Hatanın Faturası Tek Kişilik Değildir

Dünyada hiçbir insan dört dörtlük değildir. Her insan hata yapar. Ancak yapılan hata, hayatımızın geri kalanını yönlendiren bir rehber olmalıdır. Hatalardan ders alınmalı ve aynı hatalar üzerinde ısrar edilmemelidir. Aksi takdirde, sadece insanın geleceği yok olmakla kalmaz, kişiliği ve karakteri de zarar görür. Maddi ve manevi zararlara yol açar. Unutulmamalıdır ki bedelsiz hata yoktur. Hatalar bireysel olarak yapılır.

Herkes, özel hayatını yaşar, mutlu ya da mutsuz olur. Her durumda yaşantısını birileriyle paylaşır. Dertleşir, sıkıntıya düştüğünde yardım ister, mutlu olduğunda ise bunu başkalarına anlatır. Hayat, bir şeyleri paylaşmaktan ibaret değil midir? Bu nedenle, "Benim özel hayatım kime ne?" diyemeyiz.

Eğer bir kişi hatasını kabullenmez ve doğru buluyorsa, etrafında kendini haklı gösterecek bahaneler aramaya, hata yapmayı örtbas etmeye çalışır. Ancak erdemli bir insan, yaptığı hatayı kabul eder. Eğer toplumun kabul etmeyeceği bir davranış sergilemişse, bunu düzeltmek için yollar arar. Evet, hatayı kişi kendisi yapar isteyerek veya istemeyerek, ama bu hatanın faturasını yalnızca kendisi ödemez. Beraberinde ailesi, eşi, çocukları, kardeşleri, annesi, babası ve yakınları da bu faturayı öder. Maddi ve manevi destek olurlar. Kimse yalnız başına hatasının bedelini çekmez, çektirmez.

Aile içindeki üzüntü ve sıkıntılar da tıpkı sevinç ve mutluluklar gibi, herkes tarafından paylaşılır. Ataerkil yapıya sahip olan ülkemizde, aile içindeki bireylerin duygusal yükleri paylaşması, herkesin elinden geldiğince, gücünün yettiğince bir dayanışma içinde olması beklenir. Aile bireylerinin üzüntüsü ve sıkıntısı, yalnızca o kişiyi değil, tüm aileyi etkiler.

Bazı hatalar vardır ki, bedelini sadece birey ve ailesi değil, bütün bir toplum da öder. Nasıl ki başarılarımızı ve sevinçlerimizi ailemizle, sevdiklerimizle paylaşıp seviniyorsak, hatalarımızı da aynı şekilde düşünerek yapmalıyız. Çünkü hatalarımızın faturası yalnızca bize değil, çevremizdeki insanlara da yansır. Kimse hatasıyla baş başa bırakılmaz ve cezasını yalnız başına çekmez. Aile, yakın çevre ve toplum bu durumdan etkilenir.

Kişi bazen, "Kendim ettim, kendim buldum; kendim çekiyorum, kime ne?" diyebilir. İlk zamanlarda böyle düşünebilir, fakat belli bir süre sonra yaptığı hatayı fark eder. Ne kadar yanlış düşündüğünün farkına varır ve son pişmanlıklar fayda sağlamaz. Sevdiklerinin yardımına ihtiyaç duyduğunu anlar. Evet, hata tek başına yapılır, ancak bedeli yalnızca kişiyle sınırlı kalmaz. Yapılan hataların faturası, tüm sevdiklerince ödenir.

Örneğin, trafik kazasında bir kişi hatalı sollama yapabilir, kurallara uymayabilir, kırmızı ışıkta geçebilir. Ancak bedelini ne yazık ki yalnızca o kişi değil, çok sayıda insan da öder. Yaralanarak, sakat kalarak, maddi ve manevi zarara uğrayarak ve en kötüsü de hayatını kaybederek...

Hataların bedeli bazen geri dönülmesi mümkün olmayacak kadar ağır olur. O anda "Keşke şöyle yapsaydım, keşke bunu yapmasaydım", gibi pişmanlıklar duyulsa da geriye dönüş yoktur. Giden geri gelmez. Keşkeler hayatı değiştiremez.

Sonuç olarak, hatasız bir ömür dilemek, hepimiz için en iyisi olur. Çünkü hataların faturası yalnızca o anı yaşayan kişiye değil, tüm çevresine, sevdiklerine yansır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nevin KILIÇ Arşivi

YAŞLILIK UZAK DEĞİL

13 Mart 2025 Perşembe 16:30

FIRSATÇILARA GÜN DOĞDU

20 Şubat 2025 Perşembe 11:27

BUNUN ADI ŞİMARIKLIK

13 Ocak 2025 Pazartesi 16:45

ÇALAKAŞIK

19 Aralık 2024 Perşembe 13:42

GÖSTERİŞ – ABARTI VE GÖRGÜSÜZLÜK

09 Aralık 2024 Pazartesi 12:07

BOŞANMA VE ÇOCUK

25 Kasım 2024 Pazartesi 11:26

BAŞARI HER ZAMAN KISKANILAN OLAYDIR

30 Ekim 2024 Çarşamba 14:46