seyyid Nesimi'nin kendilerini ölüme götüren "En-el Hak" sözü, bu inancın yansımasıdır. "Vahdet-i vücut" tabiri bu öğretinin en büyük sözcüsü olan Muhiddin İbn Arabi'nin eserlerinde bu kelimeler ile ifade edilmez. İfadeyi ilk kullanan, İbn Arabi'nin öğrencisi Sadreddin Konevi'dir. Bu şahsiyetler, dönemlerinde dinden çıkmakla, sapkınlıkla ve şirkle suçlanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir ÇÖL Arşivi

DİNİN GERÇEK KAYNAĞI KURANDADIR:

01 Haziran 2025 Pazar 15:58

FAİZ ÜZERİNE BİR ANALİZ.

25 Mayıs 2025 Pazar 10:04

HAFIZ OLMAK

18 Mayıs 2025 Pazar 15:48

KURANI SÜNNETLE ANLAMAK NASIL OLACAK?

07 Nisan 2025 Pazartesi 15:18