Bir sağıma bir soluma bakıyorum. Neler oluyor demeden alamıyorum kendimi! Halinden hoşnut olmayan, mutsuz, umutsuz, yaşadıklarına hiçbir anlam yükleyemeyen, inişin ve çıkışın var olduğunu kabullenip hayata asılamayan ve toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan insanlar bulunmakta. Ve bu insanlar bunun teşhisini koyup Depresyon kelimesini kolaylıkla ne olduğunu tam olarak bilmeden kendine yapıştırmakta? Bu yüzden bende Depresyona yoğunlaşıp sizler için araştırdım. Nedenleri, belirtileri hayatımıza kattığı olumsuzlukları, yaşam kalitemize etkisini en yalın haliyle sizlerle paylaşmaya çalıştım.Bunun bir psikolojik sorun olduğu düşüncesi ağır bassa da zamanla bedenimizi de etkisi altına alarak kimine iştah kaybı, kimine obezite, geçmeyen baş ağrıları, kalp ağrıları, mide şikayetleri, nefes darlıkları, ateş basmaları, bayılma derken birçok fizyolojik sorunlarla hayatımızı alt üst edecek sadece bir kelimeyle ifade ettiğimiz aslında her insanın kendi kaosu olacak bir hastalık haline gelebildiğini görüyoruz. Sebepleri ise her insana göre farklılıklar gösteriyor. Kimine göre ebeveynlerin onları yetiştirirken oluşturdukları ortam, kimine göre bir toplumda küçük düşme, aşağılanma, anne babanın depresif geçmişi ve çocuklukta gösteremedikleri ilgi alaka, çok yakınımızı ya da sevdiğimizi kaybetmemiz, ayrılıklar yaşamamız, mevsimsel değişiklikler doğum sonrası adaptasyon problemleri, ortam değişikliğinden kaynaklı uyumsuzluklar gibi faktörler sıralanabilir. Yaşam içerisinde hepimizin mutsuz, endişeli ya da kızgın hissettiği dönemler olabiliyor. İnsan yanımız bunlardan oluşmuyor mu zaten? Mutluluk, sevinç, heyecan, huzur kadar olumlu duyguların yanında olumsuz duygularda insan tarafımızın ve yaşamımızın bir parçaları aslında. Ancak istemsiz olarak bu mutsuz olumsuz taraf benliğimizi, beynimizi ele geçirir kendi kontrolüne alır.Bu durum sosyal yaşamımızı da büyük ölçüde etkileyecektir. Depresyon sadece kişinin değil yakın çevresinin de hayatını olumsuz hale getirir. Kendi bakış açısındaki olumsuzlukları çevresine de yansıtıp bir huzursuzluk ortamı oluşturmaya başlar. Sevilmediğini, beğenilmediğini, her şeyin daima kötüye gittiğini düşünerek bunu hareket ve söylemlerle çevresine iletir. Bu arada Depresyon kesinlikle anlık yaşadığımız üzüntüler değildir. Bazı anlar vardır ki kendimizi dibe vurmuş kaybetmiş her şey o an bitmiş gibi hissederiz. Böylesi duygular her zaman psikolojik bir hastalık yaşadığımız anlamına gelmez. Uzmanların araştırıp ortak kanıda oldukları en önemli belirtileri sizlere aktarmak istiyorum.Normalden fazla uyuyorsanız, motivasyonunuz düşmüşse, uyku bozukluğu dinlenmeden uyanma, çalışmaya isteksizlik, aşırı alınganlık, duygusallık, ani sinir öfke nöbeti, bağımlılıklara meyletme, intihar düşüncesi, durup dururken kavga çıkarma, zihnini bir konuya takma, özgüven kaybı, insanlardan uzaklaşma isteği, unutkanlık, dikkat eksikliği, sürekli daralma bunalma, umutsuzluk, sevdiklerini kaybetme endişesi, temizlik takıntısı, şüphecilik, her olayda en kötüsünü düşünüp sadece olumsuzlukların kendisini bulduğunu düşünmek gibi belirtilerden bir kaçı aşırılık gösteriyorsa artık bir uzman desteği gerekli hale gelmiştir.Hepimiz biliyoruz ki hayatın zorlukları tamamen bitmez. Bir günümüz çok iyi bir günümüz berbat geçebilir. Bazısı elimizde bazısı da kontrolümüzde olmadan yaşamın getirdikleri insanlarda farklı etkiler yapar. Önemli olan hayatı, zamanı ve yaşananları iyi özümsemek iyi anlamak ve bunlara iyi hazırlanmak gerekir? Bugün kolayca söyleyip kendimize yapıştırdığımız Depresyonun aslında ne olduğu nasıl belirtiler verdiğini daha net teşhisler konulabilmesi için yazdığım yazının bir sonrasında nasıl hareket edeceğimizi, neler yapmamızı hem tıbbi hem manevi tedavi yöntemlerinden bahsedip daha kaliteli hayatın kapısını birlikte aralayacağız.