TASAVVUF TARİKAT DİNİ VE İSLAM DİNİ FARKLARI

Tasavvufta Allah dışında teslim olunacak şeyh mürşid vardır. Allaha teslim olmanın yolu şeyhe teslim olmaktan geçer. Oysa İslam da sadece Allaha teslim olunur. Hem Allaha hem şeyhe teslim olmak dinde Allaha ortaklar bulmaktır.
İslam da aracı yoktur. Peygamberler aracı değil elçidir. Elçi Allahtan aldığını insanlara duyurur. Ayetler peygamberlerin vekil olmadığını Allaha bağlanılması gerektiğini söylerken tasavvuf doğrudan Allaha bağlanamazsın der, aracılarla Allaha ulaşırsın der ki bu Allaha Kurana iftiradır.
Tasavvufta İslam da olmayan, Resulüllah’ın, sahabenin, imamların duymadığı görmediği ibadetler, ayinler mevcuttur. Şeyhe rabıta, hatmi hacegan gibi.
Tasavvufta Nuri Muhammedî, vahdeti vücut, kutup, mürşid-i kâmil, Gavs gibi inançlar vardır. Bunlar İslam dışıdır, tevhide aykırı, şirk içeren inançlardır.
Tasavvufta rüya Keşf gibi bilgi kaynakları vardır. İslam da bu yoktur. İslam da bilgi kaynağı Kuran ve Kuran dairesindeki sünnettir. Sahabeler de rüyayla keşifle iş yapmamış, yaptırmamış itibar etmemişlerdir. Oysa tasavvuf ve tarikatlarda sadece gördüğü kişiyi belki bağlayabilecek rüyalarla iş görülür dilden dile anlatılır.
İslam da Allah’ın elçisi dâhil tüm insanlar bir beşerken, gaybı bilmezken, kalpten akıldan geçenleri anlayamazken, tasavvufta şeyhler mürşitler kalpleri görür, gaybı bilir vs. Ancak buna da Allah’ın dilemesiyle biliyor derler. Ancak ayet peygamberler dışında kimse için Allah’ın dilemeyeceğini söyler.
İslam da dünyadan el etek çekme, çile çekme anlayışı ne Kuranda ne sünnette yeri yoktur. Resulüllah da bu eğilimlerin önünü kapatmıştır. Ancak tasavvufta bunlar eğitimin, derece yükseltmenin parçasıdır. Hindu ve Budistlerdeki inanç ve uygulamalar gibi.
İslam da Allah katında makbul ilan edilmiş din adamı sınıfı yoktur, ruhban sınıf yoktur. Üstünlük takvadadır. Bunu da sadece Allah bilir. Ancak tasavvufta insanlar derecelerine göre sınıflandırılır. Adeta bilinmedik şekilde terfi ettirilir. Gavs şeyh mürşid vs. Kavramlar vardır.
İslam da ibadet sorumluluğu peygamberler dâhil ölene kadar devam eder. Tasavvufta ise üst sınıf nefsini yenmiştir, ibadet yapmaya ihtiyaç duymaz, İslam’a aykırı işlerinden hesap sorulmaz. İbadet günahlardan kaçınma avam işi yani sıradan insanların işi görülür.
Resulüllah Allah’ın vahyini anlatmış ve yaşamış buna İslam diyoruz ancak tasavvuf bugünkü haliyle Resulüllah ’tan yüzlerce yıl sonra oluşmuştur Tasavvufçular Resulüllah’ın gizli ilimleri sadece Hz. Ebubekir’e öğrettiğini Hz Ebubekir’den de silsile-i sadat üzerinden bugüne ulaştığını iddia eder. Oysa İslam’a göre Resulüllah hiçbir şeyi gizlememiştir, gizli ilimlere sahip değildir, bildiği vahiydir vahyi de ümmetine bildirmiştir.
Tasavvufta zikir gizli ve açık topluca sesli veya sessiz yapılabilir ancak Kuran ve sünnette bu yoktur. Bilakis sessiz ibadet ve zikir olmasını ister. Tasavvufta nefsi terbiye hatta nefsi öldürme vardır. Ancak İslam’da nefsi ilahlaştırmamak nefsin kulu olmamak vardır. İslam’da nefis -ego benlik ölmez. Ölene kadar insanla beraberdir ancak tasavvufta üst makamdakiler nefsini terbiye edebilir, hatta nefsi öldürür.
