USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TÜRK-İSLAM HAYATI İÇİNDE ALEVİLİK VE TÜRK OCAKLARI

07-11-2022

Geçen hafta sonunda Türk Ocakları Sivas Şubesinde bilimsel bir etkinlik vardı. Ocak, beş yıldır devam ettirdiği Türk Ocakları Akademisi (Millî Mefkûre Mektebi) kapsamında “Horasan’dan Anadolu’ya Yüzyıllar İçinde Alevilik” başlıklı bir etkinliğe imza attı.

Benim yöneticiliğimde Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı ve aynı zamanda Alevilik itikadı içinde “Dede” unvanına sahip Sayın Eşref Doğan (kendisi daha önce de Sivas Türk Ocağında konuşmacı olarak bulunmuştu) ile Cem Vakfı Sivas Şube Başkanı Sayın Ünal Karataş’ın konuşmacı olduğu etkinliğe hem Türk Ocakları mensuplarından, hem de Sivas halkından teveccüh vardı.

Türk Ocaklarındaki bu etkinlik, konu başlığı, etkinliğin gerçekleştirildiği mekân ve konuşmacıların kurumsal kimliği temsil kabiliyeti açısından sembolik mesajlar içeriyordu.

Konuşmacılar, Aleviliğin Müslüman-Türk hayatı içindeki önemine değinmenin yanında, Alevilerin Hz. Muhammed’e bağlılığını ve onun yolunda yürüme konusundaki kararlılıklarını ısrarla vurguladılar.

Herkes gibi benim de çok istifade ettiğim konuşmacıların özellikle “Alevilik-Sünnilik” ayrımının yanlışlığına dair söyledikleri son derece dikkate değerdi. Hem Eşref Dede hem de Ünal Başkan, Alevi inancına sahip insanların Kur’an-ı Kerim’e bağlılık ve Hz. Muhammed’in yolundan yürümek konusunda kararlı olmaları münasebetiyle Peygamber’in sünnetine bağlı olduklarını, dolayısıyla sünnet çizgisinden ayrı düşünülemeyeceklerini ifade ettiler.

Bu konunun ilahiyat uzmanları tarafından değerlendirilmesi ayrı bir bahis; ama haddimi aşmış olmaktan çekinerek şunu da söylemek isterim:

“Biz Hz. Muhammed’in sünnetine bağlıyız.” diyen insanların söylediklerine önem verilmesi ve onları sünnet çizgisi ve çerçevesi dışında değerlendirmekten bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Konuşmacıların üzerinde durduğu hususlardan biri de cemevleri konusu idi. Her iki konuşmacı da Cem Evlerinin Aleviler için taşıdığı öneme değinerek bu mekânların statüsünün oy kaygısına düşülmeden, güncel siyasal mülahazalar dışında ele alınıp çözümlenmesine dair beklentilerini ifade ettiler.

Etkinlik, Türk Ocaklarının Tüzüğünde yer alan amaca uygun olarak “millî birliğin kuvvetlendirilmesi ve toplumsal yapının sağlamlaştırılması” yönünde önemli bir faaliyetti.

Bu faaliyetin içeriğini bütün ayrıntısıyla anlatmak bir gazete köşe yazısının hacmini çok aşacağı için konuyu toparlamak adına bir hususa tekraren dikkat çekmekle yetineceğim:

Bu toplantının,

  1. Aleviliğin Müslüman Türk inancı içindeki tarihî derinliğine dikkat çeken konu başlığı,
  2. Konuşmacıların Alevilik itikadı içindeki temsil kabiliyeti
  3. Faaliyetin gerçekleştirildiği mekânın Türk milliyetçilerinin en eski ve köklü kurumu olması

yönüyle önemli birleştirici mesajlar içerdiğini düşünüyorum.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?