Cemreler düşerek baharı müjdeledi. Bahar kelimesi bile ne anlamlı ne keyifli. Bahar, aşkı, sevgiyi hatırlatıyor bizlere. Bahar, umuttur, filizlenmektir, rengârenk çiçeklerdir, daha bir güzel parlayan güneştir, coşkudur, renktir, yüreğimizle beraber doğanın kıpır kıpır oluşudur, yeniden doğuşun ta kendisidir,

       Bahar geldiğinde sanki doğa bizi dışarıya davet eder. Güzelliğini bizlerle paylaşmak ister. Bu güzellikleri izlemek, kokusunu içimize çekmenin verdiği haz sanırım hiçbir mevsimde yaşanmıyor. Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzeldir baharın. Doğup batan güneşin havası bile bambaşka.

       Başımızı nereye çevirsek bir kıpırtı bir tazelik. Muhteşem bir ezgiyle birleşen ahenkli şiir, doğada adeta izlenesi dansa dönüşüyor. Ağaçlar yeşermiş, yaprakları kabuk değiştirmiş ışıl ışıl bizi karşılıyor. Hele yeşilin farklı tonları bizi bizden alıyor. Çiçeklerin renkleri, dokuları gözlerimizi kamaştırıyor kokuları ise cennetteymişiz hissini veriyor.

       Kış boyunca soğuk ve kasvetli havalardan gerilen, yorulan bedenimiz parlayan güneş ve ılık havanın etkisiyle kendini doğaya salma çabasında. O muhteşemliği, her hücremizde hissetmek istercesine.

      Mevsimlerin insan psikolojisindeki önemini biliyoruz. Ruhsal denge, enerji, uyku düzeni, iştahımız, sosyalliğimiz gibi pek çok konuda bizleri etkilemekte. İlkbahar insanların kendini en iyi hissettiği, enerjisinin en yüksek olduğu, daha çok sosyalleştiği dönem olmakta. Bahar ayında içimize doğan umuda o kadar içten sarılırız ki baş edemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı neredeyse kalmaz.

      Deniz bile bahar mevsiminde tüm hırçınlığını bırakıp, bizlere huzur vermek istercesine sakinleşip durulur.

      Arada çıkıp arada kaybolan güneş, gökte salınan bembeyaz bulutlar, bulutların arasından sızan gökyüzünün mavisi, ılık esintilerle sallanan yapraklar, yaprakların arasında rengârenk açan çiçekler bizlere inanılmaz bir yaşam sevinci katar. Yüzümüze bir tebessüm verirken içimizdeki güzel tüm duyguları harekete geçirip yeni hayaller kurdurur.

      Bazen sadece hayal kurmak, umutlanmaktır hayat. Ve her ilkbahar mevsimi umutlarımızı sulayıp yeşillendirip, daha sonra renk renk çiçekler açarak ruhumuzu şenlendirdiği bir zamandır.

       Bu mucizeyi içimize çekmek, anlamak, yaşamak sadece bizim elimizde. Gözümüzü, kulağımızı, yüreğimizi sonuna kadar açma mevsimi geldi.

    Bahar, nasıl her yıl sil baştan yenilenerek geliyorsa, bizde sil baştan yenileyelim kendimizi. Umuda, coşkuya, sevince, tüm güzel duygulara doğru sil baştan…

    Tıpkı Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirinde bahsettiği gibi;

        Damlardaki kar, saçaklardaki buz

        Kanı kaynayan suya dar geliyor.

        Haberin var mı? Oluklardan

        Akan su sesinde bahar geliyor.

        Duy güneyden estiğini rüzgârın;

        Göreceksin neler olacak yarın 

      Yuvada çırpınan yavru kuşların

      Uçmak hevesinde bahar geliyor.