Tasavvufta nefsi çilehanede insani ihtiyaçlardan uzak kalarak, inzivaya çekilerek, kendini tüm insani zevklerden isteklerden uzak tutarak nefsi terbiye etme metodu İslam’da yoktur. Allah yiyiniz içiniz israf etmeyin, haddi aşmayın der, aileniz dostlarınızla bir arada olabilir yiyebilirsiniz, gezip dünyayı görebilirsiniz der. Resulüllah dünyevi işlerden sıyrılıp inzivaya çekilip hayatını ibadetle ve oruçla geçirmek isteyen sahabeleri terslemiş izin vermemiştir.
Ehlisünnet mezhepleri ve imamları tasavvufu eserlerine almamış bilmemiş duymamış iken, bugün tasavvuf ekolleri ehlisünnet olarak görünme çabasında. Oysa ehlisünnet itikadına sığmayacak inançlar tasavvuf tarikatlar içinde yaşamaktadır.
İslam’da peygamberler insanların en üstünleridir Allahın elçisi olma şerefi vardır, ancak tasavvufta evliyalar peygamberlerin üstüne çıkabilir. İslam’da uçan kaçan, kalpleri gören veli anlayışı yoktur, tasavvufta veli-evliya olağanüstü güçlere sahip kişidir.
İslam’da ölüler tasarrufta bulunamaz, amel defterleri kapanmıştır, yardım edemezler yardıma muhtaçtırlar ancak tasavvufta ölmüş evliyalar insanlara yardıma koşar.
İslam’da Allahtan başkasından medet umulmaz, sığınma anlamında yardım istenmez. Fatiha suresinde sadece senden yardım isteriz deriz. İslam’da yüzü suyu hürmetine şeklinde aracılar konarak dua edilmez, doğrudan Allahtan istenir.
İslam’da mahşerde kimsenin kimseye faydası olmayacaktır. Sadece Allahın dilemesiyle hak edene şefaat edilebilir azaptan kurtaramaz, bunun da kesinliği yoktur. Tasavvufta şeyhin mahşerde kendini kurtarmakla kalmayıp müritlerini de kurtaracağı söylenir.
İslam’da zahire göre hükmedilir, Kuran zahiridir yani söylemek istediğini doğrudan söyler, ayetlerden alakasız sembolik perde arkası anlamlar aranmaz, Kuran apaçıktır, kolaylaştırılmıştır tüm insanlar anlar. Tasavvuf ise batınidir, Sırlar dünyası vardır. Tasavvufa göre Kurandaki ayetlerin de bilmediğimiz sırları vardı, bunları sadece belli insanlar bilir anlar.
İslam’da kâinatın yöneticisi hükmedicisi sadece Allah’tır, tasavvufta gavsların kâinatta tasarruf yetkileri vardır. Adeta Allahın altındaki astlar gibi kâinatın yönetiminde söz sahibidir.
Kurandaki Allah, peygamber, Kuran, veli, şefaat kavramlarıyla inancıyla tasavvuftaki Allah peygamber Kuran kavramları birbirinden farklıdır. İslam’daki peygamber özellikleriyle tasavvuftakiler farklıdır. Örneğin tasavvufta ilahlaşmış peygamber anlayışı vardır.
Tasavvufta dilden dile aktarılan insanüstü doğaüstü kerametlere itibar edilir, evliyalar keramet gösterir. İslam’da Resulüllah’ın bile Kurandan başka mucizesi yoktur, insanüstü, doğaüstü işler icra etmemiş göstermemiştir.
Merve Gözden alıntı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir ÇÖL Arşivi

HURAFELERDEN MEHDİ KAVRAMI:

01 Aralık 2025 Pazartesi 09:15

KUARAN TASAVVUFU REDEDER Mİ?

17 Kasım 2025 Pazartesi 10:11

BU UYDURMALAR VAHİY VE SÜNNET DENİR Mİ?

06 Kasım 2025 Perşembe 09:45

TASAVVUF EHLİNİN İTİKATLARI:

21 Ekim 2025 Salı 11:05

KURAN MAHLÛK MUDUR?

05 Ekim 2025 Pazar 16:28

KURAN KURSLARI VE HAFIZ OLMAK:

28 Eylül 2025 Pazar 10:40

SİVAS’TA GAZİLER HAFTASI

21 Eylül 2025 Pazar 10:04

AY YARILDI MI? İNFİLAK MI EDECEK?

17 Eylül 2025 Çarşamba 09:18